Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


BİR ÇOCUĞUN SESSİZLİĞİ HEPİMİZİN SORUMLULUĞU

13.11.2025
Dosya

 

Çocuk istismarı, yalnızca mağdurları değil bir toplumun vicdanını da yaralıyor. Hukukçular, sosyal hizmet uzmanları ve çocuk hakları savunucuları, sessiz kalmanın suçu büyüttüğünü söylüyor: “Bir çocuk konuşamıyorsa, biz onun sesi olmalıyız.”

 

Her yıl yüzlerce çocuk istismara uğruyor, bazıları adalete ulaşabiliyor, bazılarıysa sessizliğe gömülüyor. Uzmanlara göre çocuk istismarına karşı mücadele yalnızca hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk. Fark etmek, konuşmak ve bildirmek… Hepsi, bir çocuğun hayatını kurtarabilecek kadar değerli. Çocuk istismarı, yalnızca bireyleri değil, bir toplumun vicdanını da derinden yaralayan en büyük insanlık suçlarından biri. Her yıl yüzlerce çocuk, en yakınları tarafından sessizliğe mahkûm ediliyor. Utanç, korku, baskı ya da “aile meselesidir” anlayışı; pek çok vakayı görünmez kılıyor. Oysa sessizlik, istismarın en büyük destekçisi. Bu kapsamda çocuk istismarıyla mücadeleyi farklı yönleriyle ele aldık. UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Aydın İl Temsilcisi Özlem Güngörenler, farkındalık çalışmalarıyla istismarı önlemenin en etkili yolunun “sessiz kalmamak” olduğunu vurguladı. Aydın Barosu’na bağlı avukatlar İrem Ergün ve Şeyma Yıldırım, çocukların adalet sisteminde ikinci kez mağdur olmamaları için yasal süreçte alınması gereken önlemleri anlattı. Sosyal hizmet uzmanı ve aile danışmanı Başak Hayat Yeni ise çocukların psikososyal iyileşme sürecine ve sahada yapılan koruyucu çalışmalara dikkat çekti.

 

Hukukun Gücü: Adaletin İlk Adımı Sessizlik Değil

UCİM Aydın İl Temsilcisi Özlem Güngörenler, çocuk istismarına karşı en önemli adımın “görmezden gelmemek” olduğunu vurguladı: “Bir çocuk, yaşadığı korkuyu anlatamıyorsa biz onun dili olmalıyız. Sessiz kalmak, suçun büyümesine izin vermektir. Her birey, fark ettiği bir durumu bildirmekle sorumludur.” dedi ve Güngörenler, farkındalık eğitimlerinin gücüne de dikkat çekti: “Anaokullarında çizgi film, oyun ve hikâyelerle çocuklara haklarını anlatıyoruz. Bir çocuğa ‘hayır diyebilirsin’ demek, onun hayatına dokunmak demektir.” dedi ve toplumun tüm kesimlerinin ailelerin, öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının ve medyanın çocukları korumada sorumluluğu bulunduğunu hatırlattı.

 

 Yasalar güçlü, uygulama zayıf

Aydın Barosu’ndan Avukat Şeyma Yıldırım, Türkiye’nin çocuk haklarını koruma konusunda güçlü bir yasal zemine sahip olduğunu ancak uygulamada aksaklıklar yaşandığını belirtti: “Türk Ceza Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu oldukça kapsamlı. Fakat bazı davalarda süreçler uzun sürüyor ve çocuğun üstün yararı gözetilmeyebiliyor. Yasalar kadar toplumsal farkındalık da önemli.” dedi. Yıldırım, bir istismar vakasında atılması gereken ilk adımın resmî makamlara bildirim yapmak olduğunu vurguladı: “112 Acil Çağrı Merkezi, ALO 183 hattı, polis merkezi veya savcılığa başvurmak gerekir. Aydın’da açılan Baro Çocuk Hakları Merkezi de bu konuda önemli bir destek noktası.” dedi ve çocukların ikinci kez travma yaşamamaları için de sistemde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı: “Çocuğun ifadesi yalnızca bir kez, Çocuk İzlem Merkezi’nde uzman eşliğinde alınmalı. Duruşmalar kapalı yapılmalı, kimlik gizli tutulmalı. Bunlar, çocuğu koruyan temel önlemlerdir.” şeklinde ifade etti.

 

 Birlikte hareket ettiğimizde gerçek değişiyor

Aydın Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi ve UCİM Aydın Hukuk Koordinatörü Avukat İrem Ergün, yasal düzenlemelerin güçlü olmasına rağmen pratikte ciddi sorunlar yaşandığını söyledi: “Sorun yasada değil, uygulamada. Çocuklar defalarca ifade vermek zorunda kalıyor, uzman eksikliği var ve süreçler çok uzun. Bu da mağdur çocukları yıpratıyor.” dedi. Ergün, çözümün kurumlar ve sivil toplumun iş birliğinde olduğunu vurguladı: “Kamu kurumları yasal görevleri yürütürken, STK’lar farkındalık ve destek kısmında sahada aktif olmalı. Birlikte hareket ettiğimizde yalnızca tek bir çocuğu değil, toplumun farkındalık düzeyini de değiştirebiliyoruz.’’dedi ve toplumsal sessizliğin kırılması gerektiğini belirtti. Ergün: “Sessiz kalmak, istismarı normalleştirmek demektir. Herkes, gördüğü bir durumu bildirmekle yükümlü. İstismarı yalnızca yasalar değil, toplumun vicdanı da önler.” şeklinde durumun ciddiyetini ifade etti.

 

 Bir çocuğun üstün yararı her şeyden önce gelir

Sosyal hizmet uzmanı ve aile danışmanı Başak Hayat Yeni, istismar vakalarında sosyal hizmet uzmanlarının rolünün kritik olduğunu söyledi: “Bildirim, risk değerlendirmesi, koruma tedbirleri ve rehabilitasyon süreçlerinde aktif rol alıyoruz. Çocuğun güvenliği ve üstün yararını merkeze alarak müdahale planı hazırlıyoruz.” dedi. Yeni’ye göre, istismarın önlenmesinde erken tespit ve toplumsal bilinç büyük önem taşıyor. Bu konuda açıklama yapan Yeni: “Okul gözlemleri, ev ziyaretleri, aile görüşmeleri, saha çalışmaları… Tüm bunlar risk altındaki çocukları korumada etkili yöntemlerdir. Ayrıca pozitif ebeveynlik seminerleri, mahremiyet bilinci eğitimleri ve çocuk hakları projeleriyle toplumu bilinçlendirmeye çalışıyoruz. ”dedi.

 

Bu çalışmaya katkı sunarak çocuk hakları ve istismarına karşı farkındalığın artmasına destek veren UCİM Aydın İl Temsilcisi Özlem Güngörenler’e, Avukat Şeyma Yıldırım’a, Avukat İrem Ergün’e ve Sosyal Hizmet Uzmanı Başak Hayat Yeni’ye teşekkür ederiz.

 

Haber: Aleyna Nur Ergün

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?

  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

  Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00