EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing) göz hareketleriyle hastayı yaşadığı travmalara karşı duyarsızlaştırarak yeni anlamlar yüklemesini sağlayan bir psikoterapi yaklaşımıdır. İlk olarak savaş gazilerine ve tecavüz kurbanlarına uygulanmış olan EMDR tekniği günümüzde ise panik atak, depresyon, yas süreci, obsesif kompulsif bozukluk gibi ruhsal hastalıklarda hatta migren ve kronik astım gibi psikolojik süreçlerin de dahil olabildiği fiziksel hastalıklarda tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Profesör Doktor Vesile Altınyazar, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda görev yapmaktadır. Tıp fakültesine girerken istek ve amacının başka olduğunu söyleyen Altınyazar, “Beyin cerrahisi ilk tercihimdi hatta. Sonrasında ise farmakoloji (ilaç bilimi) ile tanıştım. Çok ilginç ve enteresan geldi bana. Tıp fakültesini bitirince farmakoloji asistanlığına başladım. TUS ile bu bölüme girdim ve farmakoloji uzmanı oldum.” dedi. Bu alanda çalışma yapmak amacıyla Amerika’ya gittiğini fakat Türkiye’ye döndüğünde psikiyatriye yöneldiğini anlattı.
Avrupa EMDR Derneği’nden EMDR terapisti akreditasyonu onaylanmış olan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vesile Altınyazar ile psikiyatriyi tercih etme süreci ve EMDR tekniği üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.
Psikiyatriyi tercih etme nedeniniz neydi?
Harvard Medical School’da (Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi), Neuroscience (nörobilim) laboratuvarında kısa bir süre gönüllü olarak çalıştım. Genellikle laboratuvarda çalışanlar temel bilimlerde çalışan öğretim üyeleriydi. Tıp doktorları klinikte hastayla çalışıp, yeni projeler üretip daha sonra laboratuvarla iş birliği yaparak araştırma yapıyorlardı. Bana bu daha cazip geldi. USMLE (United States Medical Licensing Examination. ABD’de doktorluk yapabilmek için girmekle yükümlü olunan 3 aşamalı sınav) sınavlarına girdim bu sırada. Birinci adım ve ikinci adım sınavlarını geçtim. Üçüncü adım sınavında ise bir odada kameralar eşliğinde hasta rolü yapan oyuncuyu muayene ediyorsunuz. Bu sırada diğer odadan hocalar sizi değerlendiriyorlar. Amerika’da bulunan yabancı doktorlardan oldukça fazla şikâyet alınmasından dolayı sınava 3. adım aşaması getirildi ve birçok kişi geçemedi. Ben de bu yüzden üçüncü adım sınava girmemeyi tercih ettim ve Türkiye’ye dönme kararı aldım. Türkiye’ye döndüğümde farmakolojinin en çok nerede işime yarayacağını düşünmeye başladığımda psikiyatri alanını tercih ettim.
EMDR’a ilgi duyma nedeniniz neydi?
Gördüm ki hastalarımızın pek çoğunda büyük travmalar mevcut. Yapılan çalışmalar da gösteriyor ki toplumun yüzde 90’ı travmatize ve travmalar nesilden nesile aktarılıyor. Travma yaşayan insanların ise yüzde 90 oranında aynı travmaları çocuklarına da yaşattıkları görülmekte. Konuşma terapileriyle travmaların tedavi olması çok zor hatta neredeyse bazı travmalar için imkânsız. Bunun üzerine EMDR terapisi Türkiye’ye 1999 depreminden sonra gelerek uygulanmaya başlanıyor. EMDR terapisinde temel amaç travmatik olaylardaki yoğun duyguları nötralize etmek, hastayı rahatsız eden görsel anıları silmek ve kişiye travma ile ilgili farklı bir bakış açısı kazandırmaktır. EMDR’ın oldukça iyi sonuç verdiğini gördüğümde diğer terapi eğitimlerimin yanına koymaya başladım. Bilişsel davranış terapi eğitimi almıştım zaten. Üzerine ise psikanalitik ve psikoterapi eğitimimi Celal Odağ Vakfı’nın seminerlerine katılarak, asistanlığım süresince ve sonrasında uzmanlığımda da takip ettim. Diğer farklı ekollerden şema terapisi ve diğer terapi ekollerini de tedavi tekniklerimin arasına ekledim. Bir hasta tek bir terapi yönteminden fayda göremeyebiliyor. Ne kadar çok farklı terapi yöntemi ile yaklaşırsanız kombine bir şekilde kullanabiliyorsunuz. 2017 yılında EMDR terapisi eğitimini almaya başladım. Uluslararası sertifikasını almam 3 yıllık bir süreçti. Türkiye'deki akredite terapi eğitimi bittikten sonra da oldukça fazla vaka takip edip, raporlamak aldığınız eğitimin bir sürecidir.
EMDR’ın bir zararı veya yan etkisi var mıdır?
Hayır, herhangi bir zararı bulunmamakta. Şu ana kadar hastalarımda da gözlemlediğim kadarıyla olumsuz bir etkisiyle karşılaşmadım. EMDR bir teknik. EMDR yaparken diğer terapi ekollerini de entegre ederek çok daha yüksek bir başarı elde etmek mümkün. EMDR göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden yapılandırma anlamına gelmektedir. Kullanırken ise hastaların yaşadığı travmaları dikkate alarak konuşulmasının dahi hastayı travmatize ettiği durumlar bulunmaktadır. Travmatize durumları oldukça iyi nötralize etmektedir. Beraberinde kullandığım ego durumları terapisi, regresyon ve diğer terapi teknikleriyle, hasta üzerinde daha etkin olduğunu görmekteyim. Bazen hastalar “EMDR etkisiz” diyebiliyorlar fakat etkili. Bireyselleştirmek gerekiyor. EMDR’ın da içerisinde kullanılan farklı teknikleri bulunmaktadır. Standart EMDR bazen her hastada aynı etkiyi sağlayamayabiliyor.
EMDR terapisi sürecine nasıl karar veriliyor ve ilerliyor?
Pek çok hasta kendi geliyor ve bana “EMDR yapın”, yaşadığım ve unutmak istediğim çok kötü olaylar var ve bunlardan kurtulmak istiyorum diyorlar. Hastalarımın travma öyküleri varsa onların üzerinde uygulamaya karar veriyoruz. Travma öyküsü olmasa dahi herkesin travma anlayışı farklı. Göçük altında kalmak, trafik kazası, taciz, tecavüz, işkence gerekmiyor. Sosyal fobisi olan kişinin de travması oluyor. Yaşadığı bir aşağılanma, insanlar içerisinde rezil olma durumu da kişinin kaçınmalarını başlatmış oluyor. Herkes için travma farklı. Şu an yalnızca post travmatik stres bozukluğunda değil depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk, şizofrenide dahi kullandığım bir teknik, çok da faydasını görüyorum.
EMDR’ın etki mekanizması nedir?
Bizim beynimiz biliyorsunuz ki 2 parçadan oluşuyor. Sağ ve sol olmak üzere. Sağ kürede, yaşadığımız olayların görüntüleri kaydediliyor. Solda ise yetersizim, değersizim, mahvoldum, suçluyum gibi bu olaylara yüklediğimiz anlamlar yer alıyor. Beyni ortadan birbirine bağlayan bir yapı olan Korpus Kallozum’dan beynin iki tarafında bulunan lifler -kablolar da denilebilir- buradan geçiyorlar. Beynimiz çift çekirdekli bir bilgisayar gibi çalışıyor. Travmatik anılarla yaşamak oldukça zor olduğundan bastırmaya ve unutmaya çalışıyoruz. Bastırmaya çalışmak ise yaşam enerjisini yok ediyor. Sonrasında tetiklendiğimizde travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete bozukluğu, depresyon hatta şizofreni gibi ağır ruhsal hastalıkların dahi kökeninde büyük travmalar yatıyor olabiliyor. Bu tedavide gözleri kullanıyoruz. Gözler direkt beynin uzantısı. Göz hareketleri yaptırdığımızda beynin iki tarafı arasındaki ileti artıyor ve travmatik anıları beyin nötralize ediyor. Kişi olayı hatırlıyor fakat eskisi gibi etkilenmiyor ve tetiklenmiyor. O acı ve ızdırabı yaşamıyor.
EMDR terapisi kaç seans uygulanıyor?
6-12 seans aralığında sürüyor. Bazı hastalarımız 1-2 seanstan sonra dahi oldukça rahatlıyorlar. Yalnız kompleks travması bulunan kişilerde, çocukluğunda bir dizi acı ve ızdıraba maruz kalmış, tekrar tekrar yaşayanlar bulunmakta. O zaman ise süreç 20 seansa kadar çıkabiliyor.
Avrupa EMDR Derneği’nden akredite terapist ünvanı onaylanmış olan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vesile Altınyazar ile bu sürecin nasıl ilerlediğini ve EMDR tekniğini ince ayrıntılarıyla konuştuk. Avrupa EMDR Derneği’nden alanında uzman hocalardan süpervizyon eğitimi almak gerektiğini dile getiren Altınyazar, “Hocalarımızın gözetimi altında hastalarımızın tedavilerini sürdürüyoruz. Birinci ve ikinci basamak eğitimleri tamamladıktan sonra süpervizyon aşaması var. En sonda ise gerekli evraklar toplanarak gönderiliyor. Bunlar kurul tarafından inceleniyor ve sertifika onaylanıyor.” diyerek sözlerini noktaladı.
EMDR tekniği travmatik olaylar sonucunda ortaya çıkan ruhsal hastalıkların tedavisinde oldukça etkili bir terapi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. “Gözlerden acı anıları silmek mümkündür” diyen Prof. Dr. Vesile Altınyazar’a EMDR tekniği ile ilgili bizlere vermiş olduğu bilgiler için teşekkür ederiz.
Haber : Duygu Karaman
Fotoğraf: Süleyman Anaç
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...