Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ÇOCUKLAR İÇİN GÜREŞ SPORU

01.05.2024
Spor

 

Vücut gelişimi ve sağlıklı bir birey olmanın en temel şartlarından biri de düzenli spor yapmaktır. Özellikle gelişim çağında olan çocuklar için gerek motor gelişimleri gerek sosyal becerileri açısından spor büyük önem arz etmektedir. Peki yeni nesil gençler güreş sporuna ne kadar yatkın? 

 

Günümüzde popüler spor dallarıyla ilgilenen gençlerin güreşe bakış açısını, çocuklarda spor algısının ve eğitiminin nasıl olduğunu Menemen Belediyesi’nde 11-13 yaş grubuna eğitim veren 3. kademe Güreş Antrenörü Muhammet Furkan Akçay, İzmir-Menemen EgeKent 2 Güreş takımı Antrenörü Ali Kına ve Çanakkale Güreş takımı Antrenörü Adem Berkay Akdağ ile konuştuk. 

 

“Ata sporumuz olan güreşi gelecek nesillere olabildiğince nitelikli ve güncel şekilde aktarabilmek için bu mesleği seçtim”

Babasının milli takım güreş antrenörü olduğunu söyleyen Akçay, “Kısacası ben baba mesleğini devam ettiriyorum ancak güreş antrenörü olmamın asıl sebebi güreşin, kendini yenileyen ve geliştiren bir spor dalı olması. Ata sporumuz olan güreşi gelecek nesillere olabildiğince nitelikli ve güncel şekilde aktarabilmek için bu mesleği seçtim.” sözleriyle neden güreş mesleğini seçtiğini ifade etti. Küçük yaşlarda çocukların beden eğitimi dersi öğretmeni tarafından yönlendirildiğini belirten Kına, “Öncelikle içinde mücadele, güç ve teknik olan bireysel sporlar her zaman dikkatimi çekmiştir. İlkokul 5. sınıfta akranlarımdan üstün fiziksel özelliklerimden dolayı ve beden eğitimi derslerinde gösterdiğim başarılardan dolayı beden eğitimi öğretmenim tarafından güreş branşına yönlendirildim. İlk adımımı bu şekilde attım.” dedi. Akdağ ise çocukluğundan beri sporu çok sevdiğini ve sporla iç içe büyüdüğünü aktarırken kendisi gibi sporu seven, sağlıklı ve başarılı nesiller yetiştirebilmek için bu mesleği seçtiğini dile getirdi. 

 

Çocuklar neden sporla ilgilenmeli?

Zararlı alışkanlıkların kullanım yaşının oldukça düştüğünü ve sporun gençleri bu gibi durumlardan uzak tuttuğunu vurgulayan Akçay sözlerine şöyle devam etti: “Bu devirde spor yapmayan çocuklar boş vakitlerinde elektronik cihazlara maruz kalıp, göz başta olmak üzere birçok ileriye dönük sağlık problemlerine temel hazırlıyorlar. Başka bir açıdan bakacak olursak çocuklar taklit ederek öğrenmeye meyillidirler. Sokakta birçok kötü alışkanlıklar mevcut. Şu anda gördüğüm kadarıyla tütün ürünü kullanım yaşı 10 yaşlara kadar düşmüş ve bu durum içler acısı. Bu gibi durumlardan güreş sayesinde kurtulmuş bir çok arkadaşım var ve ben gelecek nesillerimizi güreş aracılığıyla sağlıklı, zinde ve bilinçli bireyler olarak yetiştirmek istiyorum.” 

 

Çocukların spor sayesinde fiziksel ve psikolojik açıdan kendilerini geliştirdiğini söyleyen Kına, “Kişi spor sayesinde kendine güvenir, rahat iletişim kurabilir, sosyalleşir, sağlıklı olur, kötü alışkanlıklardan, kötü çevreden, arkadaşlıklardan uzak durur kısacası spor bireyin kişisel ve sosyal gelişimine katkı sağlar.” dedi. 

 

Kazanılan beceriler

İlk olarak göz önünde bulunan konunun tabii ki çocuklarımızın fiziksel gelişimleri olduğunu söyleyen Akçay, velilerin de zamanla fark edeceği gibi çocukların sadece güreşe adapte olma sürecinde bile denge, esneklik, güç ve el-ayak koordinasyonlarında gelişmeler görüldüğünü belirtti. Profesyonelliğe dönüşme aşamasında ise bu durumun katbekat arttığını, diğer bir faktör olarak sporcuların bu yaş aralığında olmasının sebebini sporcuların mentalitesini güçlendirmek ve hatta sarsılmaz yapmak olduğunu vurgularken sözlerine, “Çocuklarımız adaptasyon sürecini tamamladıktan sonra zamanla özgüvenlerini kazanıyorlar. Türkiye şampiyonalarında ve kamplarda arkadaş ediniyorlar bu sayede de sosyal becerilerini kazanmış oluyorlar.” şeklinde devam etti. Akdağ ise çocukların en başta sevgi ve saygıyı, sporun ahlakını, kardeşliği, dostluğu, birlik ve beraberliği, paylaşmayı ve kin tutmamayı öğrendiklerini söyledi. Güreşte cesaret, güç, mertlik, çeviklik, sürat, kuvvet, teknik gibi beceriler kazandıklarını anlattı.

 

Sporcu çocuklara yaklaşım

Her sporcuya aynı yaklaşımı göstermediklerini, sonuçta beş parmağın beşinin bile aynı olmadığını dile getiren Akçay, “Sporcularımızın her birinin doğuştan gelen özellikleri vardır. Esnek olan kişi güçlü olmayabilir. Güçlü olan kişi esnek olmayabilir veya her ikisine de sahip olan birisinin teknik algılamasında zorluk yaşanabilir. Bu gibi durumlarda sabırla teknikleri göstererek ve çocuklarımızın kendi kelimelerini kullanarak anlatmalıyız ki zihinlerine iyice tekniği oturmuş olsun. Tekniği hatasız olarak göstermeliyiz, çocuklar tekniği öğrendikten sonra zaten kendi vücut yapılarına göre adapte edip değiştiriyorlar.” açıklamasını yaparak sporda gösterdiği yaklaşımı anlattı. Kendi branşı için önce gösterip sonra uygulama yaptırdığını söyleyen Kına, “Bu yöntemin öğrenciler için öğrenmede ve uygulamada akılda daha kalıcı ve etkili olduğunu düşünüyorum çünkü bizim branşımız kuvvet ve teknik üzerine olduğu için gösterip uygulama yöntemi en iyisi.” dedi. Akdağ ise: “Spora yeni başlayan çocuklar için her öğrencinin öğrenmesi gereken temel yöntemler uygulanır. Devamında her öğrencinin eksikleri tespit edilerek yöntemler ona göre değişkenlik gösterir.” diyerek sporcu çocuklarla nasıl ilgilendiğini aktardı. 

 

Günümüz popüler sporları ve güreş

Akdağ, gerek sosyal medyada gerek seyirci kitlesi olarak popüler sporlara oranla güreşin izlenebilirliğinin daha az olduğunu çünkü güreşin karışık, anlaşılmasının zor ve aynı zamanda tehlikeli bir spor olarak görüldüğünü belirtirken sözlerini şöyle noktaladı: “Yeni güreşçilerin yetişmesi için ilk olarak en büyük işin biz antrenörlere düştüğünü düşünüyorum. Çünkü daha başarılı ve daha bütün antrenör demek daha başarılı sporcular demek. Bu da güreşçilerimizin güreşi dünyaya ve Türkiye'ye daha fazla duyurması demektir. Bu durum da kitleler üzerinde güreşe daha büyük bir ilgiye yol açar.”

 

“7 altın , 6 gümüş ve 4 bronz madalya kazandık”

Olimpiyatlarda veya Avrupa şampiyonalarında ülkemize madalya kazandıran sporun güreş olduğuna vurgu yapan Akçay, “Bu listede başı çeken spor tabii ki güreştir. Hatta şubat ayında gerçekleşen Avrupa Şampiyonası’nda 7 altın , 6 gümüş ve 4 bronz madalya kazandık. Bu güreş camiası için gurur verici bir olaydır. Bu başarılarımızın devamı için altyapı, çocuklarımızın antrenman yapabileceği hijyenik ve donanımlı salonların, antrenman ve müsabaka takımlarının sağlanması gerekmektedir. Bu durum için belediyelerin spor salonların ödenek vermeleri gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki geleceğe yapılan yatırım asla boşa değildir. Güreşe gönül veren kardeşlerime ise diyeceğim tek şey asla pes etmemeleri gerektirdiğidir. Hayat sizin önünüze birçok zorluk çıkaracaktır ancak yıkıldığınız zaman değil pes ettiğiniz zaman kaybetmiş olursunuz.” sözleriyle camianın durumuna değinirken genç sporculara da tavsiyesini iletti.

 

Toplumda sporcuya verilen değer 

Son 5 yıldır sporculara verilen değerin düştüğünü söyleyen Akçay, “Biz ne kadar başarı göstersek de herhangi bir toplantıda veya yemekte sporcu denildiğinde o kişinin pek önemsenmediğini, görüşlerinin ciddiye alınmadığını düşünüyorum. Ayrıca halkımız yağlı güreşleri çok sevdiği halde minder güreşine bir o kadar uzak. Kesinlikle izlemelerini tavsiye ederim.” şeklinde düşüncelerini aktardı. 

 

Kına ise, güreşe olan ilgiyi yetersiz gördüğünü ve maalesef toplumumuzun çoğunluğunun sporu iki kale bir toptan ibaret bildiğini, diğer spor dallarının ve başarı getiren sporcularının tanınmadığını, ön plana çıkarılmadığına değindi. Herhangi bir spor dalından olimpiyatta, dünyada, uluslararası turnuvalarda başarı elde etmiş, bayrağımızı dalgalandırmış sporcuların maalesef bir derbi maçı kadar konuşulmadığını söyledi. Bu durumdan dolayı da sporcuya verilen değeri yetersiz gördüğünü aktardı. 

 

Güreşin ve sporun çocukların gelişimleri üzerine katkısını, güreş camiasının ve sporunun ne durumda olduğunu, toplumun yaklaşımını öğrenmiş olduk. Güreş ve çocuklar üzerinde bizimle konuşan antrenörlerimize teşekkür ederiz.

 

Haber: Zeynep Sevinçer

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00