Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli Dr. Öğr. Üyesi Servet Akyüz ile bademcik taşı (tonsillolit) hastalığı üzerine bilinmeyenler hakkında bir röportaj gerçekleştirdik. Dr. Öğr. Üyesi Akyüz, bizlerle konu hakkında oldukça önemli bilgiler paylaştı. 

Bademcik taşları boğazda yanma, yutkunma, ağız kokusu gibi sıkıntı verici belirtiler göstermektedir. Bademcik taşı ya da tıp diliyle tonsilllolit adıverilen hastalık bademciklerdeki gözenekler arasında beyaz ve gri renkli olarak görülebiliyor. Bademcik taşı ile ilgili merak ettiğimiz soruların yanıtını almak için Aydın Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Servet Akyüz'e yönelttik.

Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?

2002 Uludağ Üniversitesi mezunuyum. Uzmanlık eğitimimi Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde aldım. 2012-2018 yılları arasında Karaman Devlet Hastanesi'nde çalıştıktan sonra şu an bulunmakta olduğum Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde görev yapmaktayım.

Bademcik taşı nedir?

Bademciklerimizi ağız içerisinde dil kökünde sağ ve sol olmak üzere bir çift organ olarak tanımlayabiliriz. Bağışıklık sistemi ile ilgili olan bu organın çoğu kişinin doğumundan itibaren tekrarlayan bademcik enfeksiyonlarına maruz kalıyor. Bu geçirilmiş enfeksiyonlara bağlı bademciklerimizin üzerinde küçük çukurlar oluşuyor. Özetle yemek artıklarının çukurlarda birikmesi sonucu bademcik taşı oluşuyor. Hayati tehlikesi olmasa da kronik boğaz ağrılarına, ağız kokusu gibi sorunlarına yol açıyor. Hastayı rahatsız edici sorunlara yol açıyorsa cerrahi müdahalelerle hastanın şikayetlerini giderebiliyoruz.

Bademcik taşı neden olur?

Ağız sağlığına dikkat etmeyen kişilerin bademcik üzerindeki çukurlardaki kalıntıların kalıcı olarak yerleşmesiyle bademcik taşı oluşmaktadır.

Bademcik taşının belirtileri nelerdir?

Bademcik taşının belirtileri uzun süre devam eden boğaz ağrısı ve yanmalar şeklinde görülebilir. Aynı zamanda hem çevre için hem hastanın kendisi için rahatsız edici düzeyde ağız kokusuna da yol açabilir ve en rahatsız edici belirtisi ise boğazda yabancı bir maddeyle birlikte batma hissini yaşamasıdır.

Bademcik taşının tedavisi nasıl oluyor?

Tabii her bademcik taşını tedavi etmiyoruz. Çoğu hastada muayene sırasında bademcik taşını görüyoruz ve hasta bunun farkında değilse hastayı rahatsız eden belirtiler göstermiyorsa tedavi gerektirmiyor. Belirtiler yoğun olduğu takdirde anestezi altında, cerrahi yöntemlerle bademciklerin yüzey kısmını tıraşlama dediğimiz yöntem kullanılmaktadır. Zemin hazırlayan çukurlar ortadan kaldırılmış oluyor. Eğer hastanın çok büyük şikayetleri varsa bu sefer de bademcikler tamamen alınarak şikâyeti ortadan kaldırılabiliyor.

Bademcik taşı neden ağız kokusu yapar?
Aslında kötü kokuyu oluşturan faktör boşluklarda çoğalan bakterilerden kaynaklanıyor, bademciklerin oluşturduğu toksinlerde kötü koku olarak yansıyor.

Bademcik taşı tedavi edilmediğinde nelere yol açar?

Tedavi edilmediğinde kronik iltihaplı süreç oluşur. Hasta sürekli rahatsız edici belirtiler ile yaşamak zorunda kalır. Enfeksiyon bademciklerden vücuda doğru yayılıp yaygın enfeksiyonlara yol açabiliyor. İşte bu risklerin ortaya çıkmaması için müdahale edilmesi gerekiyor.

Bademcik taşı hastalık bulaşıcı mıdır?
Bademcik taşı hastalığı bulaşıcı değildir. Bademcik taşının kendisi viral ya da enfeksiyonel değildir.

Bademcik taşından korunma yolları nelerdir?

Ağız bakımını önem verilmeli ve 6 ayda bir diş hekimine başvurulmalı. Aynı zamanda tuzlu su ya da hekimin önerdiği ilaçla gargara yapılmalı.

Dr. Öğr. Üyesi Servet Akyüz ile yaptığımız röportajda bademcik taşı ile ilgili aldığımız bilgiler sayesinde doğru tedavi ve iyi bakımla korunabileceğimizi öğrenmiş olduk. Bu hastalığın ciddiyetini ve sürecin nasıl ilerlediğini öğrendik. Sağlıklı bir yaşam için, nelere dikkat edilmesi gerektiğini bizimle paylaştı.  Kendisine vermiş olduğu kıymetli bilgilerden dolayı çok teşekkür ederiz. 

Haber: Göksu Ocaklı