Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Üç nesildir ahşap ustalığı yapan bir ailenin oğlu olan İrfan Uğurlu, tahta oyuncak yapımında Uğurlu ailesinin son ferdi. Konya’da tanınmış bir marangozun oğlu olan Uğurlu, babasının yanında daha çok küçükken başladığı bu meslekte zamanla ustalaşıp kendi dükkanını açıyor. Mesleği ciddi paralar kazandırmasa da Uğurlu, çocukların mutluluğu için mesleğini sürdürüyor.    

İzmir’in Torbalı ilçesinde 30 metrekarelik ahşaptan yapılmış atölyesinde çok sevdiği mesleğini yaşatan ve en önemli motivasyon kaynağı çocukların mutluluğu olan İrfan Usta, çocukların veya ailelerin istedikleri ya da çizip getirdikleri oyuncak modellerini onlar için özenle üretiyor.

“Mesleğim benim için çocukların mutluluğunu ifade ediyor”

Ahşap oyuncakcılığının kendisi için mutluluk olduğunu belirten Uğurlu, “Benim bu işe başlangıç motivasyonum; çocuklar ve çocukların mutluluğuydu. Mesleğin bana en çok kattığı durum bu oldu. İşimi yaparken onların yaşına iniyorum, o an dünyayı unutuyor ve onların fikirleri ile aynı fikirde oluyorsunuz. Bizim yaşlarımızda olan bir insan için bundan daha güzel bir şey yok. Onun için benim ana motivasyonum çocukların mutlu olması” dedi.

“Çocukluğuma dayanıyor” 

Bu işe çok küçükken başladığını söyleyen Uğurlu, “Ahşap ile ilk tanışmam, çocukluk yıllarıma dayanıyor. Dedemin iki mesleği vardı, bu iş üstüne kaşık ustası ve aynı zamanda ahşap kalıp ustasıydı. Babam da onların yanında bir çıraklık dönemi geçirmiş ve onlara yardım ederek bu işte ustalaşmış. Daha sonra ben de aralarına katılarak zamanla ilk oyuncaklarımı orda kendim yapmaya başladım. Bu meslek beni bugünlere kadar getirdi, bundan dolayı işimi severek yapıyorum.” ifadelerini kullandı.

“Benim hayat kaynağım”

Çocukları mutlu ettiğini söyleyen Uğurlu, “Çocuklar benden bir sürü ahşap oyuncak istiyor, ben de onların isteklerine göre oyuncaklarımı yapıyorum. Aileler nedense biraz çekiniyor ahşap oyuncak işine; ama çocuklar bayılıyor. Onların sevinmesi beni de sevindiriyor. Bu sebeple mesleğim, benim için yaşam tarzı. İnsanları mutlu edebildiğim bir iş, benim hayat kaynağım.” diye konuştu.

“Yetişen eleman neredeyse yok”

Gelecek nesilde işi yapacak insanın çok az olduğunu söyleyen Uğurlu, "Bir oğlum var, mesleği ona da öğrettim. Hevesi de var. Benim çocukluk ve gençlik yıllarım gibi oğlumun da ileride hobi olarak veya akademik hayatından sonra emekli olursa bu işi yapacağını zannediyorum. Onun dışında çıraklık olayı çok zor, hele bugünkü şartlarda, en büyük nedenleri eğitimin zaman olarak uzaması, bazı çocukları zorla istemediği hâlde okumaya yönlendirilmesi çıraklığı azalttı. Meslek okullarında da ne kadar eğitim verilirse verilsin, birebir aynı işi, aynı dalda yapan eleman yetiştirilmiyor." şeklinde konuştu.

“Çok çeşitli malzemeler kullanıyorum”

Kullanılan malzeme sayısının oldukça fazla olduğunu söyleyen Uğurlu, "Benim bugüne kadar yaptığım en büyük oyuncak, cambaz oyuncağıydı. Hareketli bir oyuncaksa, yani tekerlekli veya ekleme olan bir oyuncaksa daha çok sert ağaçları kullanıyorum. Sert ağaçlardan sonra kalın ve geniş yüzeylerde diğer ince ağaçları kullanıyorum. Bunları yaparken de çizimde oyuncağın hangi bölgesinin sert olabileceği, nerenin kırılabileceği, çocuklara nerenin daha dayanıklı olabileceğini önceden düşünüp çizimde tamamlıyorum." dedi.

“Canlı ağaçları kesmiyoruz”

Çevreye son derece önem verdiğini söyleyen Uğurlu, "Hiçbir zaman canlı ağaç kesmiyorum. Ağaç vasfından çıkmış olan ağaçlardan kesip marangozların ya da kerestecilerin elde ettiği ürünlerden faydalanıyorum. Bunun ötesinde kullandığım atık malzemeleri değerlendirmek benim için daha önemli. Ama bu da bir yere kadar. Toplum olarak çevreye kötü davrandığımız için artık ağaç sayısı da giderek azalıyor. Ben de buna uygun davranmaya çalışarak işlerimi yapmaya çalışıyorum." diye konuştu.

“Çok fazla festivale katıldım”

Birçok yerden davet aldığını söyleyen Uğurlu, sözlerine şöyle devam etti: "Büyükçekmece festivaline katıldım, Akşehir Nasrettin Hoca Kültür ve Sanat Festivali’ne 4 defa katıldım. Bursa'da ve farklı yerlerde birçok kişiyle buluştum. Bu etkinliklere katılma amacım, yapmış olduğum ürünleri insanlara tanıtmak ve istenilen oyuncakları orada yapmaktır. Bu etkinliklerden elbette az da olsa bir ücret alıyoruz, ancak benim önceliğim çocukları eğlendirmektir, bu yüzden maddi konulara çok fazla önem vermiyorum."

“Oyuncakları bizden alın”

Teknolojik oyuncaklar yerine el yapımı oyuncakların tercih edilmesinin gerektiğini söyleyen Uğurlu, "Bu ahşap oyuncak olayını bizlerden teslim alın ve bunu devam ettirin. Yüzyıllar da geçse, ahşabın ve ahşap oyuncakların değeri hiçbir zaman bitmeyecek. Teknoloji ve elektronik sistemlerde üretilen oyuncaklar bir yerde duracak, ancak el yapımı oyuncakların devam edeceğine eminim. Bu yüzden ahşap oyuncaktan vazgeçmeyin, bir şekilde onun ucundan, kenarından tutun." diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bu röportajı bizimle gerçekleştirdiği için İrfan Uğurlu’ya teşekkür ederiz.

Haber&Fotoğraf: Oğulcan İrden