Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ANTİKOİL BİLEŞİMİYLE YARA İYİLEŞMESİ: DOĞANIN SUNDUĞU ŞİFALI ÇÖZÜM

28.05.2024
Sağlık

 

Geleneksel yöntemlerin yanı sıra, yara iyileşmesini desteklemek için doğal bileşenlerin kullanımı da giderek daha fazla ilgi görmektedir. Güncel araştırmalar, antikoil bileşiklerinin yara iyileşmesi üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu göstermektedir.

 

Antikoil bileşikleri genellikle doğal bitki özlerinin karışımlarından yapılmaktadır. Bu bileşenler, antiinflamatuar, antibakteriyel ve yara iyileştirici özelliklere sahiptir. Yara iyileşmesi üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendiren yeni araştırmalar, bu bileşenlerin gerçekten etkili olduğunu gösteriyor. Antikoil bileşimiyle yara iyileşmesi hakkında, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Yücel Koca ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik Bölümü İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doç. Dr. Serap Gökçe Eskin’den bilgi aldık.

 

“Klinik öncesi”

Antikoil yara iyileşmesi çalışmasının içeriği hakkında bilgi veren Yücel Koca, “Çalışmada, klinik öncesi, deneysel ve in vivo analitik tasarımlar kullanıldı. Araştırmadaki deney grubunda 7, negatif kontrol grubunda 7 ve pozitif kontrol grubunda 7 olmak üzere toplam 21 adet Sprague-Dawley sıçanı kullanıldı. Deney hayvanlarında iskemik yaralar oluşturulduktan sonra histokimyasal değişikliklerin biyokimyasal parametreleri ve yara iyileşmesi parametreleri hakkında araştırma verileri toplandı.” şeklinde konuştu. 

 

“Özellikle uzun süreli”

Çalışma içerisinde yarayı iyileştirmeyi hızlandırdığı düşünülen bileşim için Yücel Koca, “Antikoil yağı, kısa süreli (3 gün) uygulama grubunda, orta süreli (10 gün) ve özellikle uzun süreli (21 gün) uygulama grubunda gözlenen inflamasyonu ve mast hücre sayısındaki artışı kademeli olarak azaltarak epitelizasyon ve organizasyonun artmasına yol açmaktadır. Kollajen lif sentezinin arttığını gösterdi. Dermiste artan fibroblastlar antikoil yağının insizyona bağlı yaralarda kollajen değişikliklerini önlediği, epidermal ve dermal yapıların kısa sürede onarımını iyileştirdiği, antioksidan seviyelerini arttırdığı, oksidatif seviyeleri azalttığı ve özellikle anticoil bileşiminde yer alan çeşitli bitkisel ekstraktların yara iyileşmesini hızlandırdığı, cilt hasarını azalttığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Bu bileşenlerin yara bölgesine kan akışını artırarak ve yeni hücre büyümesini teşvik ederek iyileşmeyi hızlandırdığı düşünüldüğünü” dile getirdi. 

 

Şifalı bitkiler

Bitkisel karışımda susam yağı, kekik yağı, zeytin yaprağı, incir çekirdeği, üzüm çekirdeği, zerdeçal ve tarçın bulunduğunu ifade eden Yücel Koca, “Bu bitkiler halk tarafından uzun yıllardan beri çeşitli hastalıkların tedavisinde tek başına veya karışımlar halinde kullanılan şifalı bitkilerdir. Susam yağı (sesamum indicum), oleik asit, linoleik asit ve tokoferoller açısından zengindir. Bu nedenle antioksidan özelliğe sahiptir ve geleneksel yara iyileştirme yöntemlerinden biridir.” dedi. 

 

“Yara iyileşmesi dinamik bir süreçtir”

Yarayı, doku bütünlüğünün bozulması veya dokuda hasar oluşması olarak tanımlandığını belirten Gökçe Eskin, “Yara iyileşmesi, doku onarımını sağlamak için birlikte çalışan birçok biyokimyasal ve fizyolojik süreci içeren dinamik bir süreçtir. Bu süreç, yaralanmanın meydana geldiği anda başlar ve günler, aylar, hatta yıllar boyunca sürebilir. Yara iyileşmesi, normal şartlarda fizyolojik bir süreç olmakla birlikte diyabet, enfeksiyon, radyasyon gibi nedenlerle bozulabilmekte. İyileşme için yara kenarlarının pürüzsüz ve oksijene açık olması önemlidir. Yara kenarları düzgün ise yara iyileşme süresi kısa olur ve epitelizasyon tamamlanır. Ancak kenarları düzensiz olan büyük yaraların iyileşmesi daha uzun sürebilir ve epitelizasyon gerçekleşmeyebilir.” bilgilerini aktardı. 

 

Doğal ilaçlara ilgi her geçen gün artıyor

Geleneksel tıbba ve doğal ilaçlara ilginin her geçen gün arttığını söyleyen Gökçe Eskin, “Bu bağlamda bitkisel ürünlerin sağlığa etkileri de ilgi çekicidir. Son yıllarda popülerlik kazanan antikoil, kimyasallardan farklı bir yaklaşım sunmaktadır. Antikoil birçok bitkisel bileşenin karışımından oluşan doğal bir üründür. Bu bileşenlerin antibakteriyel, antiviral, antifungal ve antioksidan özelliklere sahip olduğu bilinmektedir ve geleneksel tıpta yara iyileşmesi gibi çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılmaktadır.” diye belirtti.

 

“Vücudu doğal ve organik bir şekilde etkilediğine inanılıyor”

Kimyasal ilaçların genellikle belirli aktif bileşenlerin sentetik formlarını içerirken antikoagülanların doğal bitki özlerinden oluştuğunu dile getiren Gökçe Eskin, “Vücudu doğal ve organik bir şekilde etkilediğine inanılıyor. Ek olarak, antikoilin genellikle daha az yan etkisi vardır ve kullanıcılar tarafından daha iyi tolere edilebilir. Antikoiller tipik olarak birden fazla bitkisel aktif bileşenin bir kombinasyonunu içerirken, kimyasallar tipik olarak tek bir aktif bileşene dayalıdır. Bu, antikoilin genel olarak çok çeşitli etkilere sahip olabileceği anlamına gelir. Ancak antikoilin etkinliği ve güvenliği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Herkesin sağlık durumu farklı olduğundan antikoilin size uygun olup olmadığını belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.” ifadelerinde bulundu. 

 

 

Sonuç olarak antikoil gibi bitkisel ürünler, insanlara kimyasal ilaçlardan farklı bir tedavi seçeneği sunmaktadır.  Doğal ve organik bir yaklaşım arayanlar için antikoil gibi bitkisel çözümler ilgi çekici bir alternatif olabilir. Bizlere verdikleri bilgiler için, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Yücel Koca ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik Bölümü İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doç. Dr. Serap Gökçe Eskin’e teşekkür ederiz. 

 

Haber: Onur Baysal

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00