Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ALTININ SESSİZ USTASI: KARA MEMİ’DEN GÜNÜMÜZE TEZHİP SANATI

23.05.2025
Kültür Sanat

 

Osmanlı sarayının altın fırçası Kara Memi’nin desenleri, yüzyıllar sonra hâlâ yeni ellerde hayat buluyor. Kitap süslemelerinin ötesinde, bir sabır ve zarafet sanatı olan tezhip; geçmişin ihtişamını bugünün sessiz ustalarının ellerinde yaşatıyor. Bu haber, tarihten gelen bu ince sanatın günümüzde nasıl yeniden anlam bulduğunu ortaya koyuyor.

 

Osmanlı saray nakkaşhanesinin usta ismi Kara Memi, 16. yüzyılda geliştirdiği özgün çiçek motifleriyle tezhip sanatına yön veren isimlerden biri oldu. Gül, lale ve karanfili zarif bir üslupla yorumlayan Kara Memi, yalnızca döneminin değil, yüzyıllar sonrasının da estetik anlayışını şekillendirdi. Onun bıraktığı iz, bugün hâlâ altınla işlenen desenlerde kendini gösteriyor. Tezhip sanatının bu ince yolculuğunu anlamak üzere, tezhip sanatçıları Veysel Seyhan, Buse Gülşen ve Elif Aydın ile bir röportaj gerçekleştirdik.

 

Asırlık bir zerafetin adı

Tezhip sanatı, yüzyıllar öncesine uzanan köklü bir gelenekten süzülerek bugüne ulaşan, estetikle sabrın birleştiği zarif bir sanat dalı. Arapça kökenli “zehep” kelimesinden türeyen tezhip, kelime anlamıyla “altınlamak” demek. Ancak bu sanat, yalnızca altınla yapılan bir süsleme biçimi değil; aynı zamanda kültürel kodlarımızı, inanç dünyamızı ve estetik anlayışımızı gün yüzüne çıkaran bir ifade biçimi olarak öne çıkıyor. Tezhip, kitap süslemelerinde, Kur’an-ı Kerim sayfalarının kenar bezemelerinde, levhalarda ve el yazması eserlerde karşımıza çıkan bir incelik sanatıdır. Bugün hâlâ yaşayan ve üreten sanatçılar, bu kadim sanatın hem uygulayıcısı hem de taşıyıcısı olma görevini üstlenmiş durumda.

 

Sanatçının gözüyle tezhip

Tezhip sanatını icra edenler, bu sanatla sadece estetik bir uğraş değil, aynı zamanda içsel bir yolculuk yaşadıklarını ifade ediyor. Seyhan, lise yıllarında camilerde gördüğü mihrap ve kubbe süslemelerinden etkilenerek bu sanata yöneldiğini anlattı. Seyhan, bu sanatın onu etkileyen en önemli yönünün taşıdığı kültürel anlamlar olduğunu vurgulayarak, “Beni en çok etkileyen, bu sanatın taşıdığı renkler, desenler ve o desenlerdeki Osmanlı ve Selçuklu kültürüne ait motiflerin derin anlamlarıydı. Bu motifler, birer tarihi simge olarak bu coğrafyanın ruhunu yansıtıyor ve beni cezbediyordu.” dedi. Benzer bir duygusal bağdan söz eden bir diğer sanatçı Gülşen ise, hafızlık eğitimi sırasında Kur’an-ı Kerim’in kenar süslemelerinden etkilenerek tezhiple tanıştığını anlattı. Motiflerin ruhani bir yön taşıdığını dile getiren Gülşen, “Bu sanat bence ruhani bir yön taşıyor. Genellikle manevi ortamlarda kullanılıyor. Cami süslemelerinde ve Kur’an-ı Kerim’in kenarlarında kullanılması, manevi hislerin maddi bir sanata dönüştüğünü gösteriyor.” sözleriyle bu sanatın derinliklerine işaret etti.

 

Her motif bir anlam: Tezhipte sembolizm

Tezhip yalnızca bir süsleme sanatı değil, aynı zamanda bir semboller dilidir. Kullanılan her motifin kendine has bir anlamı, her desenin kültürel bir göndermesi vardır. Bu anlam dünyası, sanatçıların eserlerine duygu katabilmelerini sağlar. Aydın ise, bu sembolizme dikkat çekerek, hatai motifinin çiçeklerin stilize hali olduğunu ve doğayla kurulan bağın tezhipte önemli bir yer tuttuğunu ifade etti. Aydın, “Tezhipte motifler arasında düzenli geçişler bulunur. Hayattaki düzen gibi, tezhipte de düzen olmazsa estetik bozulur.” diyerek yalnızca görselliğin değil, kompozisyonun felsefesinin de önemine dikkat çekti. Seyhan’da hatai motifinin kendisi için özel bir yere sahip olduğunu belirtti. Motifin narı simgelediğini belirten Seyhan, “Hatai motifi hem estetik hem de manevi anlamda beni derinden etkiler. Ayrıca gonca motifleri yeni başlangıçları; kırık yapraklar ise hayatın zorluklarına karşı alınan yaraları simgeler.” sözleriyle tezhip sanatının insani duygulara tercüman olabileceğini ortaya koydu. Gülşen ise Osmanlı çiçek motiflerinin, bu toprakların kültürel belleğinde ne denli yer tuttuğunu şu sözlerle dile getirdi: “Genelde çiçek motifleri kullanılır. Osmanlı çiçek motifleri bana daha özel geliyor çünkü bizim kültürel köklerimize ait.” Bu görüşler, tezhipteki her desenin yalnızca estetik değil, aynı zamanda tarihî ve duygusal birer katman taşıdığını gösteriyor.

 

Altının sesi: Tezhipte kullanılan malzemeler

Tezhip sanatında kullanılan malzemeler, sanatın estetiğini olduğu kadar, ona yüklenen anlamı da derinleştirir. Bu sanat, teknolojik çağda bile hâlâ doğal malzemelere dayalı bir üretim süreciyle sürdürülüyor. Aydın, tezhibe başlamadan önce kullanılan “ahar” adlı özel bir karışımdan söz ederek, “Ahar karışımı kartonun dayanıklılığı için kullanılır ve nemlenmeyi, böceklenmeyi önler. Kompozisyon aşamasından sonra altın, mühre, karton düzleştirici gibi doğal malzemeler kullanılır.” diyerek bu sürecin hem teknik hem de estetik bir hazırlık gerektirdiğini aktardı. Seyhan, “Tezhibin bir sabır sanatı olmasının ötesinde, aynı zamanda ciddi bir maddi ve fiziksel emek sürecidir.” diye ekledi.

 

Dijital çağda geleneksel ruh

Tezhip sanatı, teknolojiyle birlikte bazı dönüşümler geçiriyor. Tasarım süreçlerinde tablet ve bilgisayar kullanımı yaygınlaşırken, bazı sanatçılar bu gelişmeleri işlevsel buluyor, bazıları ise ruhun kaybolabileceğinden endişe ediyor. Buse Gülşen, teknolojiyi sanatın hizmetinde görenlerden. Tabletle yapılan çalışmaların hem simetri hem de renk planlamasında kolaylık sağladığını belirterek, “Tablet sayesinde simetrik çizimleri, kolayca çizebiliyoruz. Renk denemelerini tablet üzerinde yaparak zaman kazanıyoruz.” dedi. Yapay zekâya da değinen Gülşen, “Yapay zeka güzel işler çıkarabiliyor ama insan eliyle yapılan işin çok daha kıymetli.” şeklinde aktardı. Seyhan ise bu noktada daha temkinli bir yaklaşım sergileyerek, teknolojinin ruhsuz tasarımlar ortaya çıkarabileceğini savundu. “Yapay zekâ bir motifin yerini belirleyebilir ama sanatçının ruhunu yansıtamaz.” diyerek geleneksel üretim sürecine duyduğu bağlılığı ifade etti.

 

Tezhipte, eğitimin ve tanıtımın rolü

Tezhip sanatı, yalnızca bireysel ustalıkla değil, aynı zamanda eğitimle ve kamusal destekle yaşatılabilecek bir kültürel mirastır. Bu noktada eğitimin yaygınlaştırılması ve tanıtım faaliyetlerinin artırılması büyük önem taşıyor. Aydın, tezhip eğitiminin gençlere kazandırdığı becerilerden bahsederek, “Sanat, problem çözme becerisi kazandırıyor. Bir hata olduğunda bağırmak yerine çözüm üretmeye odaklanıyoruz. Bu, hayata da yansıyor.” diyerek sanatın hayatla kurduğu güçlü bağı vurguladı.

 

Tezhiple geçmişi yaşatmak

Tezhip, geçmişi bugün de yaşatma arzusu taşıyan bir sanattır. Osmanlı saraylarında kurulan nakkaşhaneler, bu sanatın merkezleri olmuş; Kara Memi gibi ustalar, bıraktıkları eserlerle tarihî belleği şekillendirmiştir. Aydın, “Sanat, o dönemi yaşatan bir belge gibi.” diyerek bu sanatın tarihî önemine dikkat çekerken, geleneksel üslupların bugünkü üretimlerle hâlâ yaşatıldığını vurguladı.

 

Tezhip, altının zarafetini sabrın sessiz gücüyle birleştiren nadide bir sanattır. Her motif geçmişin izini taşır, her çizgi sanatçının ruhuna dair bir şey fısıldar. Bugün hâlâ geleneksel yöntemlerle yaşatılan bu sanat, estetik anlayışımızın, kültürel hafızamızın ve içsel yolculuklarımızın bir yansımasıdır. Tezhip bir süsleme olmanın ötesinde, anlamla işlenmiş bir hikâyedir. İzleyeni büyüleyen detaylarıyla, sanatçısına sabrı ve sükûneti öğreten bu ince sanat; zamanın ötesinde sessizce konuşmaya devam ediyor.

 

Haber: Erdi Maden

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?

  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

  Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00