Nazilli’nin tarihine ışık tutan Etnografya Müzesi, Kurtuluş Mücadelesi kahramanlarına kadar birçok önemli figürü sergileyerek tarihi canlandırıyor. Müze, iki katlı yapısı ve her odasıyla farklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Osmanlı dönemi köy hayatından Kurtuluş Mücadelesi’ne, tarımdan sanata kadar geniş bir yelpazede geçmişin atmosferini ziyaretçilere yaşatıyor.
Demirci Mehmet Efe'nin hayatı ve mücadelesini detaylı bir şekilde ele alan İbrahim Kiraz'ın uzun yıllara dayanan araştırmaları, Nazilli'nin tarihinde önemli bir yer tutan bu kahramanın hatırasını yaşatmayı amaçlamaktadır. Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Fakültesi mezunu olan Kiraz, dernekler, sendikalar, basın ve halkla ilişkiler konularında uzmanlık yapmış ve çeşitli arşivlerde çalışmıştır. 1983 yılında başladığı ve 23 yıl süren araştırmasının ardından "Milli Mücadele'de Bir Destan: Demirci Mehmet Efe" adlı 5 ciltlik kitabını yayımlamıştır. Kiraz, arşivlerinde bulunan mektuplar ve fotoğrafları Nazilli Belediyesi ve çevre müzelerle paylaşarak, Demirci Mehmet Efe'nin mirasının korunmasına katkıda bulunmuştur. Nazilli'ye seyahat ettiğinizde, onun ismiyle sık sık karşılaşmanız olasıdır.
Nazilli Etnografya Müzesi'nde zaman tüneli
Etnografya Müzesi, duvarlarında Demirci Mehmet Efendi ve Kurtuluş Mücadelesi kahramanlarının fotoğraflarını ve tarihi bilgilerini sergileyerek ziyaretçilere önemli bir tarih dersi sunuyor. İki katlı yapısı, sembolik figürler ve Kurtuluş Mücadelesi'nin parçası olan kahramanlar, müzenin duvarlarında yer alıyor. Müze, her odasıyla ziyaretçilere farklı dünyalar sunuyor. Bazı odalarda, Osmanlı köy hayatını canlandıran mankenler ve döneme ait işlemeli kıyafetler, mobilyalar ve yaşam tarzını yansıtan detaylar yer alıyor. Müzenin diğer odalarında ise antika kaplar, çömlekler ve Kurtuluş Mücadelesi'nin önemli isimlerini canlandıran mankenler ile antika silahlar sergileniyor. Nazilli'de açılan Sümerbank'a adanmış bir bölümde, Cumhuriyet'in ilk yıllarında tarıma verilen önemi yansıtan antika parçalar bulunuyor. Tarım araç gereçleri, pikaplar ve radyolar gibi eski eşyalar, geçmişin atmosferini ziyaretçilere tekrar yaşatıyor.
Anadolu’nun direniş kahramanı: Demirci Mehmet Efe'nin hikayesi
Osmanlı döneminin isyan ve direniş dolu zamanlarında Anadolu'nun kahramanlarından biri olan Demirci Mehmet Efe'nin öyküsünü, yıllarını bu işe adayan Araştırmacı Yazar İbrahim Kiraz'dan dinliyoruz. Kiraz, "Hikaye, Mehmet Efe'nin askerlik döneminde yüzbaşının tokadını yemesinin ardından dağa çıkarak başlar. Çakıcı'nın yanına katılan Mehmet Efe, kendi yolunu çiziyor." şeklinde aktardı. Kiraz, “Demirci Mehmet Efe'nin liderliğinde belirlenen 33 kural, bölgede istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynadı. Bu kurallar, Mehmet Efe'nin liderliği altındaki grup için bir rehber niteliği taşıdı. Onun liderliği altında kurulan güçlü birlik, bölgedeki etkisini artırarak Anadolu'nun direniş geleneğine önemli bir katkı sağladı.” şeklinde ekledi.
Demirci Mehmet'in akıl hocası: Sarı Mustafa Efe
İbrahim Kiraz, hikayenin başlangıcını ve Demirci Mehmet'in en önemli kazanlarından biri olan Sarı Mustafa Efe'nin gruba dahil olma hikayesini, “Demirci Mehmet Efe'nin liderliğindeki gruba katılan isimlerden biri de akıl hocası Sarı Mustafa Efe'dir. Paris Hukuk Fakültesi'nde eğitimini yarıda bırakan Sarı Mustafa, nişanlısının kaçırılması üzerine başını derde sokmuştur. Nazilli'nin ileri gelen isimlerinden biri onu Demirci Mehmet Efe'nin yanına getirmiştir. Sarı Mustafa, Mehmet Efe'nin kanunlarını yazarak liderliğini desteklemiş ve böylece kısa sürede, Mehmet Efe'nin liderliğindeki grup bölgenin dağlarında hakimiyet kurmuş ve hatta adına türküler yakılmıştır.” diyerek açıkladı.
Demirci Mehmet Efe: Yunan işgaline karşı direniş
İbrahim Kiraz, İzmir'in işgaline tanık olan ve buna engel olmaya çalışan Demirci Mehmet Efe ve kızanları için, “Bir gün, şüphelendikleri iki kişiyi yakalarlar ve sorgularlar. Bu kişilerin Yunan ajanları olduğu ortaya çıkar, bölgenin güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturur. Yunanlıların İzmir'i işgal edeceğini öğrenirler, 15 Mayıs 1919'da, İzmir'in işgali gerçekleşir. Bu durum, bölgedeki gerginliği artırır ve Demirci Mehmet Efe'nin liderliğindeki direniş hareketinin önemi daha da artar.” ifadelerini kullandı. İbrahim Kiraz’ın anlattığına göre, “24 Mayıs 1919'da, Nazilli'nin Pirlibey Bey Köyü'nde bir toplantı düzenlenir ve Demirci Mehmet Efe lider seçilir. Ancak 3 Haziran 1919'da, Yunan askerleri Nazilli'yi işgal eder. Demirci Mehmet Efe, Nazilli'deki Yunan ordusuna karşı cesur bir baskın düzenler ve onları bölgeden atar. Ancak, aynı dönemde Ödemiş çevresinde Yunan askerlerinin kadınları kaçırmasıyla Mehmet Efe, bir baskın düzenler. Ödemiş'teki Yunan askerlerine karşı düzenlenen baskında, bir kısmı vurularak etkisiz hale getirilirken, diğerleri ise idam edilir. Kısa bir süre sonra, Nazilli ve Aydın arasında Kuvayi Milliye adında bir direniş örgütü kurulur. Bu örgütün komutanı olarak Demirci Mehmet Efe seçilir. Atatürk, Demirci Mehmet Efe’yi şu şekilde anlatır: ‘1919 yılının Haziran ayı ortalarında Aydın cephesi kuruldu. Bu bölgede kurulan 57. Tümen’in komutanı Albay Mehmet Şefik Bey ve Tümen Topçu Komutanı Binbaşı Hakkı Bey’di. Ulusal kuvvetlerin başında ise Yörük Ali ve Demirci Mehmet Efe bulunuyordu. Sonunda Demirci Mehmet Efe, üstünlüğü sağlayarak Aydın cephesinin tamamını aldı. Daha önce de belirttiğim gibi, oraya gönderdiğim Albay Refet Bele de Demirci Mehmet’in emrine girdi.’ Kiraz, “Milli Mücadele döneminde Demirci Mehmet Efe ile Atatürk arasındaki samimiyetin birçok örneğini içeren bir dizi mektuba ulaştım. Hatta bu mektuplardan birinin içeriğini etnografya müzesinde paylaştım. Mektuptaki ‘kardeşim’ ifadesi, önemli varsayımlara yol açmamışsa bile, aralarındaki sıcak ilişkiyi ve güveni yansıtıyor.” şeklinde ekledi.
İbrahim Kiraz, “Anadolu'nun iç bölgelerinde birçok isyan çıktı ve bu isyanların bastırılmasında Demirci Mehmet Efe aktif rol oynadı. Ancak, bu mücadelede birçok kişi hayatını kaybetti. Bir gazetecinin sorduğu ‘933 tane kızana ne oldu?’ sorusuna karşılık Demirci Mehmet Efe'nin verdiği cevap ise ‘45 tane kaldı.’ oluyor.” dedi.
İbrahim Kiraz yaptığı araştırmalar kapsamında Demirci Mehmet Efe’nin kızanlarıyla görüşmeler gerçekleştirdiğini belirterek konu hakkındaki bilgileri, “Demirci Mehmet Efe'nin kızanlarından 63 kişiyle görüştüm, bu görüşmelere sonradan katılanlar da dahil. Başka gruplara sonradan Demirci Mehmet Efe'nin grubuna dahil olanlar da var. Bu görüşmeler sırasında, bir kızan olan Topal Ahmet'in hikayesini öğrendim. İki bacağı kesilen Topal Ahmet, koltuk değnekleriyle yürüyordu ve bacağına tahta takıldığı için 'Tahtabacak Ahmet' olarak biliniyordu. Tahtabacak Ahmet'in, İzmir'de 2003 yılında vefat ettiğini duydum. Ayrıca, Demirci Mehmet Efe'nin en önemli kızanlarından biri olan Sarı Mustafa'nın ise 2005 yılında hayatını kaybetti.” şeklinde paylaştı.
İbrahim Kiraz, “Demirci Mehmet Efe'nin liderliğinde, Nazilli'de üç önemli kongre gerçekleşmiştir. Ankara ve Sivas'a Demirci Mehmet Efe'nin heyet gönderdiği bilinmektedir ve bu heyetler Atatürk tarafından şehir dışında karşılanmıştır. Sivas Kongresi'nde Atatürk'ün yaptığı konuşma şu şekildedir: 'İstanbul'da çeşitli yerlerde mitingler yapıldı, Yunan işgalini protesto ettik. Ancak sizler, Aydın cephesindeki mücadelenizle, silahların sesiyle Versay Sarayı'nı bile titrettiğiniz bir gerçektir.'” şeklinde ekledi.
Demirci Mehmet Efe Konağı: Nazilli'nin tarihi değeri
İbrahim Kiraz'ın aktarımıyla, “Nazilli'de bulunan Etnografya Müzesi'ne ev sahipliği yapan konak, aslen Ankaralı birisi tarafından işletilen bir palas olduğu için 'Ankara Palas Otel' olarak bilinir. Ancak, asıl önemi Nazilli'nin tarihinde ve kültüründe yatar. Nazilli Belediyesi'nin yaptığı kazılar sırasında, konağın altında bulunan geçitlerden birine yanlışlıkla düşen belediye görevlileri, su kanalları geçtiği için toprakla doldurulmuş olan geçidi ortaya çıkarır. Konak yakınlarında Demirci Mehmet Efe'nin bir evi daha bulunmaktadır. Bu ev, daha önce İngiliz casuslarınca kullanılan bir evdir. Demirci Mehmet Efe, bu eve bir baskın yaparak evi sahiplenir ve 3 kat yerin altında bulunan gizli geçide erişir. Bu geçitten, diğer evine de ulaşabilmektedir. Ancak, bu eski konak yıkılmış ve yerine yeni bir bina yapılmıştır. Geçitlerde bulunan 3 katlı demir ranzalar, Demirci Hilmi tarafından yapılmıştır ve üzerlerinde Osmanlıca Demirci Hilmi yazmaktadır. Demirci Hilmi, savaş sırasında hayatını kaybetmiştir. Demirci Mehmet Efe'nin bu bölgenin önemli isimlerinden biri olduğundan öldüğünde devlet töreni ile cenazesi düzenlenir.” şeklindedir. Demirci Mehmet Efe’nin Milli Mücadele döneminin etkili ve önemli isimlerinden biri olduğunu Kiraz, “Demirci Mehmet Efe'nin şahsi eşyaları, şu anda Askeri Harbiye Müzesi'nde sergilenmektedir. Bu müzede, Atatürk, İsmet İnönü, Kazım Karabekir gibi birçok önemli ismin şahsi eşyaları da bulunmaktadır. Demirci Mehmet Efe, o dönemde 7 kuvvet komutanından birisi olarak önemli bir konuma sahiptir. Ancak, Demirci Mehmet Efe'nin konağında kendi şahsına ait hiçbir eşya bulunmamaktadır. Konakta antika eşyalar ve o döneme ait objeler sergilenmektedir. Bulunan tüfekler, sağdan soldan toplanan eşyalar arasında yer alırken, Demirci Mehmet Efe'ye ait silahlar Askeri Harbiye Müzesi'nde sergilenmektedir. Ayrıca, Demirci Mehmet Efe'nin aldığı madalyalar ve Kuvayımilliye Komutanı mührü de Askeri Harbiye Müzesi'nde bulunmaktadır.” şeklinde açıkladı.
Sümerbank'ın kuruluşundaki isim: Demirci Mehmet Efe
İbrahim Kiraz, Demirci Mehmet Efe'nin Sümerbank'ın kurulmasına olan katkılarını, “Demirci Mehmet Efe'nin katkıları, Sümerbank'ın açılmasında önemli bir etken olmuştur. Atatürk'ün Nazilli'ye gelmesiyle Demirci Mehmet Efe'nin konağından bir kısmının yıkılmış olması üzerine, o dönemde Demirci Mehmet Efe 5 adet değirmen işletmektedir. Bu dönemde hayatını kaybeden kızanlarının eşlerine ve ailelerine yardım etmektedir. Atatürk ile buluşan Demirci Mehmet Efe'ye maaş bağlama teklifi sunulur, ancak Demirci Mehmet Efe bu teklifi reddeder. Demirci Mehmet Efe şöyle der: 'Maaş yerine bir fabrika açın. Kadın erkek herkes çalışsın. Hani kadın-erkek arasında eşitlik var diyorsunuz ya.' Atatürk ise şu sözleri söyler: 'Bizim buradaki savaşımızın başarısı kadınlarımızın kurtuluşuyla olur' diyor." şeklinde açıkladı. Kiraz Sümerbank’ın yeri hakkında ise "Nazilli'ye Sümerbank'ın açılması kararı alındığında, başlangıçta Aslanlı Yolu'nda kurulması planlanır. Ancak, Demirci Mehmet Efe, bu karara karşı çıkar ve Sümerbank'ın Çingene Ereği'nde kurulmasını ister. Sonuç olarak, Sümerbank'ın Nazilli'de Demirci Mehmet Efe'nin istediği yere kurulması sağlanır. Sümerbank'ın açılması, Nazilli'nin vilayet olmasına katkıda bulunan önemli adımlardan biridir.” şeklinde bilgi verdi. Bu durumun nedeni hakkında ise Kiraz, Demirci Mehmet Efe’nin, kararlılıkla ‘Sümerbank, Aslanlı Yolu'nda değil. Çingene Ereği'nde kurulacak. Neden mi? Ben o dönem buraya 21 tane delikanlı gömdüm.’ şeklinde açıkladı.
Demirci Mehmet Efe'nin milli mücadeleye olan katkısını yansıtan önemli hikaye, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinde unutulmaz bir iz bırakmıştır. Bu değerli bilgileri bizimle paylaştığı için Araştırmacı Yazar İbrahim Kiraz'a teşekkür ederiz.
Haber: Sultan Çelikkanat
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...