Baharın gelişini kutlamak üzere kırmızı ve beyaz ipler ile örülen bileklikler Bulgar göçmenlerinin inanışına göre, şans, bolluk ve bereket getiriyor. Balkan coğrafyasında mart ayının gelişi ile beraber gelenekselleşen ‘Marteniçka’ bilekliğinin hikayesini bir de Bulgar göçmenlerinden dinleyelim…
Kırmızı ve beyaz iplerle örülen bileklikler baharın gelişini müjdelemesinin yanı sıra, Bulgaristan göçmenlerinin günümüzde halen sürdürdükleri gelenekleri arasında. Peki, bu bilekler ne zaman takılıp, ne zaman çıkarılıyor, neyi simgeliyor işte tüm bu soruların cevabı yazımızda.
‘‘1 Mart’ta baharın gelişini kutluyoruz’’
Ailesi ile birlikte 1980’lerdeki zorunlu göç ile Türkiye’ye geldiğini ifade eden Bulgar göçmeni Selime Şentürk ilkokul çağında ‘marteniçka’ ile tanıştığını, çocukluğundan beri baharın gelişini bu şekilde kutladıklarını ifade etti. Marteniçkanın Bulgaristan’a has bir gelenek olduğunu ifade eden Şentürk, ‘‘Bulgaristan'da da 1300'lü yıllardan bu yana baharın gelişinin ‘’marteniçka’’ bileklikleriyle kutluyoruz. 7’den 70’e, kadından erkeğe herkes takar bu bilekliği. Marteniçka bize yıl boyu sağlık, şans, bolluk, bereket getirir.’’ diyerek bu inanışın Bulgarlardan Türklere geçtiğini ifade etti. Her yıl 1 Mart’ta taktıkları kırmızı-beyaz ipten oluşan bu bilekliğin Bulgarlar için çok önemli olduğunu kaydeden Şentürk, ‘‘Marteniçka baharla birlikte yaşanan uyanışın, bereket ve bolluğun simgesidir.’’ dedi.
‘‘Leylek görürsen bilekliğini çıkar’’
Mart ayının başında takılan bilekliğin mart ayının sonuna kadar bilekte kaldığını ifade eden Şentürk, ‘‘Ay başında takılan bileklik mart boyunca bilekte kalır. Takılırken sağlık, şans, bolluk, bereket gibi iyi dileklerde bulunulur, dilek tutulmadan takılamaz. Marteniçka takan kişi, eğer leylek görürse bilekliği çıkarır ve çiçek açan herhangi bir bitki veya ağacın dalına asarak sağlık için dua eder. O kişi eğer ay sonuna kadar leylek görmemişse 31 Mart'ta çıkarır ve bir dahaki seneye kadar isterse bilekliği saklayabilir.’’ cümlelerini dile getirdi.
Bulgarların kendi içinde Marteniçkanın neyi simgelediği konusunda farklı görüşlerde mevcut. Bir başka Bulgar göçmeni Merdiye Değirmenci, Marteniçkanın evli ve bekar ayrımı için takıldığını ifade etti.
‘‘Gelinler sağ bileğe, bekarlar sol bileğe’’
Dedelerinin 1950’li yıllarda Türkiye’ye göç ettiğini ifade eden Değirmenci, ‘’ Bizlerde ki gelenek biraz daha farklı. Bizde marteniçkaları evin kadını kimse o, kendi elleri ile hazırlar. Gelin hanımlar sağ bileklerine, bekar hanımlar sol bileklerine takarlar ki, köylerde ki bekar erkekler bekar kızları fark edebilsin. Hanımların ki böyleyken, evli erkeklerin ipleri düğüm, bekar erkeklerin ipleri ise birbirinden ayrı olur. Ancak sonuç herkes de aynı, özellikle dünyada şu günlerde yaşanan savaşlar, açlıklar, ölümler için marteniçka bize barış, sağlık, bolluk, bereket getirsin. Kötülükler su gibi akıp gitsin.’’ diyerek marteniçka geleneğinin farklı özelliklerinden bahsetti.
‘‘Beyaz ve kırmızı biz Bulgarlar için çok önemli’’
Beyaz ve kırmızı renklerinin Bulgarlar için önemine dikkat çeken Değirmenci, ‘‘Biz Bulgarlar, baharın eşiğinde birçok sağlık, uzun ömür, başarı ve neşe dileklerinde bulunuruz. Bahar güneşinin kalbimize verdiği o temiz neşenin bir sembolü de ‘marteniçkalardır’. Beyaz ve kırmızı bu iki sembol bize hayatta her şeyin kişisel bağlılığa, devamlılığa ve verdiğimiz sevgiye dayalı olduğunu hatırlatıyor. Marteniçkaları arkadaşlarımıza, ailemize ve sevdiklerimize hediye etmek bizler için çok önemli. Baharın gelişi herkese şifa olsun.’’ kelimelerini dile getirdi.
Aydın’da marteniçkalara ilgi yoğun
Aydın’ın Efeler ilçesinde bir takı dükkanı işleten Ezgi Atalay, ‘‘Kırmızı ve beyaz iplerle yapılan bu bilekliğe biz takıcılar talebe göre aşkın simgesi kalp, şansın simgesi yonca, bolluğun ve bereketin simgesi fil ve nazar boncuğu gibi figürler de ekleyebiliyoruz.’’ dedi.
Özellikle şubat ayı sonuna doğru ilginin yoğunlaştığını söyleyen Atalay, ‘‘Şubat sonu mart başına doğru siparişlerimizi almaya başlıyoruz. Her sene bu bilekliklerden yoğun talep alıyoruz.’’ diyerek Aydınlıların Marteniçkaya olan ilgisini dile getirdi.
Haber & Fotoğraf: Şevval Ateş
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...
CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN
Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...