Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Ampute Milli Futbol Takımının fizyoterapisti olan ve aynı zamanda Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapan Gürkan Günaydın, Ampute Milli Futbol Takımı’nın Dünya ve Avrupa Şampiyonluğuna giden tarihi başarı hikayesini anlattı.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde Dekan Yardımcısı olmasının yanı sıra Fizyoterapi Rehabilitasyon Bölümü’nde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapan Gürkan Günaydın, 2015 yılından bu yana Ampute Milli Futbol Takımı’nın fizyoterapistliğini yapmakta. Akademik hayatı 2013 yılından beri devam eden ve  ADÜ’ye gelmeden önce de Ampute Milli Futbol Takımı’nda fizyoterapist olarak görev alan Günaydın, aktif olarak hem eğitim öğretim faaliyetlerine hem de Milli Takımdaki görevine devam etmekte. Kendisiyle Ampute Milli Futbol Takımı’nı ve bu başarının ardındaki merak edilenleri konuştuk.

Ampute Milli Futbol Takımının kuruluş amacını bize anlatır mısınız? 

Ampute Milli Futbol Takımı’nın ülkemiz genelinde asıl kurulma amacının, gazilerin rehabilitasyonu olduğunu söyleyebilirim. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin rehabilitasyon ve bakım merkezinde çalışan hocalarımızın vesilesiyle, Türkiye’ye getirilmiş bir spor branşıdır. İlk kurulan takımlar, Karagücü Takımı ve Gaziler Takımıydı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gazileri ve Karagücü Takımı’nın kurulmasıyla bir spor branşı haline dönüştü. Daha sonra, spor branşı rehabilitasyon amacının dışına çıktı ve profesyonel bir dala doğru eğilim gösterdi. Şu anki mevcut kadro içinde futbolcu olarak iki, hoca olarak ise üç tane gazimiz var. Geri kalan kişiler de diğer engellere sahip, dolayısıyla takımın şu anki konumu eski yapılanmaya göre çok değişti diyebilirim.

Ampute Milli Futbol Takımı futbol açısından hedeflerine ulaşabildi mi?

Dünya Şampiyonu olana kadar, Ampute Milli Futbol Takımımızın hedefine ulaştığını söyleyemem ancak Dünya Şampiyonu olduktan sonra hedefimize ulaştık diyebilirim. Takım olarak misyonunuzu tamamladınız mı derseniz bence tamamlamadık çünkü zirveye çıkmak kadar zirvede kalmak da çok önemli. Milli Takımımız her zaman bir ilerleme kaydetmiştir. Ben 2015 yılında göreve geldiğimde, benden önce de takımımızın bir dünya üçüncülüğü ve dördüncülüğü vardı. Ancak bana soracak olursanız Ampute Futbol tarihinde, Türk Milli Takımımızın ulaştığı en büyük başarı, 9 Ekim günü Galatasaray Nef Stadyumu’nda kazanılan dünya şampiyonluğudur.

Antrenmanlarda ve maçlarda oyuncular kendilerini psikolojik olarak nasıl hissediyorlar, motivasyon kaynakları nedir?

Bizim yaşadığımız atmosfer, yoğun mücadelelerin, savaşın, kanın, terin olduğu saha içi atmosferleridir. Oradaki tek amaç kazanmaktır. O yüzden acaba orada üzülüyor musunuz? Dikkat ediyor musunuz? diye soruyorsanız, bu konuları hiç düşünmüyoruz. Çünkü bu oyuncular kafa topuna çıkabilir, kafa kafaya çarpışabilir, yani ciddi travmalar geçirebilir. Ayrıca motivasyon açısından da engel durumlarıyla ilgili eksiklik hissedilen hiçbir şey yok. Bu oyuncular, yıllarca farklı dallarda spor yapmış profesyonellerdir. Ancak takımımızda oyuncularımızın sportif anlamda motive edilmeleri için yer alan profesyonellerimiz mevcut.

Ampute Milli Futbol Takımına uygulanan fizyoterapiyle normal futbola uygulanan fizyoterapi açısından farklılıklar nelerdir?

Ampute Milli Futbol Takımımıza uygulanan fizyoterapi yöntemlerinin, normal futbola kıyasla çok farklı olmadığını düşünüyorum. İki alanda da benzer gereksinimlerin olduğunu söyleyebilirim. Sadece tek ayağın olması sebebiyle Ampute futbolda kanedyen (bilek kısmından destek veren yürüme aleti) kullanımı var. Dolayısıyla bu durum, vücudun üst kısmını daha fazla yoruyor. Bu sebeple oyuncuların sakatlanma hassasiyetleri artıyor. Oyuncu sakatlandıktan sonra uygulanan yöntemler farklılık göstermektedir. Burada üzerinde durulması gereken asıl konu, antrenmanlarda uygulanan kuvvet, güç, kondisyon gibi yöntemlerin farklı olmadığıdır.

Futbol onların engel durumlarına nasıl katkı sağlıyor?

Futbolun oyuncularımızın engel durumuna nasıl katkı sağladığını zihnen ve bedenen ayrı düşünmek gerekir. Ben futbolun mental sağlığa inanılmaz bir etkisinin olduğunu düşünüyorum. Oyuncularımızı eksiksiz bir birey haline getirdiğine inanıyorum. Futbol, oyuncularımızda vücut düzgünlüğü, postür gibi bir insan bedeninin ihtiyaç duyduğu sağlıklı yaşam formuna oldukça katkı sağlıyor.

Futbol ile Ampute Milli Futbol Takımı’nı engellilik durumu dışında ayıran en temel özellik ya da farklılıklar nelerdir?

Ampute futbolun, normal futbola göre teknik açıdan bazı farklılıkları vardır. Örneğin; bizim saha ölçülerimiz 60’a 40 normal futbola göre daha kısa. Kalemiz 2.20 cm. Oyun süresi 25’erden 50 dakika olarak iki devre şeklinde. Oyuncu değişikliği sınırsızdır. Basketbol gibi çıkan oyuncu tekrar oyun içerisine dahil olabilir. Takımların oyun içerisinde devre haricinde birer mola hakları var. Kanedyen ise oyun kuralları dahilinde bir el uzvu olarak görülüyor yani topun kanedyen ile kontrol edilmesi durumunda, hakem tarafından oyuncu cezalandırılabiliyor. Sahada 6 oyuncu bir kaleci şeklinde yer alınıyor. Yedek kulübesiyle birlikte takımlar 15 kişiden oluşuyor.

Ampute Milli Futbol takımına yeteri kadar destek sağlanıyor mu?

Finansal açıdan yapılan desteklerin 2015’den 2022’ye kadar olan süreçte arttığını söyleyebilirim. Ancak ben bu artışın yeterli miktarda olduğunu düşünmüyorum. Eskiye nazaran şu anki durumu kıyaslayacak olursak, takımda finansal açıdan bir eksiklik yok. Ancak yapılan desteklerin birçoğu, ikili ilişkiler ve bireysel sponsorluklar sayesinde elde edilmiş kısımlar oluyor. Takımın finansal desteğinin bu şekilde oluşturulması, ne kadar daha böyle devam eder onu bilmiyorum.

Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi Rehabilitasyon Bölümü’nde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapan ve Ampute Milli Futbol Takımı fizyoterapisti olan Gürkan Günaydın'a bu güzel bilgileri bizlerle paylaştığı için teşekkür ederiz.

Haber & Fotoğraf: Yusuf Palta