Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


AYDIN’IN ZEYTİNLERİ İKLİM KRİZİ İLE SAVAŞIYOR

12.01.2025
Dosya

 

Endüstri Devrimi ile başlayan karbon salınımı, yıllar içinde dünyayı geri dönülmez bir sıcaklık döngüsüne soktu. Her geçen yıl biraz daha ısınan Dünya’da, artık Aydın’ın bereketli zeytin bahçeleri de tehdit altında. Zeytin ağaçları, yüzyıllardır kuraklığa meydan okuyup toprağa tutunmayı başarsa da, iklim krizinin getirdiği düzensiz yağışlar ve aşırı sıcaklıklar karşısında adeta çaresiz. Uzmanlar, bir zamanlar bölgenin hem kültürel hem ekonomik simgesi olan zeytinin, bu değişimden en fazla etkilenen ürünlerden biri olduğunu söylüyor. Bu ağaçların hikâyesi, iklim krizine karşı verilen bir direnişe dönüşmüş durumda.

 

Küresel iklim değişikliğinin tarımsal üretime etkileri, her geçen gün daha somut bir şekilde karşımıza çıkıyor. Özellikle Aydın gibi tarımda önemli bir yere sahip bölgelerde bu değişimin zeytin üretimi üzerindeki yansımaları daha da belirginleşiyor. Aydın’ın zeytin tarımındaki önemini ve iklim değişikliğinin bu alana olan etkilerini anlamak için Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Renan Tunalıoğlu ve Meteoroloji Aydın İl Müdürlüğü’nden Ziraat Yüksek Mühendisi Barış Ulubeli ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik.

 

"Zeytin, Aydın’ın kültürü ve ekonomisidir"

Prof. Dr. Renan Tunalıoğlu, zeytinciliğin Aydın için sadece ekonomik bir kazanç kapısı olmadığını, aynı zamanda bölgenin kültürel dokusunun önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Tunalıoğlu, “Aydın, Türkiye’nin zeytin ağacı varlığı açısından en önemli illerinden biri. Burada yetişen Memecik çeşidi zeytin, coğrafi işaret alarak ulusal ve uluslararası bir marka haline geldi.” dedi. Ancak Tunalıoğlu, bu başarı hikayesinin iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle tehdit altında olduğunu belirtti. Zeytin ağaçlarının uzun ömürlü ve dayanıklı olmalarına rağmen, iklim değişikliğinin getirdiği yeni koşullardan ciddi şekilde etkilendiğini ifade eden Tunalıoğlu  “Aydın’daki zeytinlikler, bugün kuraklık ve ekstrem hava olaylarının tehdidi altında. Fırtınalar, ağaçlara fiziksel zarar verirken; uzun süren kuraklıklar verim kaybına yol açıyor. Özellikle son yıllarda bu etkileri daha sık ve yoğun bir şekilde görmeye başladık. İklim değişikliğine yönelik ar-ge çalışmalarının çok daha önceden başlatılması gerekirdi.”  şeklinde açıklamalarda bulundu. 

Tunalıoğlu, Mayıs ayında yaşanan kuraklık nedeniyle zeytin ağaçlarının meyve döküm oranının artış gösterdiğini ve Haziran yağmurlarının eksik kalmasının meyvelerin yağ tutma oranını düşürdüğünü belirtti. “Kuraklık, zeytin köklerinin topraktaki derin katmanlara ulaşmasını zorlaştırıyor. Bu durum, bitkinin hem besin hem de su alımını olumsuz etkiliyor.” diyerek sorunlara dikkat çekti. 

 

“Toprakta su seviyesi ciddi şekilde düştü”

Çiftçilerin bireysel olarak bazı önlemler almaya çalıştıklarını ancak bu çabaların iklim değişikliği gibi geniş ölçekli bir sorun karşısında yetersiz kaldığını belirten Tunalıoğlu, “Çiftçilerimiz su tasarrufu sağlamak ya da topraklarını korumak için kendi yöntemlerini geliştirmeye çalışıyor. Ancak toprakta su seviyesi ciddi şekilde düştü. Su hasadı gibi modern yöntemlerin uygulanması şart. Maalesef Aydın’da bu konuda organize bir hareket olmadığını görüyoruz. Çiftçilerimiz tek başına mücadele ediyor ve bu yeterli olmuyor.” şeklinde konuştu. 

 

Zeytin ekstrem şartlara dirençlidir, ama sınırları vardır

Ziraat Yüksek Mühendisi Barış Ulubeli ise zeytin bitkisinin tarih boyunca ekstrem şartlara uyum sağlama kapasitesine sahip olduğunu, ancak bu kapasitenin sınırlı olduğuna değinen Ulubeli “Zeytin, kuraklığa karşı dirençli bir bitki olarak bilinir. Ancak iklim değişikliğiyle gelen uzun süreli sıcaklık artışları, düzensiz yağışlar ve ekstrem soğuklar, bu bitkinin adaptasyon kabiliyetini zorlamaya başladı. Bu durum verimde ciddi kayıplara yol açabilir.” dedi. 

Önümüzdeki yıllara dair iklim senaryolarına değinen Ulubeli: “Ege Bölgesi’nde yağışların yüzde 15-20 oranında azalacağı öngörülüyor. Bu hem zeytin üretiminde su ihtiyacını artıracak hem de mevsimsel değişikliklerle aşırı yağışlar ve kuraklıklar arasında gidip gelen bir döngü oluşturacak. Böyle bir ortamda zeytin üretiminin sürdürülebilir olması zorlaşacak.”  şeklinde açıklamalarda bulundu.  

İklim değişikliği nedeniyle zeytin tarımının daha kuzey bölgelere kayabileceğini ve bu sürecin de zorluklarla dolu olduğunu vurgulayan Ulubeli “Zeytin ağacı genelde -10 dereceye kadar dayanabilir. Ancak daha kuzeye kayıldığında bu eşiğin altına inen sıcaklıklar, ağaçlara ciddi zararlar verebilir. Geleneksel üretim alanlarında ise şartlar daha da zorlaşacak. Verim ve ekonomik karlılık bu süreçten olumsuz etkilenecek.” şeklinde konuştu. 

 

Yenilikçi yaklaşımlar benimsenmeli

İklim değişikliğinin zeytin tarımına olan etkilerini azaltmak için uygulanabilecek yöntemler konusunda hemfikir olan uzmanlar, su yönetimi ve planlama konusunun altını çizdi. Prof. Dr. Tunalıoğlu, su hasadı gibi yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini, bu yöntemlerin suyun toprakta daha uzun süre tutulmasını sağlayabileceğini belirtti. Barış Ulubeli ise sulama altyapılarının modernize edilmesinin öncelikli bir adım olduğunu ifade etti.

Ulubeli, zeytin ağaçlarının su kaybını azaltmak için kaolin ve glisin gibi kimyasal maddelerin kullanılabileceğini ayrıca iklim senaryolarına uygun yeni bahçelerin planlanması gerektiğini vurguladı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün sağladığı meteorolojik verilerin çiftçiler tarafından daha etkin kullanılmasının önemine değinen Ulubeli “Bugün elimizde, çiftçilerin karar alma süreçlerini destekleyecek çok değerli meteorolojik veriler var. Bu verilerin kullanımı yaygınlaştırılmalı. Sulama sistemlerini geliştirmek, planlı bir şekilde yeni zeytinlik alanları oluşturmak bugünden harekete geçmeyi gerektiriyor. Aksi halde iklim değişikliği zeytin tarımını büyük ölçüde sekteye uğratabilir.”  ifadelerini kullandı. 

 

Sonuç olarak, iklim değişikliği Aydın gibi zeytin üretiminde lider bölgeler için hem bir tehdit hem de bir dönüşüm fırsatı sunuyor. Uzmanlara göre, bu tehditlere karşı alınacak önlemler sadece ekonomik bir zorunluluk değil aynı zamanda kültürel mirasın korunması adına da büyük bir önem taşıyor. Aydın’ın geleneksel zeytin üretimindeki konumunu koruyabilmesi için bilimsel temelli ve kolektif çözümlere odaklanılması şart. 

 

Haber: Şeyma Turan

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00