Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


BİR AVRUPA ŞAMPİYONUNUN HİKAYESİ: DENİZ ZENGİN

13.11.2022
Spor

 

Genç Milli Voleybol takımımızın 2019 yılında Avrupa 16 Yaş Altı Gençler Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaşan kadrosunun önemli isimlerinden Deniz Zengin ile voleybol üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Zengin, küçük yaşlarda başlayan kariyerinden satır başlarını aktarırken; milli sporcu olmanın iyi ve zor taraflarını da paylaştı.

 

Ülkemizde voleybol, uzun zamandır çok büyük kitleler tarafından severek takip edilen bir spor dalı konumundadır. Yerel ve uluslararası voleybol turnuvaları ülkemiz spor severleri tarafından büyük bir ilgiyle takip edilmektedir. Kadın A Milli Voleybol takımımız Filenin Sultanları olarak nam salmış olmakla birlikte, büyük hayran kitlelerine de ulaşmış durumdadır. 

 

Ülkemizde voleybol yalnızca A Milli seviyede değil, alt yaş kategorilerinde de yakından takip edilmektedir. Her sporda olduğu gibi voleybolda da altyapı, sporun ve sporcunun gelişimi açısından hayati önem taşımaktadır. Türkiye Genç Milli Voleybol Takımı ile 2019 yılında Avrupa 16 Yaş Altı Gençler Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaşan takımın bir parçası olan Deniz Zengin, kariyerinin nasıl başladığını, formasını giydiği Vakıfbank Spor Kulübü’nü ve milli takım oyuncusu olmak hakkındaki düşüncelerini aktardı. 

 

“Boyum uzun olduğu için okul takımına seçildim”

Voleybol kariyerinin başlangıç noktasının ortaokul dönemine dayandığını belirten 18 yaşındaki Zengin, hikayesini şu sözlerle anlatıyor: “Voleybol kariyerim, ortaokuldaki beden eğitimi öğretmenimin, boyum uzun olduğu için beni okul takımına almasıyla başladı. Okul takımından sonra Bursa Büyükşehir Belediyespor’da antrenmanlara başladım. İlk başlarda standart bir kurs gibi ücret vererek antrenmanlarıma devam ediyordum. Bir süre sonra as takım ile antrenman yapmaya başladım. Antrenörlerim, performansımın iyi olmasından dolayı beni takım kadrosuna dahil etti ve takıma seçilmemin ardından ücret ödemeyi bıraktım. Daha sonrasında ise çeşitli turnuvalarda Bursa Büyükşehir Belediyespor kadrosunda yer aldım.”

 

“Vakıfbank ile yolum turnuvalar sayesinde kesişti”

Türkiye’nin en önemli voleybol takımlarından biri olan Vakıfbank’ın genç takımında forma giyen Zengin, kendisini Bursa’dan Vakıfbank’a götüren süreci, “Bursa Büyükşehir Belediyespor ile birçok turnuvaya katıldım ve bu turnuvaları yakından takip eden Vakıfbank menajerleri benimle iletişime geçip, beni aralarında görmek istediklerini belirttiler. O dönem birkaç takımdan daha teklif almıştım ancak Vakıfbank’a gitmenin daha doğru bir karar olacağını düşündüm” sözleriyle açıklıyor.

 

“En büyük hedefim Milli Takım’a seçilmekti”

Milli takımın bir parçası olma hayallerinin, Bursa’da oynadığı döneme dayandığını söyleyen Zengin, Bursa Büyükşehir Belediyespor’da oynadığı dönemde Milli Takım Gelişim Kampı’na seçildiğini, ancak milli takım serüveninin Vakıfbank’ta oynadığı dönem başladığını şu sözlerle anlatıyor: “Bursa Büyükşehir Belediyespor’da oynarken Milli Gelişim Kampı’na seçilmiştim ancak bu kamp, hazırlık öncesi hazırlık niteliğindeydi. Vakıfbank’a geçtikten sonra milli takımın alt yaş kategorilerinde düzenli olarak yer almaya başladım. En büyük hayalim Milli Takım sporcusu olmaktı.” 

 

“Vakıfbank, genç sporculara çok önem veriyor”

Altı senedir formasını giydiği Vakıfbank’ın özellikle şehir dışından gelen genç oyunculara çok güzel imkanlar sağladığını söyleyen Zengin, tecrübelerini şu sözlerle aktarıyor: “Takımımız özellikle benim gibi şehir dışından gelen genç oyuncularına çok yardımcı oluyor. Eğitimimize çok önem veriyorlar. Okuduğumuz okullar onlar tarafından belirleniyor ve bu alanda her türlü desteği görüyoruz. Konaklama konusunda da önemli faaliyetleri var. Örnek vermek gerekirse ben ve bazı takım arkadaşlarım, takımımızın bize tahsis ettiği lojmanlarda kalıyoruz. Lojmanda her türlü ihtiyacımız en iyi şekilde karşılanıyor.”

 

“Mental sağlığımız en az fiziksel sağlığımız kadar önemli”

Her anlamda iyi bir sporcu olmak için yalnızca fiziksel durumun yeterli olmadığını söyleyen Zengin, bir Vakıfbank sporcusu olarak fizik kadar ruhsal sağlıklarına da takım tarafından çok önem verildiğini şu sözlerle ifade ediyor: “Çok iyi antrenman tesislerimizin olmasının yanı sıra antrenörlerimiz ve menajerlerimiz mental sağlığımızın da iyi durumda olmasına çok dikkat ediyor. Belirli periyotlarla sosyal aktivitelere katılıyor, uzmanlar tarafından destek alıyoruz. Özellikle küçük yaşta büyük bir takımda önemli sorumluluklara sahip olmak bazı sporcular için zor olabiliyor. Bu noktada takımımız bize her türlü desteği sağlıyor. İyi bir takım sporcusu olmamız için gerekli her türlü imkana sahibiz ve bu durum takım içindeki ortam ve motivasyonu olumlu yönde etkiliyor.”

 

“Giovanni bizimle çok ilgileniyor”

Vakıfbank ve Kadın Milli Voleybol Takımı antrenörü Giovanni Guidetti’nin bir sporcunun görebileceği en iyi antrenörlerden biri olduğunun altını çizen Zengin, tecrübeli çalıştırıcının genç oyunculara verdiği önemi şu sözlerle özetliyor: “Giovanni, genç takım antrenörleri ile sürekli iletişim halinde. Bizlerin durumlarını yakından takip ediyor. Tesislerde, maçlarda karşılaştığımızda (derbi maçı bile olsa) her zaman yanımıza gelir, halimizi hatırımızı sorar. Asla bir egosu yok, dışarıdan nasıl göründüğünü bilmiyorum ama çok yardımsever bir insan. Vakıfbank’ın spor okullarına kadar ilgileniyor. Her fırsatta bizlere yardımcı olmaya çalışıyor.”

 

“Genç yaşta Milli sporcu olmak kolay değil”

Zengin, genç yaşta milli sporcu olmanın, fiziksel ve ruhsal olarak birtakım zorlukları olduğunu söylüyor. Özellikle milli takım ile kulüp takımı arasındaki antrenman farklarının, bir noktadan sonra oyuncularda kafa karışıklığına sebep olabileceğinin altını çizen Zengin, durumu şu sözlerle açıklıyor: “Milli takım antrenmanlarıyla, kulüp antrenmanları arasında bazen büyük farklar olabiliyor. Bu durumun en temel sebeplerinden biri, antrenörlerimizin farklı olması. Uzun süreli milli takım kamplarından sonra kulüplerimize döndüğümüzde, hepimiz çeşitli adaptasyon sorunlarıyla karşılaşabiliyoruz. Milli takımda daha çok maç odaklı bir antrenman söz konusuyken, kulüp takımlarımızda kondisyon antrenmanları ön plana çıkıyor.”

 

“Avrupa Şampiyonu olmak tarifsizdi”

2019 yılında Avrupa 16 Yaş Altı Gençler Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaşan Genç Milli Takımımızın en önemli isimlerinden biri olan Zengin, o dönem yaşadığı duyguları şu sözlerle ifade ediyor: “Küçük yaşta yaşadığım o duyguyu tam olarak tarif etmem çok zor. O yaşta Avrupa şampiyonu olan takımın bir parçasıyken gerçekten sanki bütün dünyayı ben yaratmışım gibi hissettim. Özellikle o şampiyonanın finalinde İtalya’ya karşı oynadığımız maç, kariyerimdeki en özel maçlardan biri. Hatta en iyi maçım bile diyebilirim. Dönüşte havaalanında karşılanmak gerçekten inanılmaz bir histi.” 

 

“İyi ki pes etmemişim”

Genç yaşta yoğun psikolojik ve fiziksel yoğunlukla mücadele etmenin bazı noktalarda zorlayıcı olabildiğini ifade eden Zengin, zorluklara karşı göğüs germenin, asla pes etmemenin önemini şu sözlerle vurguluyor: “Kariyerim boyunca gerçekten çok fazla yıprandığımı hissettiğim dönemler oldu. Avrupa Şampiyonu olmadan önce üzerimizde büyük bir baskı vardı. ‘Ya şampiyon olamazsak?’ diye düşündüğümüz çok an olmuştur, ancak bütün bu anlarda pes etmemenin önemini daha iyi anladık ve nihayetinde şampiyonluğa ulaştık. Avrupa şampiyonu olmanın da getirdiği belli başlı baskılar var. Önemli olan bu baskıyla başa çıkmayı öğrenebilmek ve asla pes etmemek. Geriye dönüp baktığımda iyi ki pes etmemişim diyorum.”

 

2019 yılında 16 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda zafere ulaşan Türkiye Kadınlar Genç Milli Takımımızın önemli isimlerinden Deniz Zengin; kariyerinin nasıl başladığını, okul takımından Vakıfbank’a, oradan da Avrupa Şampiyonluğu’na ulaşan süreci bizler için değerlendirdi. Milli sporcu olmanın zor tarafları olduğunun altını çizen Zengin, kariyerinden satır başlarını bizlerle paylaşırken; yaşanan zorluklar karşısında pes etmemenin de önemine vurgu yaptı. 

Haber: Deniz Yıldırım

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00