Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


TÜP BEBEK HAKKINDA BİLİNMEYENLER

08.01.2023
Sağlık

 

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ilerleyen tıp bilimi, 1978 yılında ilk kez tüp bebek tedavisine başlayıp günümüze kadar olan süre zarfında tedaviye aşılama ve dondurma gibi birçok yenilik ve gelişme kazandırmıştır. 

 

Günümüzde birçok çift çocuk sahibi olmakta sorunlar yaşıyor. Tüp bebek tedavisi içerisinde uygulanan yöntemlerde eskiye nazaran daha fazla gelişme sağlanmakta ve tıp biliminin günden güne ilerlemesiyle bebek sahibi olmadaki zorluklar artık geçmişte kalmaktadır. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda görev yapmakta olan Doç. Dr. Sümeyra Nergiz Avcıoğlu, tüp bebek tedavisi hakkında bizimle önemli bilgiler paylaştı.

 

Tüp bebek tedavisi nedir? 

Tüp bebek tedavisi tanım olarak, kadın üreme hücreleri olan yumurtaların ve erkek üreme hücreleri olan spermlerin toplanarak vücut dışında, laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllenmenin elde edilmesini sağlayan bir tedavi sürecini kapsıyor. İlk nokta ise tedaviyi çift olarak ele alıyoruz, tek başına bir kadının veya erkeğin tedavisi değildir. Tüp bebek tedavisi anne adayının yaşı ve baba adayının yeterli spermi olduğu sürece istenildiği kadar denenebiliyor.

 

Tüp bebek aşamaları nasıldır? Tüp bebek nasıl olur?

Tüp bebek merkezi tarafından yürütülen işlemler doğrultusunda biz hekimler ile ön görüşmeyle başlıyor. Çiftin öyküsünü dinliyoruz, ardından kadının üreme sistemini kontrol etmek için muayene ve çeşitli ultrasonografik incelemelerde bulunuyoruz. Sonrasında yumurtalık kapasitesinin belirlenmesi için testler yapılıyor. Gerekli durumlarda “HSG” olarak bilinen rahim filmi, histeroskopi, kan sayımı, tiroit fonksiyon ve serolojik testleri de yapılabiliyor. Ayrıca, baba adayından sperm analizi istenir ve gerekli durumlarda üroloji hekimiyle görüşmesi sağlanır. Yapılan muayene ve değerlendirmelerin ardından çifte uygulanacak tedavi yöntemi belirleniyor. Son olarak çift, tüp bebek tedavi aşamaları hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirilir. Tüp bebek aşamaları ise yumurtaların uyarılması, yumurtaların toplanması, spermlerin alınması, döllenme ve son aşama olan embriyo transferinden oluşuyor.

 

Tüp bebek tedavisi kaç gün sürer?

Tüp bebek tedavisi birçok etken göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık olarak 15-18 gün sürüyor. Bu sürenin ardından 10-12 gün sonra kanda hormon kontrolü yapılarak gebelik oluşumu kontrol edilir.

 

Tüp bebek başarı oranı nedir?

Öncelikle tüp bebek tedavisinde başarı oranını etkileyen faktörlerin başında anne adayının yaşı ve yumurtalık kapasitesi gelir. Anne adayı ne kadar gençse tüp bebek başarı şansı da bir o kadar artar. Başarı oranında baba adayının da yaşı önemlidir tabii ama belirleyici olan anne adayının yaşıdır. Yaş ilerledikçe başarı oranları azalıyor yani 20-30 yaş aralığındaki ilk tüp bebek denemesinde başarı şansı %75 seviyesindedir. 30-35 yaşlarında başarı şansı %55 iken, 35-37 yaş aralığında %40’a geriler. 38-40 yaş aralığında %30 ve 40-42 yaş aralığında ise başarı şansı %20 seviyesinin altına kadar düşer.

 

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar nelerdir?

Tüp bebek tedavisinde, yumurtaların olgunlaşması için çeşitli test sonuçlarından yararlanarak bireye özel olarak belirlenen hormon ilaçları kullanılır. Embriyoların anne adayının rahmine transfer edilmesinden sonra tutunmanın gerçekleşmesini desteklemek için progesteron ve östrojen hormonları veriliyor.

 

Tüp bebek tedavisi, bebekte sağlık problemlerine neden olur mu?

Tüp bebek tedavisinden yararlanmak isteyen anne baba adaylarının kısırlık sebepleri, tedaviden elde edilecek sonucu zaman zaman etkileyebilmektedir. Örneğin, baba adayında çok az sayıda sperm bulunması ve bunların seçilmek zorunda kalınması, kaliteli sperm elde etme konusunda seçeneklerin azalmasına neden olur ve mükemmel olan bir sperm bulmak yerine daha kalitesi düşük spermlerin döllenme için seçilmesine mecbur kalınabilir. Dolayısıyla bu tip vakalar, oluşan embriyonun kalitesinde değişiklikler yaratabilir. Fakat doğmayacak kadar kötü durumdaki embriyoların genellikle rahime tutunmakta zorluk çekmeleri ve gebeliğin başlamaması, doğanın insanlara verdiği bir sigorta gibidir. Embriyonun genetik kalitesinin düşük olması, onun rahme tutunma yeteneğini direkt olarak etkiler ve kötü olan embriyo rahime tutunamadan ölür ve dışarı atılır. Dolayısıyla tüp bebekte yaşanabilecek üreme materyali kaynaklı pek çok sıkıntı, vücudun kendisi tarafından ortadan kaldırılmaktadır.

 

Tüp bebek tedavisinde embriyo dondurma işlemi nedir? 

Şu an sadece embriyo dondurma değil, artık yumurta dondurma ve sperm dondurma işlemleri de var. Benim denk geldiğim kadarıyla, insanlar artık belirli durumlardan dolayı evlenip veya evlenmeden çocuk sahibi olma durumunu ileriki yaşlara bırakıyorlar. Çünkü akademik ya da ekonomik kaygıları daha ön planda oluyor. Bu durumda özellikle kadınlar, yumurta stokları açısından ve yaştan kaynaklı olarak biraz daha şanssız durumdalar. Mesela, kişi evliliğini ileriki yaşlara erteledi diyelim. Yumurta kalitesinin düşmemesi için bu hastalar stoklarını korumak adına yumurtasını donduruyor. Yani tüp bebek tedavisiyle benzer hazırlık aşamasındaki işlemlerden geçiyor. Yine bazı hormon ilaçları kullanıyor, yumurtalar büyütülüyor. Yumurta toplama işleminden sonra döllenme olmuyor, sadece o toplanan yumurta saklanıyor.

 

Embriyo dondurma işlemi gebelik oranını etkiliyor mu?

Bununla ilgili birçok çalışma var. Bazı çalışmalar diyor ki, “aralarında çok bir fark yok” ama bazı çalışmalar da diyor ki, “bir miktar dondurulmuş embriyoda gebelik oranları düşük olabilir”. Böyle ikilemleri de akılda tutmak gerekiyor. Embriyo oluştuktan sonra eğer rahim içerisi çok uygun değilse, uygun olmayan bir yere o embriyoyu transfer etmek yerine, dondurup ve saklayıp belki bir sonraki ay ya da 2 adet döngüsünde bunu transfer etmek, daha uygun olabilir. Aslında bu hastadan hastaya da biraz değişebilen bir durum olarak yer alıyor.

 

Tüp bebek tedavisinde bir hamilelikte en fazla kaç embriyo transferi gerçekleştirilir? Bunun sınırlandırılması nasıldır?

Transfer edilen embriyo sayısı arttıkça gebelik şansı da artıyor. Yani ne kadar çok embriyo transfer edilirse, gebelik şansı da o kadar artar. Tek embriyo transferi ile yaklaşık olarak %30 olan gebelik şansı, iki embriyo transferi ile %50 oluyor. Ancak birden fazla embriyo transferi beraberinde ikiz, üçüz hatta dördüz gebelik ihtimalini getiriyor. Bu tür çoğul gebelikler hem anne hem de bebekler için büyük riskler taşır ve tıbbi açıdan istenmeyen bir durumdur. Tek embriyo transferi yapılan kişilerde geriye dondurulabilecek bir miktar embriyo kalmakta ve bunların çözülerek kullanımı ile de ciddi oranda ilave gebelikler elde edilmektedir. Anne adayının, 35 yaşın altında olması durumunda birinci ve ikinci tüp bebek denemelerinde yalnızca bir adet embriyo transferi edilebilmekte, üçüncü ve daha sonraki denemelerde ise bu sayı 2 embriyo ile sınırlandırılmaktadır. 35 yaş ve üzeri hastalar için en fazla 2 embriyonun transferi gerçekleştirilmektedir.

 

Tüp bebek tedavisi sonucu doğan bebeklerin sağlığı ve anne sağlığı hakkında ne söyleyebilirsiniz? Ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz?

Normal bir gebelikten çok bir farkı yok. Kadınlar biraz daha ileri yaşlarda gebe kalabiliyorlar. Gebelikte yaşın ilerlemesi, bazı hastalıkların artması demektir. Bunların başında bizim gebelikte en çok karşılaştığımız en sıkıntılı olabilecek hastalık, hipertansiyondur. Bir de gestasyonel diyabet, yani diyabet gibi komplikasyonlar artabiliyor. Hem sperm kalitesi hem de yumurta kalitesi azalabiliyor. Sperm kalitesi ve yumurta kalitesinin azalması ile beraber oluşan bir gebelikte düşükler olabilir. Sonuçta bu kalitesi düşük sperm ve yumurtanın döllenmesi ile elde edilen fetüste de ister istemez düşük ihtimalini arttırıyor. Ayrıca anomaliler ile ilgili soruların cevabı da toplumda çok merak edilir. Biz bunu preimplantasyon genetik olarak tanıtıyoruz. Yani tüp bebek öncesinde, bazı genetik analizler yapılıyor. Mesela hastanın ailesel bir genetik hastalığı, kadının veya erkeğin bir genetik hastalığı olabilir, bunların taranması sağlanabiliyor. Önemli bir nokta ise tam tersine genetik hastalık ihtimalini bile azaltabiliyor. Yani hastalarda sırf bu yüzden bile tekrarlayan bir mutasyon sonucu oluşan bir genetik hastalık varsa eğer, bunu engellemek için de tüp bebek yapabiliyoruz. Anomali ihtimalini arttıran yöntem değil, tam tersine azaltması için uğraşan bir yöntemdir. 

 

Tüp bebek tedavisi Türkiye’de ve dünyada ne durumdadır? 

Karşılaştırdığımız zaman aslında genele göre tüp bebek tedavisi Türkiye’de bayağı iyi durumda olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de sağlık turizmi de çok iyi durumdadır. Mesela bir gebe takibinin yapılması için 9 aylık süreçte, burada neredeyse herkes ayda bir kez mutlaka bir kadın doğum uzmanına gider. Çeşitli fotoğraflar alır, albümler yapar. Ancak diğer ülkelerde böyle şeyler pek fazla yok. Sonuçta gebe takibi yaklaşık olarak tüm gebelik boyunca 3-4 kere gerçekleşir. Ayrıca genel olarak dünyada oldukça pahalı bir tedavi yöntemidir. Böyle olunca ister istemez yurt dışından Türkiye’ye oldukça fazla hasta akını oluyor. Haliyle de çok fazla tüp bebek merkezi var ve maliyetimiz de diğer ülkelere oranla oldukça uygun. Türkiye’de tüp bebek için talep ve hasta çok fazla olunca, bununla ilgili olarak birçok çalışma yapılıyor. Dondurma işlemi, spermin alınması, genetik çalışmalar ve preimplantasyon genetik tanıyla ilgili çalışmalar oldukça fazla yer alıyor.

 

Genel olarak tüp bebek tedavisi için önerileriniz var mı? 

Şu son zamanlarda genç kadın hastalarda prematür ovarian yetmezlik dediğimiz anomaliyi görüyoruz. Yani erken yaşta yumurtalık stoklarının çok azalmasıdır. Özellikle genç kadınlar, 2-3 senedir regl olmuyorum diye geliyor. Yumurtalık stoklarına bakıyoruz ve oldukça azalmış olduğunu görüyoruz. Ben hastalarıma hem genel olarak hem de tüp bebek tedavisine başlamadan önce organik yaşamayı ve tüketmeyi öneriyorum. Fastfood ya da dondurulmuş gıdalar gibi ürünleri kullanmamalılar. Çocuk bekleyen bir ailenin bu şekilde beslenmesi de çok uygun değil. Diğer bir önem verdiğim nokta, karşımızdaki çifti iyi değerlendirmektir. Yani hastaya, “senin kesinlikle çocuğun olmaz” gibi bir söz söylemek yanlıştır ve “Bizim merkezimizin başarı oranı %90’dır” gibi cümleler kurmak da yanlıştır. Sonuçta karşımızdaki hastaya net ve gerçekçi cevaplar vermek gerekiyor. Ben öyle olması gerektiğini düşünüyorum.

 

Günümüzde birçok çift, bebek sahibi olma yolunda çeşitli sorunlarla ve hastalıklarla karşılaşıyor. Tıp bilimi ise tüp bebek tedavisiyle bu çiftlere umut oluyor hatta umuttan fazlasını kazandırıyor. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda Doçent doktor olarak görev yapmakta olan Sümeyra Nergiz Avcıoğlu’na, bizlere tüp bebek tedavisiyle ilgili vermiş olduğu bilgiler için teşekkür ederiz.

 

Haber: Doğukan Dere

Fotoğraf: Mazhar Taha Akkaya

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00