Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nde yer alan sanat galerisi hakkında, Sanat Tarihi Bölüm Başkanı ve proje sahibi Prof. Dr. Hacer Sibel Ünalan Özdemir’le bir röportaj gerçekleştirdik. Galeri ve sanata dair konuşan Özdemir deneyimlerini bizlerle paylaştı.

Lisans, yüksek lisans ve doktorasını Ege Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde alanında uzman hocalardan eğitim alarak tamamladığını belirten Prof. Dr. Hacer Sibel, “Üniversitemizde bir sanat müzesinin kurulması en büyük dileğimdir.” şeklinde konuştu. Röportajda, Sanat Galerisi’nde bulunan farklı konu ve tekniklerle yapılmış resimlerden, iç ve dış alan heykellerinden bahsetti. Özdemir, ADÜ Sanat Galerisi’nin açılma fikrinden bugüne uzanan süreci bizlere aktardı. 

Sizi sanatla buluşturan şey nedir?

Öncelikle aldığım eğitim beni sanatla buluşturdu elbette. Sanat tarihçisi olarak sanatın teorisinin yanında gerçek anlamda sanatçılar ilgi ve çalışma alanımızı oluşturuyor. Bu anlamda pek çok sanatçı ile dostluğumuzun gelişmesi bunda büyük bir etkendir.

Sanat Galerisi açma fikri nasıl oluştu? İlham aldığınız şeyler var mıydı? Sanat Galerisi’ni açma amacınız neydi?

Dünyada pek çok üniversite müzesinin olduğu gerçeği ile 1992 yılında kurulmuş üniversitemizde bir sanat müzesinin kurulması en büyük dileğimdi. Sanat koleksiyonu oluşturma fikri, üniversitemize ve fakülteye büyük katkı sağlayacaktır. Buradaki amaç, sanatı göstermek, hissettirmek, akademisyenlerin ve öğrencilerimizin plastik sanatlara olan ilgilerini arttırarak, plastik sanat eserlerini ayırt edecek değer yargısı geliştirmek, ayrıca sanatla uğraşan yetenekli öğretim elemanı ve öğrencileri desteklemek ve tanıtmaktır. Bu bağlamda, öncelikle fakültemizde, çağdaş eserlerden meydana gelen bir sanat galerisi projemizi hayata geçirdik.

Sanatı seven, sanatçılara değer veren ve destekleyen büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sanatın önemini belirten “Güzel sanatlarda muvaffak olmak bütün inkılaplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır.” sözü bize ilham kaynağı olmuştur.

Sanat Galerisinde ne tür eserler bulunmakta ve en ilginizi çeken eser hangisiydi, neden?

Koleksiyonda farklı sanatçıların, farklı konu ve tekniklerde oluşturduğu resimler, iç ve dış alan heykelleri yer almaktadır. Gelecekte Sanat Tarihinde kalıcı isimlerden birisi olacağına inandığım öğrencim Burçin Belentepe’nin 140 cm  çapındaki “1.6.2” adlı eseri en ilgimi çeken eserdir. Tuval üzerine marker ve akrilik boya akıtma tekniği ile yapılmış dokulu çalışmasında, Türk ve dünya mitolojilerindeki motifleri özellikle de şaman figürlerini modern bir yorumla sentezlemiştir.

Bu Sanat Galerisi fikrinde sizi heyecanlandıran ya da korkutan unsurlar nelerdi?

İnsanlarda yaratacağı etki heyecanlandıran, eserlerin korunma sorunu korkutan konuydu. Sanat Galerisi oluşturulduktan sonra özellikle öğrencilerin eserleri merakla inceleyerek dokunmalarına, anlamaya çalışmalarına ve ardından fotoğraf çektirmelerine tanık olmam heyecanımı arttırmakla birlikte sanatın pozitif etkisini göstermesi bakımından çok önemliydi.

Sanat Galerisi açıldıktan sonra geri dönüşler, tepkiler ne oldu nasıldı?

Bu çalışma bize, sanatın gelişmesi için gerekli olan kültürel altyapı eksikliğinden dolayı sanatla yeterince entegre olmadığımızdan izleyicilerin algılama ve yorumlama biçimlerinin farklılığını göstermiştir. Çağdaş eserlerden meydana gelen fakültemiz sanat koleksiyonu ziyaretçilerin, akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin duygusal ve estetik deneyimlerini geliştirmelerine ve toplumsal farkındalıklarının artmasına yol açmıştır. Fakültemize girişte insanları karşılayan canlı duvar renkleri ile uyum içinde sergilenen birbirinden farklı eserler insanlara enerjik, mutlu ve çağdaş bir üniversite ortamı sunmaktadır.

Sanatla alakalı öğrencilerinize tek bir tavsiye vermeniz gerekseydi bu ne olurdu?

İnsanlık tarihiyle yaşıt olan sanattan asla kopmamalarını ve sanatın gelecekteki yaşamları için ışık olacağını bilmelerini isterim. Kant şöyle der: “Sanatta güzel bir şeyin temsil edilmesi değil, bir şeyin güzel temsili olması amaçlanır.” Sanat, zihin durumumuzu genişletmeye hizmet eder, bize yeni şeyler öğretir, görsel ve düşünsel etkisi dolayısıyla beynimizi şekillendirir, aynı zamanda duygularımıza da etki eder. Sanatçı bize kişisel geçmişine, deneyimlerine, kültürüne, zamanına ve ruh durumuna dayanarak kendi dünya algısını sunar. Bunu bize empoze etmez, aksine bizi gerçekliği farklı şekilde gözlemlemeye davet eder. Sanatsal bir yaratım, gerçeklikle ilişkimizi değiştirerek bakış açımızı değiştirir.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?

Bu projeye inancı ve katkılarından dolayı başta Sanat Tarihçisi S. Harun Özdemir’e, Prof. Dr. Kubilay Metin’e, Arş. Gör. Mükerrem Kürüm’e ve Sanat Galerimize eser bağışlayan tüm sanatçılara minnettarım.

Bizlerle sanata dair konuşan, tecrübelerini paylaşan ve galeri hakkında derinlemesine bilgi veren Prof. Dr. Hacer Sibel Ünalan Özdemir’e teşekkür ederiz.

Haber: Şevval Kalkan