Radyo, her insan için farklı bir anlam ifade etmektedir. Kimi insan için kafa dağıtma aracı, kimi insan için hayata tutunmanın bir dalı, kimi insan için yaşadığı sıkıntıları ve çektiği acıları dinleyicilere aktararak rahatlama yeridir. 2000’li yıllara kadar hayatımızda önemli bir rol oynamakta olan radyo, hayatımızdaki rolünü ve görevini yine kendisi belirlemektedir. Çünkü bazı insanlar yeni medyanın gelişmesi ve yaygınlaşması ile radyo dinleyicisinin giderek azaldığını, internet nedeniyle, radyonun unutulduğunu vurgulamaktadır. Kimi insanlar ise yeni medya ile birlikte radyonun daha fazla hayatımızda önemli bir rol oynayacağını belirtmektedir.
11 Kasım 1981 yılında İstanbul’da dünyaya gelen, Ankara’da büyüyen Aytek Teoman, üniversite yıllarında Konservatuar Tiyatro Bölümünü kazandığı halde gitmeyerek, DJ’liğe (dinleyiciler için müzik seçimi yapan, parçalar arası geçişi sağlayarak, müzik akışını yöneten ve şarkıların isimlerini tanıtan kişidir) başlamıştır. DJ kabinine girdiği andan beri müzik ile içli dışlı olan Aytek Teoman, Number 1 Türk’te müzik direktörlüğü yapmış, ardından dijital radyo platformuna adımını ise ilk başta Kent Fm’de yayınlanan daha sonra ise, dijital platforma taşınan “Pişman İnsanlar Cemiyeti” adlı programlar ile olmuştur. Şu anda ise kendi programı olan “Mandal” isimli internet radyosunun programını üstlenmektedir. 25 Nisan 2024’te yaptığı “Mandal Radyo” programı internet sitesinden dolayı, En İyi Dijital Platform Radyo Yayını ve İş İnsanları Marka ve Kariyer Zirvesi’nin düzenlemiş olduğu törende de “Yılın Başarılı Dijital Radyosu” ödülünü almıştır.
“Hayatımdaki bazı dönüm noktalarını ilerleyen süreçlerde telafi ettiğimi düşünüyorum”
Üniversite yıllarında, konservatuar tiyatro bölümünü kazanıp gitmediğini, çünkü DJ’likten vazgeçmek istemediğini Teoman “O zamanlar iki seçenek arasında kalmıştım. Ya üniversiteye gidecektim ya da DJ’lik yapmaya devam edecektim. Ben DJ’lik yapmaya devam ettim. Para kazanmak hoşuma gitmişti, ortamı da güzeldi, o yüzden gitmek istemedim. Hayatımdaki en büyük dönüm noktalarından biridir. Keşke gitseydim diyorum bazen ama ilerleyen süreçte tiyatro oyunculuğunun içimde kalmaması adına Müjdat Gezen Sanat Merkezi ile bu hayalimi gerçekleştirdim. O sanat merkezinde 1,5 yıl tiyatro üzerine özel bir eğitim sürecim oldu ve eğitimimi bizzat Müjdat Hoca’nın kendisinden aldım. Bu özel eğitim sürecinde DJ’lik hep devam etti.” şeklinde belirtti. Hayatının her döneminde müzikle ilgili çalışmalara yer veren Aytek Teoman için yıllardır müzik hep ayrı bir noktadadır. Müziğin, hayatındaki yeri ve önemi hakkında ise “19 yaşında DJ kabinine girdim, şu an 43 yaşındayım. Çok sık olmasa da DJ’liğe devam ediyorum, ancak üstlendiğim radyo programı ile müziği hayatımda tutuyorum. İş, radyoya döndükten sonra DJ kabininden ve gece hayatından ister istemez uzaklaştım. Ölene kadar da müziği hayatımda tutmaya çalışacağım, elimden geldiği kadarıyla. Çünkü hangi birey müzik olmadan yaşayabilir ki?” diyerek, hayatındaki dönüm noktasını kendi adına telafi ettiğini, müzikle birlikte paralel bir hayat sürdürdüğünü dile getirdi.
“Radyo serüvenim ilginç ve tesadüfi bir şekilde başladı”
Her insan, istediği ve sevdiği mesleğe ulaşmak, o meslek için çabalamak ister. İnsanın sevdiği ve istediği bu mesleğe ulaşması, bazen bir insanın sağladığı referans yolu ile bazen ise hayatın bizler için hazırladığı sürpriz yollarla ulaşılmalıdır. Teoman ailesinin bir emlak ofisi olduğunu, istemeye istemeye gündüzleri ailesine yardım etmek için emlak ofisinde çalıştığını dile getirdi. Radyo serüveninin hiç beklemediği anda gerçekleşmesini, “Bir gün emlak ofisinde oturuyorum. Ulusal bir radyonun (Number One Türk) CEO’su emlak işi için gelmişti. Orada bizim radyoya gelir misin gibi bir teklif aldım. O güne kadar radyo geçmişim olmadığından dolayı ne yapacağımı bilmiyordum. Ulusal radyonun CEO’su olan beyefendi ise ‘Sen DJ adamsın yapamayacağın şey mi? Fikirlerin ve tarzın hoşuma gitti, bence bizimle çalış diyerek’ beni ikna etti. Radyoya ve o ulusal radyonun kanalına dair her şeyi öğrenmem 2 ayımı aldı. Ondan sonra Number One Türk’ün müzik direktörü oldum. 4 yıl kadar müzik direktörlüğü yaptım. Ancak ilk başlarda, müzik direktörlüğü yapmama rağmen kayıt dışında sesim çıkmıyordu.” diye belirten Aytek Teoman, radyo dünyasına girmesine kendisinin de şaşırdığını söylemekten çekinmedi. İlk radyo programını nasıl yaptığına dair ise “Müzik direktörlüğü yaptığım sıralarda, o günün en popüler şarkıları çalınmaktaydı. Ancak bir eksik vardı. Radyoda hiç 1970-1980’li yılların popüler olan yerli parçaları çalınmıyordu ve bu benim gözümde büyük bir eksiklikti. Yetkiliyle konuştuktan sonra, benim yapmam istendi. Pazar günleri 20:00’da başlayıp 22:00’da bitecek olan programıma “Retro Tek” adını koydum. Programda o günlerde olan bitenleri anlatıyordum, şarkının hikayesi varsa hikayesinden bahsediyordum.” diye vurgulayarak radyo serüveninin nasıl başladığını da açıkladı.
“Radyo programında her şeyin başı hem dinleyiciye hem de kişinin kendisine saygısıdır”
Her meslekte saygı olmazsa olmazdır. Kendimize olan saygımız, gerek iş arkadaşlarımıza olan saygımız, gerekse kıdem olarak bizden yüksek insanlara olan saygımız. Saygı, iş dünyasının en önemli etkenidir. Radyo programcılığında da en önemli etken gerek radyo programcısı için gerekse radyoyu dinleyen bireyler için saygıdır. Aytek Teoman ise radyo dünyasındaki kendisine göre en önemli konunun saygı olduğunu belirterek, “Ben DJ’lik mesleğimde bugüne kadar, dinleyiciye her zaman saygılı olmuşumdur. Her ne kadar kendi radyo programım olsa da, sunumu bana ait olsa bile, şarkıları kendim seçsem bile, kendi programımı dinliyormuş gibi de bir ruh halim var. Kendi programıma dinleyici gözüyle de bakıyorum. Mesela bu programı ben dinliyor olsaydım dinler miydim? Müzik listesine yeni bir şarkı eklerken hep şunu düşünürüm ‘Arabada herhangi bir şarkıya denk geldim, sesini mi açardım yoksa frekansı mı değiştirirdim?” açıklamasında bulunarak öncelikle radyo dinleyicisine oldukça saygılı bir yaklaşım tercih edilmesi ve radyoyu dinleyen insanların ruh halinden anlayabilmesi gerektiğini belirtti. Dinleyicilerin nabzını iyi ölçmeli ve programın akışı da öyle gitmeli diyerek radyo programı yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli unsurun saygı ve empati olduğunu vurguladı.
Radyo eskisi kadar kıymet görmemekte ancak asla unutulmayacaktır
2000’li yılların başında gelişen teknoloji ve hemen hemen herkesin kullanmaya başladığı internet, sosyal medya gibi araçlar ile birlikte medya konusunda büyük bir gelişme yaşanmıştır. İnternetin yaygınlaştığı bir ortamda, geleneksel medya araçlarının giderek unutulmaya yüz tuttuğu aşikardır. Aytek Teoman ise, radyonun yıllara bağlı olarak unutulmaya başlamasıyla ilgili, “Radyonun artık öldüğünü söyleyenlere çok karşı çıkmaktayım. Çünkü, radyonun asla ölmeyeceği düşüncesindeyim. Evet, eskisi kadar ilgi görmemektedir. Dijital radyolar ve radyo kültürünü yaşatanlar olduğu sürece radyonun öleceğini düşünmüyorum.” diyerek radyonun geleceği hakkında umutlu olduğunu dile getirdi.
Geleneksel medya araçlarının yeni medyaya katkıları oldukça büyük ve tahmin edilenden fazladır
Geleneksel medya araçları, gelişen teknoloji ve hızla yayılan internet ortamına adapte olabilmekte, kendini revize etmektedir. Yeni medyayla birlikte hayatımız giderek daha kolaylaşmıştır ancak insanlar günlük yaşantısında giderek daha da tembelleşmiştir. Teoman ise, bu konudaki görüşlerini, “Dijital platformda program yapan herkes, bu programların temelini, televizyon ve radyoda yayın yapan ustalardan öğrenmiştir. Onları, izleye izleye kendi programlarını yarattılar ve geleneksel medya araçlarını yeni medya ile harmanladılar. Çocukluğumda sürekli dinlediğim ‘radyo tiyatroları’ vardı ve ben bu radyo tiyatrolarını kendi dijital platformumda da yaptım. Çocukluğumda severek dinlediğim programları kendi dijital yayınıma uyarlamak beni çok mutlu ediyor. Çünkü ben onlarla büyüdüm, geleneksel medya kültürü ile yetiştim.” diye belirterek, geleneksel medya araçlarının günümüzde hala kullanıldığını, ancak teknoloji ve internet dünyasına ayak uydurmak için yenilendiğini açıkladı.
İnsanlar ile etkileşime girmenin en kısa yolu yeni medyadır
Yeni medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte, hem insanlar arası etkileşim giderek artmakta hem de herhangi bir olayı öğrenmemizin süresi kısalmaktadır. Aytek Teoman ise bu konu hakkında deneyimlerini “Beni ve programımı insanlara ulaştıran internettir. Yayında olduğum zamanlarda, Türkiye’nin dört bir yanında insanlar programı dinliyor. Bu kişiler herhangi bir öğrenci yurdunda kalabalık bir grup olabilir, herhangi bir şehirde, tek göz bir odada, karanlıkta oturan ve aynı zamanda o gece efkarlanmış bir çocuk olabilir. Saniyeler içerisinde birbirimize ulaşabilmekteyiz. Bu da internetin bu gibi sektörlerde ne kadar önemli olduğunu belirtmektedir.” diye belirterek, internetin özellikle dijital programlar için ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
Geleneksel yeni medya aracı olan radyo, saatine ve yerine göre farklılık göstermektedir. Radyo, insanlar tarafından bilgi edinme, eğlence gibi amaçlarla da kullanılmaktadır. Yeni medyanın gelişmesiyle birlikte radyo, kimileri tarafından dijital platforma taşınmaya başlanmıştır. Yıllarca müzik ile uğraşan, Number One Türk’te Müzik Direktörlüğü yapan ve 8 yılı aşkın bir süredir dijital radyo yayınları yapan Aytek Teoman, radyoculuğa nasıl başladığını, yaşadığı zorlukları, gelişen teknolojinin radyoya yansımaları hakkında deneyimlerini aktardı. Öncelikle samimiyetinden, nezaketinden ve ilgisinden dolayı çok teşekkür eder, yapacağı yayınların da uzun yıllar sürmesini dileriz.
Haber: Barış Özdemir
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...