Türkiye şampiyonluklarıyla dolu atletizm kariyerinin ardından antrenörlük kariyerine adım atan Beyza Tilki, sporun disiplin ve fedakarlık gerektirdiğini vurguluyor. Tilki, “Antrenörlük sporculuktan çok daha zor; çünkü sadece kendinizi değil, tüm sporcuların hayatını düşünüyorsunuz.” dedi.
Atletizmde Türkiye şampiyonluklarına imza atan Beyza Tilki, 20 yıllık sporculuk kariyerinin ardından 4 yıldır antrenör olarak genç yetenekleri yetiştiriyor. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunu olan Tilki, küçük yaşta başladığı atletizm yolculuğunda üç adım atlamada ülkenin en başarılı isimlerinden biri olmayı başardı. Tilki, sporculuk hayatındaki zorluklar ve başarılarının yanı sıra, antrenörlük sürecinde karşılaştığı sorumlulukları ve bireysel sporların zorluklarını bizlere anlattı.
Kendinizden bahseder misiniz?
Adım Beyza Tilki. 31 yaşındayım. 4 yıldır antrenörlük yapıyorum. 20 yıllık spor geçmişim var ve 20 yıldır atletizm camiası içindeyim. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunuyum. 2015 yılında açık alanda üç adım atlama branşında Türkiye şampiyonu oldum. 2019, 2020 ve 2021 yıllarında salon yarışmalarında üç adım atlama branşında Türkiye şampiyonlukları kazandım. Bu branşa 9 yaşında ilk krosla ve uzun mesafeyle başladım. Daha sonra branşlaşmaya gittik. Çoklu branş yaptım, 400 metre engel koştum, 100 metre engel koştum. Bu süreçte hep iyi dereceler kazandım. Milli takım seviyesindeydim. Artık bunlardan geçtikten sonra üç adıma yöneldim ve orada kaldım. Son 7 yıldır üç adımdayım. O branşta da çok iyi dereceler elde ettim. Açık sahada 13.54 atladım, kapalı sahada ise 13.51 atladım. Orada da Fenerbahçe’de çalıştım ve daha sonra Enka Spor Kulübü’nde yarıştım.
Atletizm kariyeriniz nasıl başladı?
9 yaşındayken ilkokulda beden eğitimi öğretmenim bir parkur hazırladı. Okuldaki bütün kız öğrencileri yarıştırdı. O parkurda ikinci olmuştum ve hiç unutmam, sandaletlerimle koşmuştum. İkinci olunca öğretmenim, “Gel seni atletizme başlatayım” dedi. Öğretmenim aynı zamanda atletizm antrenörlüğü de yapıyormuş. Bu vesileyle ben de atletizme başlamış oldum.
Antrenörlük yaparken, sporcularınıza nasıl motivasyon sağlıyorsunuz?
Bazen otoriter davranarak, bazen daha ılımlı yaklaşarak sporcularımla kurduğum iletişimi dengeliyorum. Sporcularımla motivasyonumuzu, karşılıklı iletişim kurarak sağlıyoruz.
Bir atletin başarılı olması için en önemli faktörler nelerdir?
Kesinlikle sorumluluk ve disiplin. Atletizm, çalıştıkça geliştirilen bir yetenek. Üstüne koyarak ilerlemek gerek. Bazı şeylerden fedakârlık yapmak gerekiyor. Emek verdikçe, karşılık alabilirsiniz.
Antrenman yaparken fiziksel sınırları zorlamakla sakatlıkları önlemek arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?
Sakatlıkları göz önünde bulundurarak antrenman yaptırıyoruz. Hiçbir oyuncuyu sakatlamak amacıyla spor yaptırmıyoruz. Sporcunun düzeyine bakıyoruz: Nereye kadar gelebilir? Ne yapabilir? Mesela 5 kere 120 metre yaptırıyorum ve bakıyorum; eğer sporcu bu mesafeyi rahatlıkla geliyorsa, bir tane daha engel koyuyorum. Bu şekilde, göre göre o düzeyi arttırıyoruz. Sporcuyu çok fazla zorlamıyoruz. Benim kendi sporcularım bana gelip bir yerinin ağrıdığını söylediklerinde hemen sporcuyu geri çekiyorum.
Atletizmde bir antrenör olarak, takım çalışması ile bireysel sporlar arasındaki farklar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bireysel sporlar, takım sporlarına göre daha zor. Takım sporlarında bir yardımlaşma söz konusu. Ancak atletizm sporu, bireysel olduğu için sporcu kendi sorumluluğunu, kendi antrenmanını ve ne yapması gerektiğini biliyor.
Sizce sporculuk hayatı mı yoksa antrenörlük mü daha zor?
Buna kesin ve net cevap verebilirim. Antrenörlük yapmak daha zor. Çünkü sporcuyken hiçbir şey düşünmüyorsun. Sadece yapacağın antrenmanı düşünüyorsun ama antrenörken sporcunun beslenmesi, sporcunun uyku düzeni ve antrenmanı gibi bütün bunları düşünmek gerekiyor.
Sizin için en unutulmaz yarış deneyiminiz hangisiydi?
Fenerbahçe'de yarıştığım zaman topuğumdan çok büyük bir sakatlık geçirmiştim. Fenerbahçe’de üç adım atlayan bir yedeğim vardı. Kulübüm bana çok güvenirdi. Dediler ki, “Acaba Beyza’yı mı yarıştırsak, diğer kızı mı yarıştırsak?” diye bir konu geçmişti. Ancak benim özgüvenim çok yüksekti. Çıktığım her yarışı da alırdım. Diğer kız bir yarışa gidip iyi bir derece kazanıyor. Ben de çıkıp, sakat olsam da kendim yarışmak istediğimi söyledim. Başkasının yarışa çıkmasına izin veremezdim. Ben şiş topuğumla yarışa çıktım. Üç adım atlarken aynı zamanda da önden rüzgâr alıyordum ki bu bana büyük bir dezavantaj oldu. O yarışmada 13.45 atladım ve bu şekilde de kendimi kanıtlamış oldum.
Genç sporculara tavsiyeleriniz nelerdir?
Bütün gençlerimize spor yapmasını öneririm. Çünkü kötülüklerden uzaklaşırlar. Ben altyapı sporcularımı özellikle doğudan seçerim ve servislerim genellikle oradandır. Çünkü kaç tane çocuk kurtarabilirsem ve o çocukları ne kadar spora bağlayabilirsem benim için kârdır.
Beyza Tilki, hem sporculuk hem de antrenörlük kariyerinde gösterdiği azim, disiplin ve sorumluluk bilinciyle genç sporculara ilham veren bir örnek oluşturuyor. Onun hayatı, sporun sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda karakter inşası ve hayat disiplini olduğunu gözler önüne seriyor. Tilki’nin spora ve gençlere duyduğu bağlılık, geleceğin şampiyonlarını yetiştirme yolunda en büyük motivasyonu. Sporun gücüyle hayatlara dokunmaya devam eden Beyza Tilki, azim ve fedakârlığın başarıya giden yolda vazgeçilmez olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Haber: Sude Taşoyan
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...