Beyaz altın olarak bilinen pamuk, birçok sektörde gözde olmaya devam ediyor. Lifi tekstilde kullanılırken, çekirdeğinden yağ ve küspe yapılır. Pamuğun tarladan tekstile olan serüveni ise üç farklı aşamada ele alınmakta. Ele alınan üç aşamanın yöneticileri, süreç hakkında bilinmeyenleri aktardı.
Ülkemizde pamuk üretiminin en önemli aktörlerinden biridir. Özellikle GDO’suz pamuk üretiminde ilk sıradadır. Pamuk yetişme döneminde yağış, hasat döneminde ise kuraklık isteyen bir bitkidir. Türkiye’de pamuk üretimi nisandan ekime kadar olan süre zarfında gerçekleşmektedir. Aydın’ın Söke ilçesinde çiftçilik yapan Osman Atmaca, pamuk üretiminin tarladaki sürecini bizler için değerlendirdi.
“Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.”
Pamuğun tarım ürünleri arasında işçilik ve maliyet ekseninde değerlendirildiğinde en önde geldiğini söyleyen Osman Atmaca, “Pamuk yetiştirmeyi, nazlı bir çocuğun büyütülmesine benzetebiliriz. Çünkü pamuk dikkat ve ilgi ister. Tarlanızı eğer tavında işlemezsek erime ve mantar gibi birçok hastalıkla mücadele etmek zorunda kalırız. Sonrasında pamuğun ekiminin ardından aşırı yağmur yağarsa tohumlar filizlenmezse, tarlayı bozup tekrar ekmek zorunda kalırız. Bu da ekstra işçilik ve maliyet olur. Pamuk çiftçisi her daim uyanık olmalıdır. ‘Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.’ atasözü tam da biz pamuk üreticisi için söylenmiştir. Pamuk sürekli gözlem ve kontrol ister. Özellikle pamuğun yetişme döneminde dikkatli olunmalı çünkü, beyaz ve yeşil sinek, kırmızı örümcek, mantar, yeşil kurt gibi haşerelerin yanında birde çayır kanyaşı, horoz ibiği, bambul, ayrık ve adını burada saymakla bitiremeyeceğim kadar çok yabani otlarla mücadele etmek zorunda kalırız. Özellikle sulama döneminde her 15-20 günlük zaman dilimlerinde yapılan ilaçlamaların aksatılması pamuğun verimini ve kalitesini olumsuz etkiler. Bir de haşereler fark edilmez ise verim kaybı yüzde 50’nin üzerine çıkar. Bu yüzden pamuk üreticisi iyi bir gözlemci olmak zorundadır” ifadelerini kullandı.
“Toprak, pamuğun yetişmesi için en uygun ortamı sağlamaktadır.”
Kaliteli pamuk üretimi için dikkat edilmesi gerekenleri şu sözlerle açıklayan Atmaca, “Kaliteli pamuk üretimi iklim ve toprak yapısıyla ilgilidir. Toprak zaten pamuğun yetişmesi için en uygun ortamı sağlar. Bizler de yapmamız gerekeni doğru bir şekilde yapmalıyız. Öncelikle gübreleme, kaliteli pamuk için vazgeçilmez unsurlar arasındadır. Bunun yanında sulama işlemi en az gübreleme ve ilaçlama işlemi kadar önemlidir. Yeterli seviyede su almayan pamuk, önce tarak ve kozalarını atmaya başlar. Sonrasında kozalar zayıf ve cansız olur ya da kör koza olarak kalır. Bu durum yeteri kadar verim alınmamasının yanı sıra kalitenin de düşmesine neden olur” dedi.
“Önceliğimiz her zaman kaliteli pamuk işlemek.”
Tarla süreci tamamlanan pamuğun sonraki durağı pamuğun temizlenip çekirdeğinden ayrılma aşaması olan çırçır fabrikasıdır. Aydın’ın Söke ilçesinde işletme sahibi olan Mustafa Akıllı, pamuğun çırçır fabrikasında geçirdiği aşamalar hakkında bilgiler verdi.
“Önceliğimiz her zaman kaliteli pamuk işlemek” diyen Mustafa Akıllı, “Çiftçi, ovadan toplama makineleri ile pamuğu toplar, sonrasında pamuk bize gelir. Önceliğimiz her zaman kaliteli pamuk işlemektir. Çiftçiden aldığımız pamuğun kantarla kilosunu çekeriz. Randımanını yapıp pamuğun değerini ölçeriz. Daha sonra ön temizleme makinesine veririz ve pamuk burada temizlenir. Sonrasında çırçır makinelerine geçer. Orada pamuk ve çiğit (çekirdek) birbirinden ayrılır. Sonrasında pres yapılır ve pamuğun bizdeki işi biter. Elde ettiğimiz çiğiti de yağ fabrikalarına göndeririz. Orada çiğitten yağ ve küspe (hayvancılıkta kullanılan yem) üretilir” ifadelerini kullandı.
“Bizim için önemli olan aldığımız pamuğun kuru olması.”
Kuru pamuk ve nemli pamuğun işlem sürelerinin farklı olduğunu belirten Akıllı, “Bize gelen pamuğun işlemi üç ayın sonunda biter. Önemli olan gelen pamuğun kuru olmasıdır. Pamuk kuru olduğu zaman daha uzun süre dayanır. Aksine nemli ve yeşil yapraklı olduğu zaman pamuğu bir buçuk ayda bitirmemiz gerekir. Çünkü pamuk nemli gelirse müdahale etmemiz gerekir. Bunu da şu şekilde yaparız ara ara kepçelerle pamuğun kızışmaması için karıştırarak havalandırırız. Bu da nemli pamuğun ömrünü uzatır ve bizlere zaman kazandırır” diye ekledi.
“Rekabetin her geçen gün arttığı bu devirde kaliteli iş yapma mecburiyetimiz var .”
Pamuğun son yolculuğu tekstildir. Bursa’nın Hamitler ilçesinde bir işletme sahibi olan Samir Solaklar, pamuğun tekstil fabrikasındaki aşamalarını aktardı: “Müşterilerden gelebilecek herhangi bir şikayet, yine firma olarak bizim skorumuzu etkiler. Çalıştığımız ihracatçı firmalar ile karşılıklı olarak yaptığımız iş sözleşmesine uygun kriterlerde ürün üretiriz ve istenen terminlerde (belirlenmiş zaman) siparişi teslim etmek için taahhütlerimiz bulunur. Bu taahhütler doğrultusunda ürünün üretim planı oluşturulur ve termini de göz önünde bulundurularak hedef belirlenir. Biz firma olarak siparişin kesim, dikim, ütü, paket ve sevkiyat aşamalarından sorumluyuz. Ürün bize kumaş olarak gönderilir, biz de yukarıda bahsettiğim gibi kumaşı işleyerek hazır nihai müşterinin kullanabileceği (müşterinin mağazalarında satın alabileceği) son aşamaya getiririz.”
Tekstilin son aşamasının çok zorlu ve meşakkatli bir serüven olduğunu söyleyen Solaklar, “Tüm ara proseslerde meydana gelebilecek hataları bizim tespit etmemiz ve kaliteli bir mamulü mağazalara göndermemiz için bir çok kalite kontrol ve denetim noktaları mevcuttur. Siparişin üretimi tamamlandıktan sonra müşterimizin görevlendirdiği kendi kalite sorumlusu inspektörler veya bağımsız denetçi kuruluşlar tarafından ürün kalite denetimine tabi tutulur ve belli kriterler baz alınarak kontrol edilir. Kontrol sonrası ürün kabul görür ise ancak o zaman sevkiyat gerçekleşir ve bu sipariş bizden çıkmış olur. Bizden çıkmış olsa bile tüketiciden ve nihai müşterilerden gelebilecek herhangi bir şikayet yine firma olarak bizim skorumuzu etkiler. Dolayısıyla sıfıra yakın hata ile iş yapabilmek çok önemlidir. Rekabetin her geçen gün arttığı bu devirde kaliteli iş yapma mecburiyetimiz var” diyerek sözlerini tamamladı.
Haber: Gülistan Akdemir
Fotoğraf: Özge İşik
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...
CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN
Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...