Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Birçok insanın ürkütücü bulduğu palyaçolar, aslında zararsız ve eğlenceli karakterlerdir. Daha çok çocukları güldürme amacı güden, kırmızı burunlu ve büyük pabuçlu bu oyuncuların perde arkasında neler yaşadıklarını, üniversite öğrencisi olarak bu mesleği icra eden Merve Doğan bizlere anlattı.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi olan Merve Doğan, lise döneminde harçlığını çıkartmak için günlük organizasyon işlerine palyaço olarak gitmeye başladı. Ardından üniversite için Aydın’a geldiğinde "Neden palyaçoluk işini bir ekip kurup kendim yapmayayım?" diyerek ekibini kurmuştur.

Palyaçoluk nedir?

Eğlence ve çocuk kavramları denince palyaçolar akla ilk gelenlerdendir. Palyaçoluk yapmanın yorucu ama çok keyifli olduğunu söyleyen Doğan, “Çocuklarla oyunlar oynamak, etkinlikler düzenlemek çok eğlenceli oluyor. Yaptığımız her aktivite, eğlendirmenin yanı sıra hem fiziksel hemde mental açıdan çocuklara birikimler katmayı hedefliyor. Bu etkinlikleri yaş düzeyi,  çocuk sayısı ve velilerin taleplerine göre belirleyip, hazırlıyorum. Örnek olarak eller bardakta oyununda çocuklara sırayla ellerini havaya, ağzına, burnuna, kulağına götürmeleri için direktifler verilerek çocuğun duyu organları öğrenmesi sağlanır.” dedi.

"Devir yenilik devri"

Kendinizi daima güncel tutmanız gerekir diyen Doğan, “Çocukların ilgisini çekmek için giydiğimiz kostümler ve yaptığımız makyajlar her zaman yeterli olmamakla beraber korkutucu da gelebiliyor. Bunu aşmak için onlarla bol bol diyalog kurmaya özen gösteriyoruz. Bir yerde o çocuğu kazanmaya ve aramızda güven bağı oluşturmaya çalışıyoruz. Her geçen gün çocuklara yönelik oyun, müzik ve film gibi alanların yeni içerikleri çıkıyor. Başarılı bir etkinlik geçirmek için çıkan içerikleri sürekli olarak takip ederek, belirli bir seviyede hakim olmamız gerekiyor.” diyerek belirtti.

“Önce sağlık”

Çocukları eğlendirmek isterken onların sağlığını da düşünmek zorundayım diyen Doğan, “Kullandığım bütün materyalleri çocuk sağlığı için tehlike arz etmeyecek şekilde seçiyorum. Yüz boyaları, kar spreyleri, balonlar, baloncuk likitleri ve birçok ekipman içerisinde zararlı kimyasallar bulundurabiliyor. Bunun farkındayım ve en sağlıklı olanları bulabilmek için araştırmalar yapıyorum. Kullandığım malzemeler hem en kaliteli hem de olabilecek en zararsız olanlar. Ucuz bir iş gücünün olmamasının temel nedeni de çocuklarla yapacağım etkinlikler sırasında kullandığım bu malzemelerin pahalılığıdır. Bu iş biraz yatırım işi gibi, ne ekerseniz onu biçersiniz. Basit görünebilir fakat detaylara inince zorlukların açığa çıktığını görüyorsunuz.” şeklinde konuştu.

“Absürt olan komiktir”

Her mesleğin olduğu gibi, bu mesleğin de olumlu ve olumsuz yönleri var diyen Doğan, “İnsanlar sosyal veya iş hayatlarında özenli, kendisine yakışanı ve içinde iyi hissettikleri kıyafetleri giymeyi tercih ederler. Bu mesleği icra ederken böyle bir şansınız yok çünkü normal olan komik değildir. Her şeyin en absürtünü yapmanız gerekiyor ki hitap ettiğiniz kitlede dikkat çekip, odak noktası olun. İş sadece bununla bitmiyor, çocukları mutlu etmek çok kolay görünse de bazen işler istediğimiz gibi gitmiyor. Etkinlik skalanızı geniş tutmanız gerekiyor. Bunların yanı sıra velileri mutlu etmek de önemlidir. İşvereniniz hatta birkaç saatliğine de olsa patronunuz oluyorlar ve herkes parasının karşılığını almak ister.” dedi. Gelecek yıllar için mesleği adına kendi organizasyon şirketini kurmak için, girişim çalışmaları yapmaya başladığını söyleyerek cümlelerini sonlandırdı.

Haber: Nihal Senem Acar