Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Efeler’de hizmete açılan Otizm Yaşam Merkezi, spordan müziğe alanında uzman eğitmenler tarafından otizmli bireyleri sosyal hayata kazandırmayı amaçlıyor.

Yedi Eylül Mahallesi’nde 15 Aralık 2021’de hizmete açılan Otizm Yaşam Merkezi, otizmli çocukları dünyaya hazırlıyor. Otizmli bireylerin günlük hayata bağımsız  katılımını sağlamak, kendilerinde var olan performansı işlevsel seviyeye taşımayı misyon edindiğini söyleyen Otizm Yaşam Merkezi’nin Müdürü Mehmet Çoban, otizm spektrum bozukluğunu bir sosyalleşme problemi olarak tanımladı. Otizm Yaşam Merkezi’nin Psikoloğu Şule Koç, otizmde erken teşhis ile çocukların sosyal hayata daha kolay adapte olduğunu belirtti.

Sosyal beceri kazandırıyor

Otizm, zihinsel kaynaklı olmadığı gibi özünde bir iletişim sorunudur. Çoban, “Çocuklarımızı sosyal hayata kazandırmak için 0-6 yaş oyun dersi, ergoterapi, psikolog eşliğinde davranış problemi çalışmaları, resim, müzik, spor eğitimleri verilmektedir.” dedi. Eğitimin ücretsiz olduğu bu kurum, otizmli çocuklara sosyal beceri kazandırmaktadır. Çocuklara motor beceriler kazandırmaya yönelik bu çalışmalar aynı zamanda çocukların özgüvenini de artırmayı hedeflemektedir. 

Otizmin nedeni bulunamıyor

Otizmli bireyin iletişim şeklinin kaç yaş grubunda olduğuna, eğitim durumuna ve hangi tip otizmle geldiğine göre değişiklik gösterdiğini söyleyen Psikolog Koç, otizmin kaynağının günümüzde hâlâ bulunamadığını belirtti. Koç, “Eğitimlerimiz bireyseldir çünkü grup eğitimine her çocuğumuz müsait değil. Sadece iki ayrı akran iletişimine hazır olan öğrenciyi denk getirip grup halinde derse alabiliyoruz.” sözlerine yer verdi. Tohum Otizm Vakfı’nın 2009’dan beri yürüttüğü “Otizme Mavi Işık Yak” kampanyası rengini farkındalıktan almaktadır ve bu renk kabullenmenin rengi olan kırmızıya 2022’de evrilmiştir.   

Dünyayı algılayış şekli

Otizmi, kendini anlatma ve karşındakini anlama becerisinde yoksunluk olarak ifade eden Koç, “Bizim, başımızı sallamak gibi birbirimizi konuşmadan anladığımız sosyal işaretlerimiz vardır fakat otizmli bireylerin dünyayı algılayış şekli bizden çok farklı. Birey, küçük yaşta ise eğitime oyunla başlarız çünkü oyun, çocuğun iletişim şeklidir.” sözlerine yer verdi. Çocukların kendi yaptığı tablolar, Otizm Yaşam Merkezi binasının içerisinde sergilenmekte ve bu durum henüz eğitim almayan diğer otizmli bireyler için umut olmaktadır. Otizmli çocuklara verilen önem bununla da sınırlı kalmamış, çocukların düşme ve yaralanmalarını önlemek için merdivene file yapılarak önlem alınmıştır. 

Erken teşhis önemli

Atipik gibi hafif seyreden otizmin erken tanı ile iyileşebileceğini fakat tamamen iyileşme oranının düşük olduğunu aktaran Koç, bilinçsiz ebeveynlerin otizmli bireyin gelişimini engelleyebileceğini belirtti. Otizm, geniş bir yelpaze üzerine yayılmıştır. Bireylerin bu nedenle hangi derecede  olduklarını bilmek, kişiye özel eğitim için oldukça önem arz etmektedir. Doktordan alınacak raporla otizmli birey ve ailesine birçok sosyal hakkın doğduğunu dile getiren Koç, “Ebeveynler çocuğumun otizmli olduğu duyulmasın diyerek rapor almak istemiyor, ücretsiz eğitim haklarını da kaybediyorlar böylelikle.” dedi. Çoban, toplumun otizme bakış açısını şu sözlerle anlattı: “Otizm hakkında halkımızın bilgisi çok  yetersiz. Ötekileştirerek toplum dışına itme durumu var ne yazık ki. Bu sebeple sanatın farklı dallarını kullanarak toplumda farkındalık kazandırmak adına çocuklarımızla çalışmalar yapıyoruz.” Aydın’ın bu otizm farkındalık oluşturma zinciri, Muğla Menteşe Belediyesi’ne de ilham olmuştur.

Haber: Elif Erbay