Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

2017 yılında Avrupa Genç Olimpik Festivali (EYOF) Şampiyonluğu’nu kazanan kişinin Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinden Mehmet Çelik olduğunu biliyor muydunuz?

Mehmet Çelik, 17 Ocak 2023 tarihinde gerçekleşen kolejler turunda South Plains College formasıyla 800 metrede Büyükler Salon Türkiye’de kendi rekorunu 1:48.23 ile kırarak başarılarına bir yenisini daha ekledi. Genç atlet, aynı zamanda geçen yıl Gençlik Olimpiyat Oyunları'nda 800 metrede Türkiye'ye ilk madalyasını getirmişti. Hem üniversitemizin hem de ülkemizin gurur kaynağı Çelik, atletizm serüvenini sizler için anlatıyor.

Biraz kendinizden bahseder misiniz? 

İsmim Mehmet Çelik. 15 Nisan 2001 Manisa, Salihli doğumluyum. Çiftçilik ile uğraşan ailenin en küçük çocuğuyum. Hayat benim için gerçekten zordu. Ailem çiftçilikle uğraştığı için her okul çıkışında onlara yardıma giderdim. Spora 12 yaşında judo yaparak başladım. Bir sonraki yıl, judonun yanı sıra futbol da oynamaya başladım. Üç  yıl boyunca judo ve futbolu birlikte yürütürken aileme de bahçe işlerinde yardım ediyordum. O zaman judo yarışmalarında birçok başarı elde ettim. Türkiye üçüncülüğü judodaki en önemli başarımdı.

Neden Atletizm, bu sporla ne zamandan beri uğraşıyorsunuz?

Koşmayı seviyordum. Bu durum beden eğitimi öğretmenimin de ilgisini çekmişti. Beni Uşak'ta bulunan atletizm antrenörü ile tanıştırmasıyla atletizme olan ilgim arttı. 3 ay boyunca düşündüm ve sonunda bir karar verdim. Ailemin yanından taşındım, hem lise hem de atletizm hayatımı da düşünerek Uşak’a yerleştim. 15 yaşındaydım ve atletizmle tanışınca judoyu bırakmaya karar verdim. Aynı yıl içerisinde atletizmde ilk pist yarışıma çıktım.

Spora başladığınızdan beri özellikle dikkat ettiğiniz noktalar neler, bir sonraki hedefiniz nedir?

Atletizme başladığımdan beri artık her şeye eskisinden daha çok dikkat ediyorum. Uyku, yeme, içme, odaklanma, disiplin... Atletizmi hayatıma adapte ettim. Şu anda da aynı disiplinde devam ediyorum. Günlük hayatımda her zaman düzenli olmaya çalışırım. Antrenmanlara iyi konsantre olup tam performansımı yansıtmaya çalışırım. Sorumluluk almaktan hiçbir zaman kaçınmam, disiplinliyimdir. Her şeyi zamanında yapmaya özen gösteririm. Hedefim tabii ki her sporcunun hayali olan olimpiyatlara gidip ülkemi orada en iyi şekilde temsil edip şampiyonluk kazanmak ve İstiklâl Marşımızı bütün dünyaya dinletmek. Bundan daha büyük ne hayalimiz olabilir ki zaten?

Antrenmanlarınız nasıl oluyor, ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz?

İlk iki yılda basit antrenmanların yanı sıra sert antrenmanlarım da oluyordu. Ondan sonraki senelerde yaşım da ilerledikçe yavaş yavaş performans antrenmanlarına geçmeye başladık. İlk sene adaptasyonda baya sıkıntılar yaşadım. Her gün çift antremanım oluyordu. Şimdi ise her türlü orta mesafe koşucunun yapabileceği antremanı yapabilecek kapasitedeyim. İki yarışma dönemimiz oluyor. Salon yarışması için ayrı bir hazırlık yapıyoruz. Yaz döneminde ise başka hazırlıklar yapıyoruz.

Bize başarılarınızdan bahsedebilir misiniz en yüksek dereceleriniz nelerdir?

Uluslararası başarılarımdan başlayayım. Öncelikle 2017 yılında EYOF (Avrupa Gençlik Olimpik Festivali) Şampiyonluğum var. Ardından 2018 Gençlik Olimpiyatları Üçüncülüğü, aynı yıl Liseler Arası Dünya Birinciliği, 2021 yılında Avrupa Takımlar Şampiyonası'nda 800 metrede 1 dakika 47 saniye ile şampiyon oldum. 2017, 2018, 2019, 2021 ve 2022 yıllarında Balkan Şampiyonası birincilikleri ile birlikte Balkan şampiyonalarında başka başarılarım da var, sadece bir tane değil. 2018 yılında beş kere Türkiye rekoru kırdım: 800 metrede yıldızlar ve büyükler rekoru. 800 ve 1500 metre Türkiye şampiyonluklarım var. 2018’den 2022’ye kadar Türkiye şampiyonluğum devam etti.

Derece yaptığınızda ne hissettiniz, düşünceleriniz nelerdi?

2017 yılında EYOF’da 1500 metrede şampiyon olduğumda inanamadım, her şey bir anlığına durmuştu sanki. Orada bulunan birçok sporcu, antrenör ve yöneticiler de benimle birlikte çok sevinmişlerdi. Geriden gelip şampiyonluğa ulaştığım bir yarıştı ve ülkeme altın madalyayı kazandırıp İstiklâl Marşını orada okuduğum için çok sevinmiştim ve kendimle gurur duymuştum.

Pişmanlığınız ya da iyi ki yapmışım dediğiniz bir şey var mı?

Pişmanlığım yok ama iyi ki Uşak’a gitmeyi seçmişim, yoksa bu kadar başarı ve derece yapamazdım diye düşünüyorum. Çünkü Salihli’de atletizm antrenörü ve atletizm pisti yok. Sporcular ile bire bir ilgilenecek kimse de yok. Salihli’de kalsaydım atletizmde çok büyük dereceler yapmak benim için mucize olurdu diye düşünüyorum. Bu yüzden Uşak’a gitmenin, kendi adıma doğru bir karar olduğuna inanıyorum.

Her zaman tempo halinde misiniz örneğin bir haftanız nasıl geçiyor?

Performans sporcusu olduğum için günde çift antrenman yapıyorum. Günlerim genelde yoğun oluyor. Daha doğrusu, yoğun bir yıl demek lazım. Örnek vermem gerekirse, her pazartesi, çarşamba, cuma sabah 07.00’de kahvaltı ile başlıyorum; 09.00-12.00 arası ilk antrenmanım bitiyor. Saat 13:00’de öğle yemeğimi yedikten sonra dinlenmeye başlıyorum. Saat 14.00-16.00 arası uyuyorum. Bir kahve içip saat 17.00’de sahaya gidip ikinci antrenmana başlıyorum. 19.00’da da ikinci antrenmanım bitiyor ve eve geliyorum, saat 20:00’de akşam yemeğini yiyorum. Biraz kitap okuduktan sonra en geç 23.00’de uykuya dalmış oluyorum geri kalan salı, perşembe, cumartesi günleri ise sabah daha erken kalkıp 06.00’da antrenmana gidiyorum saat  07.00’de başlayıp 08.30’da bitiriyorum. 09.00’da kahvaltımı yapıp dinleniyorum tekrar öğle yemeğimi 13.00 de yiyorum, saat 17.00’de ikinci antrenmana çıkıyorum 19.00’da bitiyorum. 20.00’de akşam yemeğimi yiyorum en geç 23.00’de uyku. Bu kadar yoğun bir haftadan sonra tek dinlenme günüm pazar o gün saat 10.00’a kadar uyuyorum, güzel bir kahvaltı ve ardından biraz dolaşıyorum. Bu haftaları, belki aylar ve yıllar boyu tekrar ediyorum.

Mehmet Çelik'e bize verdiği röportaj için teşekkür eder, ülkemizi olimpiyatlarda dilediği gibi en iyi şekilde  temsil etmesini temenni ederiz.

Haber: Zeynep Sevinçer