Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


AYDIN’IN ENDEMİK BİTKİSİ “AYDIN GAŞAĞI (TÜLLÜŞAH)’’

05.06.2022
Kültür Sanat

Tarihi, geçmişi ve yapıları ile büyüleyen Türk toprakları binlerce çeşit bitkiye de ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye’de çeşitli yöntemlerle seyahat eden gezginlerin ilgisini çeken bitkileri toplamasıyla başlayan bu süreç sayesinde, bugün birçok bitki gıda ve sağlık sektöründe ham madde olarak kullanılmaktadır. Bitki çeşitliliği içerisinde yer alan ve endemik bitki olarak bilinen, dünyada başka hiçbir yerde bulunmayan bazı değerli bitkiler bugün Türk topraklarında yer almakta ve 3/1 i endemik bitki sayılmaktadır. Endemik bitki türü olan ve bugün “Aydın Gaşağı’’ olarak geçen Tüllüşah, Aydın’ın bitkisi olup, Tüllüşah grubu içerisinde yer alan bir türdür. Temmuz ve haziran aylarında çiçeklenen bu bitki ilk olarak 1970’li yıllarda Kuşadası’nda toplanmış olup, bitki uzmanları tarafından incelenmiş ve inceleme sonucunda da bu bitki Muğla, İzmir ve Denizli’nin bazı bölgelerinde yayılış göstermiştir.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Kırmacı Türkiye’nin bitki çeşitliliği konusunda çok zengin bir ülke olduğunu belirtti. Prof. Dr. Mesut Kırmacı, “Üzerinde üç farklı iklimin görülmesi ile jeolojik ve jeomorfolojik olarak çok farklı habitatlar ve çok sayıda akarsuyun bulunması ülkemizin biyoçeşitliliğinin %0,6 sına sahip olmasının nedenlerindendir.” dedi. Kırmacı, Türkiye’nin 12 bin tane bitki türüne ev sahipliği yaptığını ve bunların da 3/1 inin endemik yani dünyada başka hiçbir yerde bulunmadığını ifade etti.

Endemik bitki neden önemli?
Prof. Dr. Mesut Kırmacı, “Endemik” kelimesinin Latince bir kelime olup, Endemos’tan geldiğini belirterek, “Bir bitkinin belirli bir bölge sınırları içerisinde bulunup başka yerde bulunmaması durumunda endemik denmekte” olduğunu ifade etti. Mesut Kırmacı, “Neden önemlidir? dersek bir bitki dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayıp sizin topraklarınızda yer alıyorsa bu size ait demektir. Biyoçeşitlilik Sözleşmesi  bu nedenden dolayı gelişmiş ülkelerin ya da sömürgeci ülkelerin başka ülkelerin kaynaklarını kullanmamaları adına ortaya konmuş bir sözleşmedir.” diyerek bu sözleşmede biyolojik kaynakların bulunduğu ülkenin kullanımına öncelik verildiğini belirtti.

Endemik bitkilerin içerisinde bulunabilecek bir maddenin herhangi bir hastalığın tedavisinde kullanımının sağlanması ülke ekonomisi için de çok önemlidir. Turistik açıdan da endemik bitkilerin önemli olduğunu belirten Mesut Kırmacı, “Örneğin endemik bitki Aydın Gaşağı olarak geçen Tüllüşah Aydın’ın bitkisi olup, Tüllüşah grubu içerisinde yer alan bir türdür. 2018 yılında bu bitkinin korunması için Çevre ve Orman Bakanlığı tür eylem planı hazırladı. Bitki şu anda nasıl korunabilir?  Neden endemik? gibi konularla alakalı çalışmalar yapılıyor.”  dedi.

ADÜ hocalarının TÜBİTAK ile yürüttüğü proje “Zenginliğe farklı bakış- endemik bitkilerimiz’’
Aydın Gaşağı olarak bilinen Tüllüşah’ın bölge halkı tarafından sahiplenildiğini söyleyen Prof. Dr. Mesut Kırmacı bugün Kuşadası Belediyesi’nin ve Aydın Valiliği’nin amblemleri içerisinde Tüllüşah bitkisinin yer almakta olduğunu dile getirdi: “TÜBİTAK ile gerçekleştirdiğimiz ‘zenginliğe farklı bakış’ projesi adı altında, endemik bitkilerimizi Tüllüşah’ın özelinde tanıtalım diye böyle bir proje yazdık. Projenin hedef kitlesi olarak da Aydın’ın nitelikli okullarında eğitim öğretim gören 10 ve 11. sınıf öğrencilerine iki grup halinde eğitim verdik. 10’dan fazla konuya hâkim olan hocamızla bir eğitim çalışması gerçekleştirdik. Biz bu öğrencilerimize bitki çeşitliliğimizi anlattık. İlk yıl Tüllüşah’ın türküsünü yazdık, ikinci yıl resmini çizdik ve resmi Forum Aydın’da sergiledik. ‘Farklı Bakış’ adını verdiğimiz bir dernek kurduk. Bu dernek üzerinden de eğitim faaliyetlerine devam ettik.” diyen Prof. Dr. Mesut Kırmacı, tür eylem kapsamında bitkinin bol olduğu yerlerden biri olan ve Söke de yer alan Yaylaköy’de bu bitkinin korunması hususunda Kuşadası Belediyesi’nin bir alan tahsis ettiğini dile getirdi.

Yüksek lisans ve doktorasını botanik alanında tamamlayan ve proje başkanlığını yürüten Dr. Öğr.Üyesi Mithat Evrim Demir, TÜBİTAK’ın doğa ve bilim okulları proje alanında 2 yıldır yürütülen proje kapsamında, Kuşadası'nda yer alan Tüllüşah’ın tanıtımını yaptıklarını belirterek, “Endemik bitkileri tanıttık, endemik bitkilerle ne yapılıyor? Yapılan çalışmalar neler? Nasıl korunuyor? Bakanlık nasıl bir çalışma yürütüyor? Bunları uygulamalı olarak gösterdik. Biz burada Tüllüşah’ın hikâyesini anlatıyoruz aslında. Hedef kitlemiz lise öğrencileriydi. TÜBİTAK’ın bu proje okullarının bir hedefi de yaygın etkinin arttırılmasıdır.’ ’diyerek hem teorik hem de uygulamalı bir eğitim verdiklerini belirtti. 

‘‘Doğayı yaşat ki insan yaşasın, insanı yaşat ki insan yaşasın’’
Bitkilerin en büyük probleminin şehirleşme nedeniyle habitatlarını kaybetmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Mesut Kırmacı, Tüllüşah’ın 70 tohumdan sadece 2 tanesinin canlı çıkıyor olduğunu ifade etti. Endemik bitkilerin izinsiz bir şekilde yerlerinden alınması ve koparılmasının çok yüksek meblağlarda cezaya tabi tutuluyor olduğunu belirten Mesut Kırmacı “Bu iyi bir şey çünkü bugün Biyoçeşitlilik Sözleşmesi’ne dâhil olan bir ülke olarak biyoçeşitliliğimiz ve bitki çeşitliliğimizi koruyamıyoruz. Bugün Biyo kaçakçılık dediğimiz; bir ülkeye ait olan canlıların o ülkenin izni olmadan dışarıya çıkarılması çok yaşanılan bir durumdur. İnternet sitelerinde bizim ülkemizde yer alan bitkilerin fotoğrafları var’’ diyerek  Doğadan bitki toplayan insanlara dikkat edilmesinin gerekli olduğunu söyleyen Kırmacı, Gidip neden topladığı sorulmalı, sorumlu bir vatandaşın yapması gerek olduğunu ifade etti.

Biyolojik zenginliğimizin sadece bu işle uğraşan kişilerin özelinde olan bir şey olmadığını belirten Prof. Dr. Mesut Kırmacı “Bu hepimizin zenginliğidir. Yarın bir gün bunların üzerine yapılacak çalışmalardan elde edilecek kazançlar size milyonlarca dolar olarak geri gelecektir. Bu zenginlik bizim zenginliğimizdir” Doğayı yaşat ki insan yaşasın insanı yaşat ki insan yaşasın.” doğaya en fazla zarar verenin insan ırkı oldugunu belirten Kırmacı, “Kendi sonumuzu hazırlıyoruz. Bugün belki sadece Tüllüşah üzerinden konuştuk ama diğer bütün canlılarda bu kategoride yer alıyor endemik olup olmaması önemli değil biz doğanın içerisinde o canlılarla birlikte yaşıyoruz. Eğer onları korumazsak yarın bizim ve belki de başka canlıların  hayatı sonlanacak.” diyerek insanların doğaya karşı daha nazik ve bilinçle yaklaşmasının yerinde bir hareket olduğunu ve bu bilincin tüm insanlar tarafından benimsenmesi gerektiğini belirtti.

 

Haber: Edanur Gümüş

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00