Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ADÜ’NÜN NÜKLEER TIP MERKEZİ

22.06.2022
Sağlık

Hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılan nükleer tıp, bütün  organ sisteminin görüntülemesini yapmaktadır. Gelişmiş görüntüleme sistemi sayesinde, hastalıkların erken tanısı konulmakta ve tedavisi uygulanmaktadır. Nükleer tıp uygulamalarında, hastaya verilen özel bir ilaçla kemik, doku veya organ görüntülemesi yapılmaktadır. Tedavi amacıyla vücuda giren radyoaktif maddeler, beta ışını yayarak organlarda yer alan tümör ve benzeri istenmeyen dokuları deforme ederek hastanın sağlığına kavuşmasını hedefler. 

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Yakup Yürekli, nükleer tıp hakkında sorularımızı yanıtladı.

 

Nükleer tıp nedir?

Nükleer tıp anabilim dalı, idari bilimlere bağlı bir branş. Bu branşta nükleer tıp yöntemlerinin,  tanı ve tedavide kullanılması söz konusudur. Merkezimizde ağırlıkla tanı, kısmen ise tedavisi yapılıyor. Genel anlamda nükleer maddeler kullanarak, hastaların hastalıklarına tanı koyuyoruz. Nükleer maddeler dediğimiz radyofarmasötikler yani kullandığımız ilaçlar, bir molekül ve radyoaktif elementin birleştirilmesiyle oluşmaktadır. Bunlar hastalara damar yolu ile verilmektedir ve bunların vücutta dağılımına göre de tanı koyuyoruz.

 

Nükleer tıpta kullanılan en önemli yöntem nedir?

Nükleer tıpta kullanılan en önemli yöntem cihazı, pozitron emisyon tomografisi (PET) denen bir yöntemdir. Genellikle kanser hastalarında ‘kanser var mı?’, ‘varsa yayılmış mı?’, ‘yayılmışsa ne kadar yayılmış?’ gibi sorulara cevap bulan bir görüntüleme yöntemidir. Bu PET görüntüleme yöntemi ile bilgisayar tomografi yönteminin birleştirildiği hibritli görüntüleme cihazımız mevcuttur ve buna PET CT cihazı deniliyor. Bu cihazda kanser hastalarında, tanı konulmamışsa tanı konulur ve evrelemesi yapılır. Evreleme çok önemli bir konu çünkü hastaların evrelerine göre tedavi yapılıyor. Örneğin erken evrelerde cerrahi müdahale mümkünken; daha ileriki evrelerde kemoterapi kullanılır. Yine tedavi yapılan kemoterapi hastalarında, bu tedavinin işe yarayıp yaramadığını bu görüntüleme sayesinde öğreniyoruz ve bu PET görüntülemeyi, hastalarımıza radyoaktif şeker vererek yapıyoruz.  Glikozun analoğu olan radyoaktif şeker, kanser hücreleri tarafından normalden daha fazla kullanılıyor. PET görüntüleme de sadece radyoaktif şeker değil ilave başka moleküllerde kullanıyoruz. Zaten nükleer tıpta normalde, moleküler görüntüleme de deniliyor. Örneğin, prostat kanserinde, prostat spesifik membran antijeni denilen bu molekülde prostat kanseri tanı ve evrelemesi yapılıyor. Ama şimdi nükleer tıpta yepyeni bir kavram ortaya çıkıyor ve gelişiyor. Bu da teranostikler denilen hem tanı hem de tedavide kullanılan radyoaktif  moleküller, önce tanıda kullanılıyor. Tanı konursa eğer daha güçlü bir radyoaktif element takılarak bu defa tedavi uygulanıyor ve buna teranostik deniliyor. Bu uygulama tıpta çok yeni ve moderndir. 

 

Radyasyondan bahseder misiniz?

Normal koşullar altında radyasyon ya da nükleer kelimeleri çok hoş fikirler uyandırmasa da, radyasyonun barışçıl kullanımının tıpta kullanımı 3 ayrı şekilde yapılıyor. Bunlardan bir tanesi radyoloji (Görüntüleme yapan anabilim dalı), diğeri radyasyon onkolojisi (Radyoterapinin kanser seansında kullandığı bir branş), sonuncusu ise nükleer tıptır (Hem tanı hem tedavide radyasyon kullanılır). Radyasyon aslında çok geniş bir kavramdır. Ses dalgalarında x ışınına kadar geniş bir yelpazede tüm hareketli enerjiye radyasyon deniliyor. Ama bizim tıpta kullandığımız radyasyon iyonizan radyasyondur. İyonlaştırıcı etkisi olan bu radyasyonun uygun kullanılmadığı zamanlarda zararlı etkileri  vardır. Bununla ilgili zarar ve yarar dengesi düşünüldüğünde, radyasyonun tıpta kullanımı modern tıbbın ayrılmaz bir parçasıdır.

 

Eğitimlerden kimler yararlanıyor?

Anabilim dalımızda tıp fakültesi lisans öğrencilerine, radyoloji yüksekokulu önlisans öğrencilerine ve nükleer tıp uzmanlık eğitimi alan öğrencilere veriliyor. Ayrıca bütün hastane personellerine radyasyondan korunma eğitimleri veriliyor. Yine zaman zaman başka okullarda gerekli durumlarda dersler veriliyor.

 

Hastanemizde nükleer tedavi merkezi var mı?

Teranostikleri kullanabilmek ve hastaların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, bir nükleer tedavi merkezinin kurulmasının hazırlığı içerisindeyiz. Bu tedavi merkezi bölgemizde önemli bir ihtiyacı karşılayacak.  Bu tür hastaların, radyoaktif moleküllerle tedavisinin yapılabilmesi için radyoaktif tedavi odaları gereklidir. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Muhtemelen altı ay içinde tedavi merkezi hizmete girmiş olacak.

 

Haber & Fotoğraf: Belçim Kılıçkıran

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00