Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ANLIK VERECEĞİNİZ KARARLAR İLE HAYAT KURTARIN: İŞTE HAYAT KURTARAN TEKNİKLER

07.01.2025
Sağlık

 

Doğru zamanda, doğru teknikle yapılan bir müdahale bir hayatın geri kazanılmasına vesile olabilir. İlk yardım,  sadece bir müdahale değil, hayatla ölüm arasındaki ince çizgide bir umut ışığıdır. İlk yardım becerilerine sahip bir birey, hayati farklar yaratabilecek bir beceriye sahiptir. Trafik kazaları, sağlık sorunları, afet ve acil durumlar her yıl pek çok kişiyi maalesef hayattan koparıyor. Uzmanlara göre, ölümlerin büyük bir oranı ilk 30 dakika içerisinde gerçekleşiyor. 

 

İlk yardımın önemi ve etkisi üzerine gerçekleştirdiğimiz bu söyleşide, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Acil Tıp Anabilim Dalı’ndan Doktor Öğretim Üyesi Ahmet Melih Savaş ile ilk yardım tekniklerinin inceliklerini, doğru müdahalelerin hayati önemini, acil müdahalede doğru bilinen fakat sık yapılan yanlışları ve bu alanda herkesin bilmesi gereken hayati müdahaleleri öğreniyoruz.

 

İlk yardım nedir ve neden bu kadar önemlidir? 

İlk yardım, yaşanan bir kaza olayında veya acil durumlarda kazazedeye yapılan ilk müdahalenin tümüne denir. İlk yardım hayat kurtarıcı bir müdahale olduğu için hayati derecede önemlidir. Yapılacak doğru bir ilk müdahale ile kazazede hayata döndürülebilir. Sağlık fonksiyonlarını kaybetmeden hayatına tekrardan devam edebilir. Bana göre toplumda farkındalık açısından herkesin okuma ve yazma öğrenmesinin zorunlu olması kadar, ilk yardım eğitiminin de zorunlu hale getirilmesi lazım. Çünkü her an başımıza her şey gelebilir. Kendimizi herhangi bir kazada  veya acil bir durumda bulabiliriz. Böyle bir anda  hepimiz çevremizde ilk yardım bilen insanların olmasını isteriz. Bu yüzden toplum farkındalığı açısından ilk yardım dediğim gibi hayati bir öneme sahiptir. Neyse ki toplumumuz günümüzde eskiye nazaran çok daha bilinçli bir durumda ama tabii ki dahada gelişmek gerekiyor. O yüzden bana kalırsa kamu spotlarının arttırılması ve bu bilgilerin sürekli insanların görebilecekleri yerlerde olması çok önemli. Bir kazaya şahit olmuş bir vatandaş, en azından ilk müdahaleyi bilmiyorsa bile ne yapmaması gerektiğini bilmeli ve ona göre davranmalı. Çünkü yapılacak doğru veya yanlış bir müdahale hastanın bundan sonraki hayatının nasıl şekilleneceğini belirler.

 

Herhangi bir kaza anında acil müdahale eğitimi almamış  bireylerin ne yapması ve ne yapmaması gerekir? 

En basitinden ortamın güvenliğini sağlaması gerekir. İlk yardımın temel bileşeni, birinci aşaması ortam güvenliğinin sağlanmasıdır. Hiç eğitim almamış biri en azından kazazede hastanın daha fazla zarar görmesini engelleyecek şekilde ortamın güvenliğini sağlamalı ve 112 acil merkezi aramalı. Yaşanmış acil duruma göre, olaylar değişir ama hastanın can güvenliği riskli değilse, kesinlikle hastaya su verilmemeli çünkü iç kanama riski olabilir.  Hasta çekilip, itilmemeli çünkü omuriliğinde kırılmalar olabilir. Hastanın gelecek hayatını değiştirecek, istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Hasta bulunduğu ortamdan kurtarılmazsa ve daha fazla zarar görecekse eğer, örnek vermek gerekirse  yanma olaylarında gibi hasta son çare tabii ki hayati tehlikesinden dolayı her türlü müdahalelere müsait olabilir. Eğer böyle durumlar yaşanmamış ise hasta mümkün olduğunca sabit tutulmalı ve 112 Acil Servis beklenmelidir. 

 

Kalp krizi geçiren birinin kalp krizi geçirdiği nasıl anlaşılır ve ilk müdahale nasıl olmalıdır? En yaygın yapılan hatalar nelerdir? 

Eğer kişinin bilinci yerindeyse kalbinin yerinden çıkacak gibi hızlı atması, göğüs ağrısı, soğuk soğuk terleme, sol omuz ve kolda oluşan hissizlik veya ağrı, baş dönmesi, bilinç değişikliği gibi belirtilerden anlayabiliriz. Bunlar en bariz şikayetlerdir. Hastanın bilinci yerinde değilse aniden bayıldıysa eğer nabzı kontrol etmeyi bilen kişi, öncelikle nabzı kontrol etmelidir. Atardamarların olduğu yerlere parmağımızla baskı yaparak anlayabiliriz. En yayın nabız kontrol etme yerleri ise dirseklerin iç kısımları, bileklerin iç kısımları veya boynumuzun kenarlarında atan atardamarlardır. Devamında ise kalp masajı yapılmalıdır. Kalp masajı yapmak için öncelikle nereye masaj yapacağımızı belirlememiz gerekir. Göğsün ortasına doğru bir elin üstüne diğer el getirilir ve parmaklar ile beraber iç içe geçirilir. Dirsekler kırılmadan dakikada 100-120 tekrar ile göğsü 5 veya 6 santim çökertecek şeklinde göğsün geri genişlemesine izin verilerek, masaj yapılır. Burada 30/2 kuralı önemlidir. 30 defa baskı uyguladıktan sonra 2 defa hastaya soluk verilir. Soluk vermenin Covid salgınından sonra Dünya Sağlık Örgütünün kararına göre kullanılması tavsiye edilmemektedir. O yüzden bir zorunluluk yoktur. Fakat soluk verilirse daha iyi olur. En sık yapılan hatalar ise dirsekler kırılarak masajın yapılması, az veya fazla baskının verilmesi gibi işin teknik kısımlarından ziyade daha çok ortamda oluşan kaosun yönetilmemesi. İşi bilenlerin işini rahat yapmalarına engel olmak, işte yoğurt verelim su verelim gibi müdahalelerde bulunmak, özellikle. Zamanla yarışılan bu durumlarda asla yapılmaması gereken hareketlerdir. 

 

Heimlich Manevrası nedir? Nasıl yapılır ve hangi durumlarda uygulanmalıdır? 

Heimlich Manevrası dediğimiz teknik soluk borusuna herhangi bir cismin kaçması sonucu oluşan tıkanıklıkta, uygulanması gereken bir tekniktir. Yetişkinler ve çocuklarda uygulanan teknik elbette farklıdır. Burada önemli olan, hastayı sürekli öksürmeye teşvik etmektir. Yetişkinlerde olası bir cismin soluk borusuna kaçması sonucu oluşan tıkanıklıkta evrensel boğulma işareti dediğimiz, hastanın iki eliyle boğazını tutması durumu  ortaya çıkmışsa eğer tam tıkanıklık var demektir. Bu durumda öncelikle kişinin arkasına geçip, burası çok önemli altını çizerek söylemek istiyorum, elimizin topuz bölgesi ile süpürür şeklinde ve kuvvetle 5 defa vurmamız gerekmektedir. Bunu yaptıktan sonra esas yapılacak olan heimlich manevrasına geçiyoruz. Öncelikle elimizi baş parmağımız altta kalacak ve diğer parmaklarımız üste gelecek şeklinde bir yumruk yapıyoruz. Sonrasında hastanın arkasına geçip  karnına doğru yumruğumuzu yerleştirdikten sonra  diğer elimizide üstüne koyarak destek veriyoruz. Sıkı bir şekilde kavradıktan sonra aşağıdan yukarıya doğru, kuvvetli baskı  oluşturarak, cismin atılmasını sağlıyoruz. Bu harekete haber verdiğimiz 112 Acil Servis gelene kadar devam ediyoruz. Bebeklerde veya çocuklarda ise kolumuzun üstüne yatırıp, ağzının açık olduğundan emin olmak şartı ile boynunu elimizle destekliyoruz. Sonrasında yine bu kadar kuvvetli olmayacak şekilde sırtına aynı teknik ile vuruyoruz. Akabinde yüzüstü çevirip bu sefer iki parmağımız ile karın boşluğuna yukarıya doğru  baskı yaparak, 112 Acil Servis gelene kadar devam ediyoruz.

 

Beyin kanaması geçiren bir kişinin beyin kanaması geçirdiği anlaşılabilir mi? Anlaşılırsa eğer bu durumda  ilk müdahale nasıl olmalıdır? 

Beyin kanaması durumunda kanama beynin neresinde gerçekleşmişse semptomlar bu duruma göre farklı olacaktır. Belirtilere bakacak olursak eğer kişinin konuşma bölgesinde olmuşsa konuşmada ani bir bozukluk olabilir, görme kısmında olmuşsa ani bir körlük olabilir veya kollarda uyuşma hareket bozukluğu baş dönmesi olabilir. Hastanın bilinci yerindeyse hastane geldiği durumda tomografi ile teşhisi koyabiliyoruz. Bu beyinde oluşan kanamanın tam olarak nerede olduğuyla alakalı bir durum. Beyin kanamasının gerçekleştiği durumda beyinde ani bir basınç artışı oluşacağı için birden bire hastaya, çok şiddetli baş ağrısı ile kendini belli edebilir. Hasta, kafama şimşek çaktı gibi benzetmeler yapabilir. Bu durumda ilk yardıma gelecek olursak, hasta birden çok şiddetli bir baş ağrısı yaşadıysa, baş dönmesi ile beraber tazyikli derecede şiddetli kusma yaşadıysa veya diğer belirttiğim durumlara şahit olduysak, öncelikle yapmamız gerek hastayı 30 veya 40 derecede bir yere yaslamak ve hastayla iletişim halinde olmak. Hastanın ense köküne buz koymak çok önemlidir. 112 Acil Servis gelene kadar hastayı rahatlatmak, küçük masajlar yapmak, hastayı strese sokmamak yine bu önemli hususlardan bazıladır. Beyin kanamasında bilinç kaybı sonucunda bahsettiğimiz semptomlar yaşandıysa 112 Acil Servis gelene kadar bu şekilde müdahale yaptığınız takdirde normal bir vatandaş olarak görevinizi yerine getirmişsiniz demektir.

 

Olası bir yanma durumunda ne yapmalıyız ve nasıl müdahale etmeliyiz? 

Öncelikle yanıklar derecelerine göre üçe ayrılır. Derecelerine göre müdahale ve tedavi yöntemleri farklıdır. Birinci derece yanıklar, genellikle derinin üst kısmında görülür. Bu yanıklar geçicidir. Kızarıklık, ödem ve çok şiddetli ağrılar olabilir. Burda ilk müdahale bölgeyi soğuk suya tutup, ısıyı düşürmektir. Tedavisi basit kremler ile mümkündür. İkinci derece yanıklar ise derinin üst ve orta kısımları etkilenir. Bu durumlarda sinir uçları açık kaldığından dolayı yine ağrılıdır. İkinci derece yanıklarda bül görünür. Bül, içerisi su dolu keseciklerdir. Bunu herkes hayatında illaki görmüştür. Bu kesecikleri, asla patlatmamamız gerekiyor. Patlattığımız durumda açıkta kalan deri savunmasız kaldığı için  enfeksiyon riski mevcuttur. Bahsettiğimiz gibi birinci ve ikinci derece yanıklarda henüz sinir uçları hasar görmediği için ağrılıdır. Ağrılı olması nispeten daha iyidir. Doğru bilinen yanlışlar ise halk arasında  yanan bölgeye yoğurt sürme, diş macunu sürme ve buz koyma gibi olaylardır. Bunlar yaranın iyileşme sürecini sekteye uğrattığı gibi enfeksiyon riskinde doğuracaktır. Neden enfeksiyon vurgusunu yapıyoruz onu açıklamak gerekirse, enfeksiyon oluşması durumunda yanık üçüncü evreye rahatça erişilebilmektedir. Buda sinir kaybı ve doku kaybı olarak karşımıza çıkabilir. Üçüncü derece yanıklar ise kemiklere kadar inen kömürleşmiş yanık tipleridir. Cerrahi tedavi gerektirir. Bir vatandaş olarak öncelikle yanık vakasına tanık olduysak eğer yanığın derecesine göre müdahale yapmamız gerekir. Birinci ve ikinci derece ise soğuk suya tutmak ve bölgeyi koruma altına almak yeterlidir. Üçüncü derecede ise  öncelikle etrafımızda kuru bir bez parçasıyla yarayı sarmak gerekir. Asla ıslak veya nemli bir kumaş kullanılmamalıdır. Çünkü ıslak veya nemli kumaşlar bakteri taşırlar, buda açıktaki yara için istemeyeceğimiz bir durumdur. Hasta hareket edebiliyor olsa bile hasta asla hareket ettirilmemeli  ve hastaya efor sarf ettirmemeliyiz. Yanık demek sıvı kaybı demektir. Maalesef ölümlü yanık vakalarının büyük çoğunluğu anlık sıvı kaybından oluşur. O yüzden hasta sıvı kaybettirmemeli, sadece kuru bir bezle hastanın yarasını sarıp, acil servisin gelmesini beklemeliyiz. Hastanın bilinci açık ise ağızdan bol miktarda sıvı verebiliriz. Yapacağımız en doğru hareketler bunlardır.

 

İlk yardım ve müdahale yöntemleri ile ilgili farkındalık oluşması açısından bizleri aydınlatan Acil Tıp Ana Bilim Dalı’ndan Doktor Öğretim Üyesi Ahmet Melih Savaş’a bizlere aktardığı bilgiler için teşekkür ediyoruz.

 

Haber: Rıdvan Şenyiğit

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00