Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun

Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun…

Cahit Sıtkı Tarancı

Sokakların lambasız, evlerin badanalı olduğu zamanlarda, imece usulü sürülen tarlaların mis kokulu ekinleriyle özdeşleşen  Anadolu insanını düşünün. Yazın güneşten kavrulurken, ayaz geçen kış gecelerinde ise sobanın etrafında toplanıp ısınmaya çalışırlardı. Şiirlere konu olan bu hayatı, tablolara masalsı bir gerçeklik ile işleyen ressam Mehmet Emin Erşan, çizdiği pastoral eserlerle insanı alıp çocukluğuna götürüyor. Fırçalara bulaşmış ferahlatıcı renkleriyle, yüreğinizde ayrı bir yer edinen resimler, Anadolu’nun nahif motiflerinin izlerini taşıyor. Gazi Üniversitesi Resim Bölümü mezunu olan sanatçının çizimlerinde, karda yürüyen atların sesini işiterek, gökyüzüne bakan çocukların neşesine ortak olabilirsiniz.

Kartpostal Misali Çizimler 

Resimlerinde neşeli ama bir o kadar da hüzünlü temaları işleyen ressam Mehmet Erşan, “Resim çizmeye karşı yeteneğim, çocukluk yıllarımda büyüklerim tarafından fark edildi. Önüme koydukları bir resim defterine çizim yapmamı isterlerdi hep. İlerleyen yaşlarda ailemin de desteğiyle bugünlerime geldim ”diyerek sözlerine şöyle devam etti, “Ben, Anadolu’daki mevsimsel döngüyü ifade eden sıcak renklerin her türlüsünü severim ve resimlerimde de kullanırım. Böylelikle çizimlerde kartpostal bir görünüm elde ederim. Örneğin sonbaharı ele alacak olduğumda kırmızı ve turuncunun bir çok  tonunu kullanıp, insanların içindeki o hazanı işlerim. Kış mevsiminde ise beyaz ve mavi rengi kullanarak Anadolu’da ayaz geçen kışın  soğukluğunu  tablolarıma bakan herkese nakşederim.”

''Eskiye Özlem Beni Bu Çizimlere Yönlendirdi''

Resimlerinde kullandığı Anadolu motiflerinin sebebi olarak özlemi öne süren Erşan, “Konu olarak daha nostaljik yani günümüzde fazla olmayan şeyleri kullanıyorum. Kısacası hem  çocukluk dönemim hem de Anadolu’da öğretmenlik yapmamın da etkisinden faydalanarak, çoğunlukla; özlemini yoğun olarak duyduğum insan ilişkileri, paylaşımcılık, komşular arasındaki samimiyet ve işlerin imece usulü yapılması gibi sebeplerden bu konuyu ele alıyorum. Bir meyve hasadı, ekin zamanı ya da çocukluğumda içinde bulunduğum ayçiçek tarlasına bile olan hasretimden tüm bunlar. ”dedi. Çizimlerinde detaya önem veren Mehmet Erşan, “At arabası benim resimlerim için olmazsa olmaz bir detaydır. İşlediğim Anadolu kültürünü daha fazla ön plana çıkarıyor. Resim çizerken büyük keyif aldığım için kısa sürede motive oluyorum ve hızlı bir şekilde bitiriyorum.”dedi.

''Mutluluk Arıyorum''

Mutluluğun peşinde olduğunu dile getiren Erşan,“Çizimlerimde mutluluk arayan bir ressamım. Bunu da resimlerime aktarmaya çalışıyorum. Çocukluktan bu yana küçük şeylerle kocaman sevinçler yaşadım. Bazen keçi sürülerinin içinde olup, at arabalarına bindim, bazen ise bahçede çalışıp hasat yaptım. Renkleri çok iyi bir şekilde kullanarak insanları etkiliyorum. Bu hissiyatı verip kişileri  çocukluğuna götürebildiğim için talep üst düzeyde. Fakat bazı zamanlar ister istemez Anadolu’daki hüzünlü anları da işlemek zorunda kalabiliyorum.” dedi.

Çocuklara Işık Tutan Ressam

Antalya’da görev yaparken kendine kurduğu resim atölyesinde çalışmalar yapan Mehmet Emin Erşan, “Resim çizmeye ilgi duyan bazı  çocuklar  ve gençler atölyeme gelip çizim yapmayı öğrenmeye çalışırlardı. Ben de onlara malzeme verip yol göstericilik yapardım. Güzel sanatlarda başarılı olan öğrencilere kurslar verip, resim öğretmenliği yolunda ilerlemesine vesile oldum. Eşimin  köy okullarında öğretmenlik yaptığı sıralarda oraya gidip çocuklara yardımcı olmaya çalıştım ”dedi.

Haber: Zübeyde Kaya