Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Atık malzemelerle yaratıcı projeler geliştiren kursiyerler, geri dönüşümün gücünü keşfederek hem çevreyi koruyor hem de kendi yaşam alanlarını güzelleştiriyor. Geri dönüşümün sırlarını öğreten kurslar, hayal gücüyle şekillenen atıklardan, üretken bir dünyaya dönüşüyor. Bu süreç, sadece estetik değil, aynı zamanda ekonomik faydalar da sağlıyor.

Bu eserler, geri dönüşüm ve çevreyi korumanın ötesinde, yaratıcılığı ve sürdürülebilirliği destekliyor. Atık malzemelerle yapılan eserler, çevreye duyarlı yaşam biçimlerinin simgesi olurken, aynı zamanda insanların hayal gücünü ortaya koyduğu bir alan yaratıyor. Bu alanda önemli bir rol üstlenen Aygün Tüfekçi, Halk Eğitim Merkezinde verdiği derslerle, katılımcılara atıkları yaratıcı ürünlere dönüştürmeyi öğretiyor. Tüfekçi, çevreye duyarlılığı artırırken, insanların yeni beceriler kazanmasını ve ekonomik fırsatlar yaratmalarını sağlıyor.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Geri dönüşümle ilgilenmeye nasıl başladınız?

Ben Aygün Tüfekçi. Lise mezunuyum, Halk Eğitim Merkezinde usta öğreticiyim. Kurslarımda geri dönüşümü, verimli ve sanatsal kullanabileceğimize dair dersler veriyorum. Özellikle köylerde eğitim verdim. İnsanlar gönülden severek yaptılar ve yaptıklarıyla bahçelerini süslediler. Ben de bu şekilde eğitim aldım, şimdi ise bunu öğrencilerime aktarıyorum.

Atık malzemeleri kullanarak sepet ve oyuncak yapma fikri nereden çıktı? Bu ilhamı nereden aldınız?

Araştırma yaparak böyle bir fikir elde ettim. “Bu atıklarla ne yapabiliriz?” diye öğrencilerle ortak düşünerek başladık. Mesela bir öğrencim motosiklet yaptı ve en ince detayına kadar işledi. Eşinin motorunu görünce aklına gelmiş. Bu tarz olaylar öğrencilerim tarafından gerçekleşince çok mutlu oluyorum. İnsanların hayal güçlerini geliştirmesi ve kullanması bu iş için en gerekli olan şey aslında.

Hangi tür atık malzemeleri değerlendiriyorsunuz? Kullanılabilir hale gelmeleri için özel bir işlem uyguluyor musunuz?

Kumla deniz manzaralı tablolar yaptık, tepsiler hazırladık, eski tarihi kiremitlerin üzerinde çalıştık. Kısacası atık malzeme olan her şey bizim için kullanılabilir. Genellikle özel bir işlem kullanmıyoruz çünkü işlem gören malzemeleri kurtarmak ve yeniden kullanmak için bu tarz şeyler yapıyoruz.

Yapıştırmak için özel bir şey kullanıyor musunuz?

Herhangi bir özel aracımız yok; tornavida, makas, yan keski gibi hemen herkesin evinde bulunabilecek basit el aletleriyle çalışıyoruz. Yapıştırma işlemlerinde ise sıcak silikon tabancası ve ahşap tutkalı kullanıyoruz. Amacımız atıkları değerlendirerek masrafsız ürünler ortaya çıkarmak olduğu için ekstra harcamalardan kaçınıyoruz. Karton, kâğıt, plastik, deterjan kutuları gibi evde kolayca bulunabilecek malzemeleri tercih ediyoruz. Genellikle elimizdekilerle yetiniyoruz; sadece boyama gerekiyorsa boya satın alıyoruz.

Geri dönüşüm ürünlerini üretirken el emeği dışında hangi beceriler gerekiyor?

En önemlisi hayal gücü diyebilirim. Çok sabır gerektiren bir şey değil ama biraz dağınıklık olabiliyor. Zamanla insanlar baktığı her şeye “Bununla şunu yapabilirim” diyerek her malzemeyi toplamaya başlıyor. Bu da ister istemez biraz dağınıklığa ve stokçuluğa yol açıyor diyebiliriz.

Sepet ve oyuncak yaparken nasıl bir yol izliyorsunuz? Önce tasarım mı belirleniyor, yoksa malzemelere göre mi şekilleniyor?

Geri dönüşüm olduğu için önce malzemeleri biriktiriyoruz. Sepet veya oyuncak yapmak için önce gazete, karton gibi şeyleri toplayıp bunlarla ne yapılabilir diye düşünüyor, sonra tasarımı belirliyoruz. Önceliğimiz genellikle atık malzemelerimizi biriktirmek gerisi hayal gücünüze kalmış.

Geri dönüşümle çalışmak sizi nasıl etkiliyor? Hem çevresel hem kişisel olarak size neler katıyor?

Çok mutlu oluyorum. Artık öğrencilerim hiçbir şeyi çöpe atmıyor. Eskiden köyde çöp tenekelerinde plastik şişe, karton görürdüm. Bir yıl sonra artık çöpte bunları görmez oldum. Bu durum bizi çok mutlu ediyor.

Toplumdan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? İnsanların ilgisi nasıl?

Çok şaşırıyorlar. “Bu gazeteden, deterjan kutusundan mı yapıldı?” diye tepki vererek inanmıyorlar. Ancak kursa gelip görünce inanıyorlar. Geri dönüşümden böyle bir şey çıkabileceğine şaşırıyorlar. Ne eritiyoruz ne de fabrikasyon bir iş yapıyoruz. Tamamen hayal gücü, şekillendirme ve doğru malzemeyi doğru anda kullanma. Ege Bölgesi’nin bazı köylerine gittiğinizde, bahçelerdeki dekorasyonlardan anlayabilirsiniz ki, buradan Aygün Hoca geçmiş ve geri dönüşüm gayet güzel kullanılmış diyebilirsiniz.

Sizce ülkemizde geri dönüşüm yeterince destekleniyor mu? Bu konuda neler eksik kalıyor?

Bence bu kursların çoğaltılması gerekiyor. Şu anda geri dönüşüm kursu veren var mı bilmiyorum. Ama ben 3 yıl içinde öğrencilerimden çok güzel geri dönüşler aldım. Artık evlerinde hiçbir şeyi atmıyorlar, çevrelerini uyarıyorlar. Yaptıkları ürünleri sergiliyorlar. Hatta bu işten para da kazanmak da mümkün. Eğer güzel ürün üretirsen, maddi olarak güzel dönüşler alınabilir. Birey ekonomisine katkısı da  oldukça sevindirici oluyor.

Bu işi yapmak ya da geri dönüşüme katkı sunmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Ben kursları öneriyorum. Devletin de geri dönüşümle ilgili bazı çalışmaları var ama bunları öğrenmenin en kolay yolu kurslar. Kurslar dışında bireysel olarak öğrenmek zor olabilir.

Sonuç olarak, atık malzemelerin yaratıcı dokunuşlarla sanatsal eserlere dönüşmesi, hem çevresel farkındalık hem de bireysel gelişim açısından büyük bir potansiyel barındırıyor. Aygün Tüfekçi gibi eğitimciler sayesinde, geri dönüşüm yalnızca bir çevre politikası olmaktan çıkıp, günlük yaşantımıza anlam ve estetik katan bir üretim biçimine dönüşüyor. Kursiyerlerin ortaya koyduğu çalışmalar, hayal gücünün sınır tanımadığını ve sürdürülebilir bir yaşamın aslında bireysel çabalarla da mümkün olduğunu gösteriyor. Bu tür projelerin desteklenmesi, hem çevresel hem de ekonomik açıdan ülkemize önemli katkılar sunacaktır. Geri dönüşüm, yalnızca çöpü azaltmak değil, aynı zamanda geleceği yeniden şekillendirmek anlamına geliyor.

Haber: Erdi Maden