Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Arabalar kadın-erkek fark etmeksizin her yaşta insanların ilgisini çeken araçlar arasındadır. Renkleri, motor gücü, dış ve iç görünüşüne göre insanlar istedikleri araçları seçebilmektedir. Günümüzde birçok ilgi alanına göre, farklı tarzlarda araçlar bulunmakta. Fakat bu araçlar üzerinde bazı eklemeler yapılabilmektedir.

Aracın üzerine yapılan bu eklemeler ise modifiye olarak geçmektedir. Bu eklemeler aracı, orijinal halinden çok farklı bir görünüme dönüştürebiliyor. Araç üzerinde yapılan bu değişimler, günlük hayatta çok ilgi çekmektedir. Modifiye hakkında bilgi edinmek için, modifiye ustası Ali Karadağ, Muhammet Sevinç ve Drag yarışçısı Kerem Yavaşoğlu  ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Modifiye nedir?

“Fabrika çıkışlı aracın üzerine yapılan her eklemeye modifiye denir.’’ diyen Karadağ, modifiyenin iç ve dış olmak üzere iki kategoriye ayrıldığından bahsetti. İç modifiye uygulamalarını gaz, fren ve debriyaj pedallarının, gösterge panelinin, koltuk kaplamalarının değişmesi, ışıklandırma eklemeleri, motor gücü ve hacminde yapılan değişiklikler olarak sıralayan Karadağ, cam filmi, lastikler, jantlar, egzoz, dikiz aynaları, rüzgarlık, ses sistemi uygulaması, amortisörler üzerinde yapılan değişikliklerin ise dış modifiye uygulamaları olduğundan bahsetti.

Modifiye neden yasal değildir?

Karadağ, “Yurt dışından gelen araçlar, ülkeye bandrollü olarak girdiği için üzerine ekleme yani modifiye yapılması yasal değildir.’’ ifadelerini kullandı. Yasal olmamasının diğer sebepleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Karadağ, “Abartı egzoz ve ses sisteminin çevre kirliliğine sebep olması, motor gücü ve hacminde yapılan değişikliklerin kontrolsüz kullanımı ve “xenon” farların ise göz alıcı olması dolayısıyla kazalara sebebiyet vermesinden dolayı modifiye yasal değildir.’’ ifadelerini kullandı. Bunların dışında yasal olan modifiye çeşitlerinden de bahseden Karadağ “Body Kit, araca “air” takmak, cam filmi için ise %70 ve üzeri oranda ışığı geçirmesi yasaldır.’’ örneklerini verdi ve ruhsata işlenmiş araç yapıştırmalarının da yasal olduğunu belirtti.

Modifiye yapmanın maaliyetini neler etkiler?

Modifiyenin maliyetinin değişkenlik gösterdiğini belirten Karadağ, “Aracın markasına, modeline, teknolojik durumuna, parçaların nadirliğine göre fiyatları değişebiliyor’’ ifadelerini kullandı. Ülkemizde modifiyenin pahalı olması hakkında ise, parçaların yurt dışından döviz kuru ile gelmesinden dolayı, ürünlerin pahalı olduğunu, yapımının uzun sürmesi ve işçiliğinin zor olmasının da fiyatlar üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ülkemizde genç yaş grubunun ilgisini oldukça çeken modifiye, maliyeti yüksek olmasına rağmen, araca estetik bir görünüm katması ve kişiye göre tasarlanabilir olmasından kaynaklı sıkça tercih edilmektedir.

Modifiye hangi araçlara yapılabilir?

Modifiyenin her araca yapılabileceğini söyleyen Sevinç, modifiye uygulamasını, tercih edilen ve edilmeyen araçlar’’ olarak ikiye ayırdı. Tercih edilenlerin genellikle Honda, BMW, Tofaş gibi parça üretimi seri olan markalar  olduğundan bahseden Sevinç, tercih edilmeyen araçların ise parça üretiminin seri olmadığı Alfa Romeo, Subaru, Mazda gibi markalar olduğunu ve bu araçların modifiye uygulaması maliyetinin diğerlerine göre yüksek olduğunu belirtti. Modifiyenin estetik katmasından kaynaklı daha çok genç yaş kesiminin tercih ettiğini söyleyen Sevinç, istisnaların olabileceğini de ekledi.

Modifiye araca zarar verir mi?

Estetik olarak aracın kaportasına yapılan modifiyenin, araca herhangi bir zararı olmadığını söyleyen Sevinç, aracın mekanik kısmında sağlamlaştırma yapılmadan yazılım ile güçlendirmenin araca ciddi zararlar verebiliceğini ve kazalara sebep olabiliceğini belirtti. Sevinç bu duruma örnek olarak, 130 beygir gücüne sahip bir aracın, kısıtlanarak 110 beygir gücünde piyasaya sunulması aracın kullanım ömrünü uzatmak ve yakıt tüketimini azaltmak açısından avantajlı olduğunu fakat bu aracın mekaniğinde güçlendirme yapılmadan yazılım ile beygir gücünde yapılan değişikliklerin motora zarar verebileceğini söyledi. Sevinç son olarak, bu değişikliklerin sebep olduğu motor arızalarının, aracın motor gücüne dayanıklı olmayan parçaların zarar görmesi ile oluştuğunu söyledi.

Modifiyeli araçlara olan ilginiz nasıl başladı?

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Ege Sorumlusu ve Drag yarışçısı Kerem Yavaşoğlu, motor sporlarına ve modifiyeli araçlara olan ilgisini şu sözlerle açıkladı: “Küçük yaşlardan itibaren ağabeyim ile sanayide modifiyeli araçlar ile ilgilenen ustaların yanına giderdim. 18 yaşıma girdiğim gün ehliyet almak için kursa yazıldım ve yasal yarışlara katılabilmek için kendimi geliştirmeye başladım. İzmir Ülkü Park Drag Yarışı, ilk katıldığım yarıştı ve üçüncü olarak yarışı tamamladım.’’ 

Yarışlarda kullanılan araçlara yapılan modifiyeler nelerdir ve nasıl farklılıklar yaratır?

Modifiyeli araçlar ile yapılan Drag yarışlarında çeşitli başarılar kazanan Kerem Yavaşoğlu, Honda Civic Type R aracıyla yarış kariyerine başladığını söylüyor. Bu aracın fabrika çıkışının 200 beygir gücünde olduğunu fakat araca modifiye yaparak beyin, piston, egzantrik, krom egzoz boruları ile aracını 280 beygir gücüne çıkardığını belirten Yavaşoğlu, bu değişikliklerle 400 metreyi 12 saniyede tamamladığını belirtti. Yarışlarda kullanılan araçların genellikle motor gücünde değişiklikler yapıldığının altını çizen Yavaşoğlu, aracın yükünü hafifletmek için arka tamponu çıkartmak, aracın koltuklarını sökmek, turbo ve motoru soğutmak için aracın ön kısmında hava delikleri açmak gibi değişiklikler yapıldığını belirterek sözlerini noktaladı.

Haber & Fotoğraf: Büşra Bağcı