Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Aydın’ın Efeler ilçesinde özel bir okulda görev yapan Sınıf Öğretmeni Yunus Emre Erden tarafından başlatılan ve kısa sürede binlerce çocuğa ulaşan Yonca Projesi, ihtiyaç sahibi miniklerin yüzlerini güldürüyor. Gönüllülerin ve yardımseverlerin destekleri ile her geçen gün daha da büyüyen ve Türkiye geneline yayılmaya başlayan proje, Aydın dışındaki çocuklara da ulaşıyor.

Her yıl çok sayıda çocuk, soğuk kış günlerinde ayağında bir çift terlik, sırtında çanta, üstünde mont olmadan okula gidiyor. Bu çocuklar arasında yeterli kalemi, kitabı ve defteri olmadığı için eğitimini yarım bırakmak zorunda kalanlar da var. İhtiyaç sahibi çocuklar, bu yetersizlikler sebebiyle küçük yaşlarda eğitimden mahrum kalıyor. Her geçen gün daha fazla çocuk, tedavi edilemeyen hastalıklar nedeniyle hastanelerde hayatını kaybediyor. Tedavi altında olan, eğitim desteğine ihtiyaç duyan ve ihtiyaç sahibi çocuklara ulaşmak, yüzlerini güldürmek ve ihtiyaçlarını gidermek için başlatılan Yonca Projesi’nin kurucusu ve fikir babası Yunus Emre Erden ile röportaj gerçekleştirdik.  

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Yunus Emre Erden, Aydın’da özel bir okulda sınıf öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Bununla birlikte Adnan Menderes Üniversitesi’nde yüksek lisansımı sürdürmekteyim. 28 yaşındayım, lise yıllarımdan bu yana birçok farklı sivil toplum kuruluşu ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen projelerde aktif olarak rol aldım. Hala çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarında (STK) sosyal sorumluluk faaliyetleri yönetiyorum. Sosyal bir insanım. Yaşadığım Aydın kentini ve güzel Ege Bölgesi’ni sürekli olarak geziyorum. Yeni insanlarla tanışmak, Yonca Projesi’ni büyütmek için yardımseverlere ulaşmak en büyük hobilerim diyebilirim.

Yonca Projesi’ni bize anlatabilir misiniz?

“Dördüncü Yaprakta Buluşalım!” diyerek Yonca Projesi’ne başladım. Her şey bu sloganın içinde saklı aslında.

Yonca Projesi, dördüncü yaprağıyla ihtiyacı olan her çocuğa ulaşmayı ve onlara yaşam için eksiklik hissettiği anlarda müdahale ederek onların yaşam kalitesini arttırmayı hedefleyen, Türkiye’nin her yerindeki ihtiyaç sahibi çocuklar için sosyal sorumluluk projeleri düzenleyen bir topluluktur. Hastanelerde tedavisi devam eden çocuklara eğitim ve oyuncak destekleri sağlıyoruz. Köy okullarında eğitimine devam eden çocuklara eğitim destek paketleri gönderiyoruz. Her branştan olan öğretmenlerimiz ile birlikte hastanelerde tedavisi devam eden çocuklara uzaktan ve yüzyüze eğitimler veriyoruz. Maddi durumu iyi olmayan çocuklarımızın evlerini ziyaret edip çocukların ihtiyaçlarının karşılanması için destek olacak kişiyi buluşturuyoruz. Devlet korumasında bulunan çocuklarla görüşüp destek sağlıyoruz. Uzak köylere gidip, oradaki çocuklara oyuncaklar dağıtıyoruz. Projemiz hala aktif olarak devam ediyor. 

Bu projeye nasıl başladınız, fikriniz neydi?

Pandemi döneminde arkadaşlarımla görüşürken “bir şeyler yapmalıyız” dedik. Çünkü o dönemde en çok etkilenenler çocuklar olmuştu. Bir arabanın arkasını oyuncak doldurup köy köy gezdik. Her şey “Neden bunu sürekli yapmıyoruz?” sorusuyla başladı aslında. Sonra da çeşitlenerek, odağı sadece çocuklar olan, pedagojik eğitim almış gönüllülerle Türkiye’nin her yerinde örgütlenmeye başladık. Dördüncü Yapraktır Yonca Projesi ile amacımız, her çocuğa bir umut olarak şans götürmek. 

Gönüllüler size katılıyor mu?

Elbette gönüllülerle birlikte çok daha anlamlı işler yaptığımızı hissediyoruz. İsteyen herkesle dördüncü yaprakta buluşabiliriz. Çocukların yüzlerini güldürmeyi amaçlayan projemiz, gönüllü arkadaşlarımızın destekleri ile her geçen gün daha da büyüyüp gelişiyor ve daha fazla çocuğa ulaşıyor. Bu hem bizler için hem de gönüllerimiz için mutluluk verici oluyor. Dördüncü yaprağımız yeni insanlarla güçleniyor. 

Herhangi bir destek alıyor musunuz?

Yonca Projesi, hiçbir maddi destek kabul etmez. Tek isteğimiz oyuncak, kitap, defter, kıyafet, bot gibi çocuklarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamak. Aslında bu, çocukların çocuk kalabilmelerine, çocuk hissedebilmelerine ve çocukça yaşayabilmelerine katkı sağlama yolculuğu diyebiliriz. Destek olmak isteyen kişiler, bizlere çocuklar için gerekli gördüğümüz tüm eşyaları göndererek yolculuğa ortak olabilir.

Bugüne kadar kaç çocuğa ulaştınız?

Şu ana kadar 5000’den fazla çocuğa ulaştık ve daha fazla çocuğa ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Köy okullarına, hastanelere, deprem bölgesindeki çocuklara ulaşmak bizim için oldukça değerliydi. Bu yüzden gönüllülerimizle birlikte çocuklara doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Çocuklara yalnız olmadıklarını hatırlatmaya, onları çok sevdiğimizi ve yanlarında olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz.

Yonca Projesini gelecekte neler bekliyor?

İlk önceliğimiz, daha fazla çocuğa ulaşabilmek için gönüllü ve yardımsever sayımızın artarak çoğalması diyebilirim. Yonca Projesi’nin dernekleşme yolunda olmasının, daha güçlü adımlar atmamıza yardımcı olacağını düşünüyorum. Bununla birlikte çeşitli üniversitelerde topluluklarımız kurulma aşamasında. Adımızı büyük kitlelere duyurabilmek açısından bu bizim için önemli bir konu. 

Yonca Projesi’nin kurucusu Yunus Emre Erden’e, bizlere zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı için teşekkür ederiz.

Haber: Duygu Karaman