Kocaeli’nde 1997 yılında dünyaya gelen Milli Karateci Eray Şamdan, İlk madalyasını 2012 yılında Azerbaycan’da aldı. Başarılarına Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda aldığı gümüş madalya, 2021 Avrupa Şampiyonluğu ve ardından 2022 Akdeniz Oyunları’nda aldığı altın madalya ile devam ediyor.
Peki, Eray Şamdan kimdir? Hadi biz de bu serüvene katılalım!
Eray Şamdan kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?
25 Temmuz 1997, Kocaeli doğumluyum. Aslen Ardahan'lıyım. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldum. 5 yaşında babamın desteğiyle Gebze Şamdan Karate-Do İhtisas Kulübü'nde karateye başladım.
Spora başlamanızda sizi teşvik eden faktör neydi? Örnek aldığınız bir isim var mı?
Babam teşvik etti demek doğru olur sanırım. Babam da eski bir karatecidir, hatta antrenörlüğümü de kendisi yapıyor. Sanırım babamın çalışmaları arada beni yanında götürmesi ilgimi çekti. Dediğim gibi 5 yaşında isteğim ve merakımla beraber Gebze’de kulübe yazılarak ilk adımımı attım.
Sahaya ilk kez çıktığınızda neler hissettiniz?
Bu beni bayağı eskiye götürecek, sahaya ilk çıktığımda biraz heyecan vardı bir de başaramayacağım korkusu. Bu fazlaca tedirgin ediyordu. Antrenörün baban olunca onu gururlandırma çabası da devreye girdi. Resmi olarak ilk kez sahaya Türkiye'yi 2012'de Azerbaycan'da yapılan Avrupa Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Şampiyonası’nda temsil ettiğimde çıkmıştım ve Ümitler Kumite’de 52 kiloda Avrupa üçüncüsü olmuştum. Ailemin gözlerindeki gururu unutamam.
Yaptığınız spor hakkında bilgi verir misiniz?
Silahsız savunma savaşıdır. Bir tür Japon dövüş sanatıdır. Amaç savaşmak, kendini korumaktır. Karate toplamda 7 kuşaktan oluşmaktadır. Yeni başlayanlar; beyaz ile başlar. Son seviye de siyah kuşaktır. Beyazdan sonra sarı, turuncu, yeşil ve mavi gelir. Karate ruhu besler, şiddete karşı olma duygusunu karşılar.
Genç yaşta birçok başarıya imza attınız, çevrenizde nasıl tepkiler aldınız?
Tepkiler olumlu yöndeydi. Gerek kulübüm gerekse çevremin tebrikleri oldu. Diğer kardeşlerim, arkadaşlarım spora yönelmeye başladı. Birçok kişi rol model olarak beni seçti ki bu duygu çok farklı. Yapmak istediğim şeyler vardı, aldığım başarılar elbette bunlardan biriydi ama bu başarılar bana diğer başarıların kapısını açtı ve kariyer merdivenlerini tırmanmamda daha etkili oldu.
Bu sporu yapmanın yaşı var mıdır? Hangi yaş grubu bu spor için uygundur?
Sporda yaş grubu yok, en azından bizim alanda yok. Öncesinde elbette vardı, Türkiye Karate Federasyon’un değişen düzenlemesi ile herkes spor, karate yapabilir ama sağlık sorunları izin verdiği müddetçe. Hatta 78 yaşında Hakkı Koşar adında hocamız var. Bizlere katkı sağlamaya devam ediyor. Yani anlayacağınız yaş değil, sağlık önemlidir bu durumda.
Karateyle birlikte vücut geliştirme sporuyla da ilgilenirsek daha etkili olur mu?
Çevik olmak, nefes alıp vermekte kontrol sağlamak gerekiyor. Elbette ki ek olarak vücut geliştirme bizim alan için katkı sağlar. Nefes koordinasyonu sağlamak, çevik olmak gerektirir karate, size başarıda katkıda bulunacaktır.
Üst üste 7 kez Avrupa Şampiyonu olarak Avrupa Karate Federasyonu (EKF) tarihine geçtiniz. Bu konudaki duygularınızı öğrenebilir miyiz? ‘Rüzgârın Oğlu’ lakabını aldınız bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
Bu benim için ayrı bir gurur, çalışmalarımın karşılığını bu şekilde alarak sonrasında uzun süre anılmak gerçekten çok sevindirici. Lakaba gelince o da sanırım diğer arkadaşlarımdan daha süratli olduğum için o şekilde bana söylenilen bir lakap. Kulağa hoş geliyor, birileri tarafından benimsenmiş gibi hissediyorum ve bu tarif edilmesi zor bir duygu.
25 Haziran- 5 Temmuz 2022 tarihlerinde Akdeniz Oyunları’yla siz ve diğer sporcu arkadaşlarınız Türkiye’ye tekrar gurur yaşattınız. Sahaya çıktığınızda duygularınız nelerdi? Altın madalyayı alacağınızı düşünüyor muydunuz?
Sıkı bir kamp sürecinden geçtik. Çok çalıştık, çalışmamızın karşılığını alacağımızdan emindik. Türkiye’ye gurur yaşatmak da bizim için birer gurur. Destekleri bize moral oluyor. Bu başarı onların… Gururluyuz, mutluyuz.
Son olarak sizin gibi savunma sporlarıyla ilgilenenlere neler önerirsiniz?
Diğer dallarla ilgili pek bir şey diyemem ama karate gerçekten başka, bulunduğumuz yerde aile ortamı mevcut oluyor. Spor hayatına adım atınca güven duygusu geliyor, zamanla sağlıklı yaşam, hayat düzenin oluşuyor. Galiba herkesin sporla ilgilenmesini öneririm sadece savunma sporu değil, ilgilerini çeken her alana yönelsinler. Ülkemizin genç sporculara ihtiyacı var. Adım attıktan sonra başarı hemen ardından geliyor.
Haber: Esra Utku
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...