Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


AYDIN’DA TARIMDA MİLLİLEŞMENİN ADIMLARI ATILIYOR

18.03.2024
Bilim ve Teknoloji

 

Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir tarım makineleri firması yerli ve milli tarım aletleri üreterek tarımda millileşmenin ilk adımlarını atıyor.

 

Tarımda makinelerin kullanımı hem iş gücünü azaltıyor hem de zaman anlamında büyük tasarruf sağlıyor. Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir firma ise Türkiye’de olmayan, ithal edilen tarım makinelerini imal ederek hem ekonomiye büyük katkı sağlıyor hem de dışa bağımlılığı bir nebze olsun azaltıyor. Firmanın işletmecisi Hidayet Gülpınar ve Tarım Makineleri Mühendisi Tülin Çakır ile yerli ve milli tarım aletleri üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

 

Askerlikten sanayiye

2017 yılına kadar asker olarak görev yaptığını söyleyen Hidayet Gülpınar, “Görevim gereği Türkiye’nin çoğu yerinde çalıştım. Sürekli olarak aktif görevdeydik. Görevlerin çoğunluğunda sivil olarak çalıştığım için ailemi gittiğim şehirlere götüremiyordum. Belli bir zaman sonra bu durum aile düzenimi etkilemeye başlamıştı. Emekliliği hak ettikten sonra eşimin de desteğiyle askerliği bıraktım. Askerlikten emekli olurken hiçbir güvencem yoktu. Sadece bir tane kiralık dükkânım vardı, onun dışında yedek olarak bir yatırımım bulunmuyordu. Kardeşim hayvancılık alanında danışmanlık hizmeti veriyordu. Sektörde kilit ve yatak sistemi gibi şeyleri imal eden güvenilir bir firmanın eksikliğinden bahsetti. Bu boşluğu görerek bu işe girdik. Dönüp baktığım zaman iyi ki de yapmışız diyorum.” şeklinde konuştu.

 

Özellikle Türkiye’de olmayan sistemler yapılıyor

Sektöre ilk girdiklerinde 250 metrekare bir dükkanda 4 kişiyle işe başladıklarını aktaran Gülpınar, “2018 yılında sadece hayvancılıkta kullanılan kilit sistemlerini üretiyorduk. Sonrasında katıldığım bir fuarda helikopter pervanesine benzeyen bir fan sisteminin olduğunu gördüm. Bu fan sistemi genel olarak hayvancılık alanında kullanılıyordu. Türkiye’de olmadığını öğrenince geleceğinin olduğunu düşünerek tasarımlarını yapmaya başladık. Tasarımlarını da jandarmanın filosunda bulunan bir helikopterin kanatlarını örnek alarak yaptık. İlk olarak motorunu başka bir yerden alıyorduk, sonrasında motorunu da kendimiz yapmaya başladık. Şu anda Türkiye’de en çok bu sistemi satan firmayız.” ifadelerini kullandı.

 

Hedeflerinin ilk başta sadece hayvancılık kilit sistemlerindeki boşluğu doldurmak olduğunu söyleyen Gülpınar, zamanla sektörde başka boşluklar da bularak tarım makineleri üretmeye başladıklarını söyledi. AR-GE çalışmaları sırasında özellikle Türkiye’de bulunmayan tarım makineleri üzerine yoğunlaştıklarını belirten Gülpınar, “Geçen sene de kekik, lavanta, adaçayı biçme makinesi yaptık. Oldukça güzel bir talep oldu. Bu makine kekik, lavanta, adaçayı, ıspanak gibi bitkileri hiç iş gücü olmadan biçiyor, sergi alanına getiriyor, orada seriyor. Bu anlamda çiftçinin işini oldukça kolaylaştırıyor.” diye konuştu.

 

Sadece ithalatı azaltmıyor, ihracat da hedefliyorlar

Hedeflerinin her sene Türkiye’de olmayan bir makineyi yapmak olduğunu söyleyen Gülpınar, ihracat hedeflerinin de olduğunu belirtti. Bu sektörde cironun en az yüzde 30’nun ihracat kaynaklı olması gerektiğini aktaran Gülpınar, “Özbekistan'a, Kıbrıs'a, Filistin'e makineler gönderdik. Ufak tefek ihracat yapıyoruz. Amacımız cironun yüzde 30’unun ihracat kaynaklı olması. Türkiye ekonomisi inişli çıkışlı bir ekonomi olduğu için o değişimlerden etkilenmemek adına bu önemli.” şeklinde konuştu.

 

Yurt dışından ithal edilen makinelere göre 3 kat fiyat farkı var

Ürettikleri ürünlerin Türkiye’de bulunmamasından dolayı rakiplerinin olmadığını söyleyen Gülpınar, bu sebeple talebin yoğun olduğunu belirtti. Aynı makinelerin yurt dışında üretildiğini de aktaran Gülpınar, bu makinelerin yurt dışından ithal edilmesinin aşırı maliyetli olduğunu söyledi. Yurt dışından getirilen makinelere göre 3 kat daha ucuza çiftçilere tarım makineleri sattıklarını belirten Gülpınar, bu şekilde ithalatı da azaltmayı hedeflediklerini anlattı.

 

Gençlere meslek de öğretiliyor

Askerlik yapmaya devam etseydi böyle bir işletmenin var olmayacağını söyleyen Gülpınar, “Burada çalışanlar farklı işlerde çalışırdı fakat yerli ve milli tarım makineleri çiftçiler ile buluşamazdı. Aynı zamanda çıraklıktan yetiştirdiğimiz çocukları da üretime dahil ediyoruz. Örnek olarak 16-17 yaşlarında 2 tane çocuk vardı. Bu çocukların arkadaş çevresi kötüydü. Çeşitli kötü alışkanlıklara başlamak üzereydiler. Burada çalışarak iş öğrendiler, onları kurtardık. Şimdi en iyi elemanlar arasındalar.” şeklinde konuştu.

 

Yerli üretimin başında bir kadın

Tüm bu üretim sürecini ise bir kadın yönetiyor. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği mezunu olan Tülin Çakır fabrikanın düzenini sağlıyor. 3 yıldır burada çalıştığını söyleyen Çakır, “Buradaki sorumluluğum hem imalat hem montajı denetleme. Yani imalat yönetiminde çalışıyorum. Burada çalışmak hem zor hem de eğlenceli. İki tarafı da çok ağır. Mezun olduktan sonra ilk olarak burada işe başladım. İlk başladığımda çok tedirginlik vardı haliyle. Hem sanayide çalışmanın verdiği gerginlik, hem de işin ağırlığı ilk başta beni korkutmuştu. Fakat ilk zamanlar biraz zorluk çeksek de yine de üstesinden geldik. Burada üretimin bir parçası olmak, onu yönetmek çok güzel.” ifadelerini kullandı.

 

Bu gibi girişimlerin artması çeşitli sektörlerde bağımsızlığı beraberinde getirecektir. Özellikle tarım gibi hayati bir sektörde bağımsızlığın elde tutulması oldukça önemlidir. Sektöre giriş hikayelerini bizlerle paylaşarak bu alanda teşvik edici açıklamalarda bulunan Hidayet Gülpınar’a ve bir kadın olarak sanayide gerçekleşen bu üretimin başında durarak gelecek nesillere örnek olan Tülin Çakır’a teşekkür ederiz.

 

Haber: Yusuf Yıldız

Fotoğraf: Berna Turan

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00